Savaş yeni güç ilişkilerini zorluyor

Aykan SEVER yazdı —

  • 3. Dünya Savaşı karşılıklı hamlelerle farklı coğrafyalarda her geçen gün yeni biçimler alıyor. Savaş bazı bölgelerde doğrudan çatışma ve asimetrik saldırılarla kendini gösterirken kimi yerlerde de diplomatik manevralarla ilerliyor. İnişli çıkışlı ciddi çekişmelerin içinde yaşıyoruz.

Post-modern karakterli paylaşım savaşının Ukrayna cephesinde son dönem Kiev yönetimi karşı taarruz hazırlıkları yapıyor. Bu kapsamda çatışmaların özellikle Zaporijya nükleer santraline sıçrama tehlikesi var. Şimdiden bölgedeki siviller tahliye ediliyor. Son günlerde tesisin yakınlarında çatışmalar arttı. Eğer bu nükleer tesis zarar görürse daha karşılıklı nükleer silahlar kullanılmadan pekala savaş geri dönülmez bir boyuta sıçrayabilir.

Rus güçleri içinde, son dönemde özellikle paralı asker gurubu Wagner'in Bahmut'ta "yalnız bırakılması" üzerinden yaşanan tartışma komuta kademelerinde ciddi bir zafiyetin olduğunu gösteriyor. Ayrıca başta Kremlin olmak üzere Rusya içlerinde düzenlenen saldırılar bunların "tertip" boyutu olsa bile belli açıkların verildiğine işaret ediyor. Rusya savaşa ağırlığını koyabilmek için Kinzhal füzeleri gibi daha büyük ve hızlı yeni silahları devreye sokuyor. Maalesef bütün bunlar savaşın hiç bir biçimde bırakın sonlanmasını kaçınılmaz olarak nükleer düzeye taşınabileceğini gösteriyor. 3. Dünya Savaşı'nın seyrini kökten değiştirmese de Ukrayna-Rusya arası tek uzlaştırma olasılığına sahip olabilecek ülke Çin. Pekin yönetimi bu süreçte özellikle Almanya ve Fransa'yı yanına çekmeye çalışıyor. Ancak Çin'in kısa bir zaman içinde Ukrayna savaşını durdurma olasılığı yok. Bu yüzden savaşın seyri pekala yeni olasılıkları şekillendirebilir.

Ermenistan-Azerbaycan cephesine gelince, burada Batı ipleri ele alıyor. Aliyev, Paşinyan ve AB Konseyi Başkanı Michel 14 Mayıs’ta Belçika’nın başkenti Brüksel’de bir araya gelecek. Geçen hafta ise ABD'de taraflar arası yapılan görüşmeler Ermenistan'ın "toprak karşılığı barış" diye tarif edebileceğimiz bir formüle ikna olduğu gösteriyor. Şimdilerde Ermenistan kamuoyunda ülkenin kuzeyi ve Dağlık Karabağ (Artsakh) çevresinde Azerbaycan'a verilecek yerler tartışılıyor. Ancak kritik olan kısım Artsakh'ın henüz Aliyev yönetiminin eline geçmemiş olan kısımları. Burada yaşayan insanlar geleceklerini Aliyev hanedanlığı altında sürdürmek istemediklerini gösterilerle ifade ediyorlar. Ermenistan Başbakanı Paşinyan duygusallıktan çıkıp akılcı olmak gerektiği türünden yaklaşımlarla milliyetçi kesimleri törpülemeye çalışıyor. TC ile de uzlaşmacı ve tavizkar bir çizgi izleyen Paşinyan yönetiminin ne derece ikna edici olacağı belirsiz. Fakat asıl problem Sovyetler Birliği'nin dağılması sonrası Ermenistan halklarının varlığını şekillendiren çözüm üretmeyen militarist-milliyetçi anlayışın, kendi yarattığı çaresizlik ve açmazlar karşısında ne kadar direnebileceği. Doğal olarak Ermenistan halklarının da gündemine yeni sorular gelecektir; bunca yıl kimin, ne için öldüğü ve öldürdüğü gibi...

Paşinyan'ın pragmatist zihniyetinin de politikada imkanları sınırlı. ABD ve NATO'nun bu sürece desteğinin yetmeyeceği alanlar olabilir. Mesela Aliyev ve TC'nin Ermenistan'a dönük hiç de iyi niyet barındırmadığı açık olan işgal-sömürgeleştirme gibi hülyalarını Batılıların ne kadar dert ettiği belirsiz. Türkiye'de olası bir iktidar değişikliğinin de Ermenistan için en azından şimdilik ciddiye alınır olumlu bir vaadi yok.

Ayrıca görece güçten düşmüş olsa da Rusya ve İran'ın bölgeye dönük hesaplarının da gelişmeleri etkileme ve belirleme olasılığı yüksek. Zira İran ve Azerbaycan arası gerilim de giderek artıyor.

Velhasılıkelam 3. Dünya Savaşı Ortadoğu da dahil olmak üzere yeni güç şekillenmelerine açık. Ve bu süreç biçimlenirken halklar savaşa dur demediği sürece savaşın çeşitli boyutlarda sürdürülmesi ve derinleştirilmesine maalesef şahit olmaya devam edeceğiz.

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.