Sahne yerine odanın perdesini açıyoruz

• Covid-19 yaşamı felç ederken, toplumun birçok kesimi gibi sanatçılar da kuşkusuz salgının yarattığı olumsuzluklardan etkilendi. 

M.ZAHİT EKİNCİ

HAMBURG

 

Covid-19 yaşamı felç ederken, toplumun birçok kesimi gibi sanatçılar da kuşkusuz salgının yarattığı olumsuzluklardan etkilendi. Almanya’nın Hamburg kentinde yaşayan sanatçılarla pandemi sürecinde yaşadıkları zorlukları konuştuk.

Ses sanatçısı ve besteci Atilla Yusufoğlu, pandeminin sadece sanatsal alanda değil yaşamın tüm alanında insanları yaşamsal değerlerinden uzaklaştırdığını belirterek, "Toplumda zaten sosyal ilişkilerin iyi olmadığı, herkesin maddiyat peşinde sürüklendiği bir dönemde bu hastalık hayatımıza girdi. Aynı zamanda kendimizle yüzleşmemiz için bir gerekçe oldu. Pandemi öncesinde büyük bir sevinçle sanatsal etkinlikler yapıyorduk. Bir sanatçı için en güzel şey kendi sevenleriyle ve halkıyla bir arada olması. Pandemi nedeniyle ise s

anatımızı icra edemiyoruz" diyor. Birçok insan için sanatının aynı zamanda geçim kaynağı da olduğunu aktaran Yusufoğlu, "Birçok kişi sanatıyla ailesinin geçimini sağlıyordu. Bu tamamen ortadan kalkmış durumda. Yasakların bizi kıskacına aldığı bu dönemde, ben 'türkülerimiz yasak değil' diyerek internet üzerinden çoğu zaman bu özlemimi gidermeye çalışıyorum" diye belirtiyor.

Sudan çıkmış balık gibiyiz

Toplumla iç içe hayatı olan bir tiyatro oyuncusu olarak bu durumdan çok etkilendiğini söyleyen Sevgi Polat, "Eskiden tiyatro yaparak, insanların alkışını hissederek hayata tutunuyordum. Sanatçının hayatında prova, sahne ve seyirci ile diyalog yoksa ne kadar sanatçıyım diyebilir. Sanat etkinlikleri yada tiyatro çalışmaları olmadığı için kendimi sudan çıkmış bir balık gibi hissediyorum. Bir sanatçıdan önce tabiki insanız. Tüm bunlara inat umudumuzu korumaya çalışıyoruz. Bir gün tekrardan sahne alırsam o gün herhalde kendimi yeniden dogmuş gibi hissedeceğim" diyor.

 

Sahne perdesi artık odamın perdesi

"Sanatımızla hayata tutunmaya çalışıyoruz" diyen tiyatro oyuncusu Nurcan Keskin ise "Şu anda çalışarak ya da bir şeylerle uğraşarak bu eksikliği gidermeye çalışıyoruz. Ama bu bir şeylerin içinde maalesef tiyatral çalışmalar, provalar yok. Korona tüm yaşamımızı adeta esir almış durumda. Hayatımda tiyatro olmadığı için hep eksik bir şeyler var. Eskiden sahnenin perdelerini açarken çok mutlu olurdum. Şimdide doğan güneşin odama dolması için odanın perdelerini açarak bu mutluluğu yaşamak istiyorum. Tiyatrodan hiçbir zaman para kazanmadım. Tiyatro benim için bir tutku, bir heyecandır" diyerek, tekrardan seyirci ile buluşmak için büyük bir umut ve heyecanla bu kabus dolu günlerin bitmesini beklediğini belirtiyor.

 

Tiyatronun gündemini de değiştirecek

Mut Tiyatrosu Genel Sanat Yönetmeni, oyuncu Mahmut Canbay ise “Korona öncesi en büyük meşguliyetimiz zamanla savaşmaktı, korona bize zaman kavramının sorgulanmasına yardım etti” diyor. Her ne kadar korona öncesi zamanı özlense de bu salgının, geleceğin ütopyaları ve vizyonları hakkındaki tartışmaları başlattığını belirten Canbay, “Korona sonrası tiyatronun konuları içinde, ‘niye çok çalışıyoruz, neden her şeyi bir an önce yapma aceleciliğine kendimizi kaptırıyoruz, neden özel yaşamımıza yeterince zaman vermiyoruz’ gibi durumları sahneye taşıyacağız" ifadelerini kullanıyor.

 

Ülkeler arası fark

Ses Sanatçısı ve Gitar Hocası olan Şener Yıldız pandemi sürecinin en çok etkilenen meslek gruplarından birisinin sanatçılar olduğunu söyleyerek, “Zaten öncesinde de genelde düğün salonlarına sıkıştırılmış sahne yaşamları vardı. Düğünlerin de yasaklar kapsamında yapılmaması ile yaşamını tamamı ile bu alanla idame ettirenler için büyük problemleri beraberinde getirdi. Biz Almanya’da yaşayan sanatçıların cüzi olarak devletten aldıkları yardımlar kısmen yaralara merhem oldu. Maalesef memleketimizdeki meslektaşlarımız bu kadar  şanslı olamadılar. Özellikle son yaşanan intiharlar, devletler arasındaki kuruluş ve işleyiş mantığının sonuçlarını ve sanatçıya olan yaklaşımlarını da tüm çıplaklığıyla ortaya koymuş oldu” diyor. Yıldız, pandemi nedeniyle sanatçıların farklı iş kollarına yönelmek zorunda kaldığını da belirtiyor.