Gaipten sesler

Aykan SEVER yazdı —

  • TC oligarşisinin ve onların politik temsilcilerinin her geçen gün kan dökme iştahları artıyor. Ülkeyi tıpkı Gökalp'in hayalinde olduğu gibi faşistleştirip bir ordu düzeneğinde hareket ettirme arzusundalar.

Geçenlerde Erdoğan, "Yaklaşık bin yıldır Türkler İslam’ı, İslam da Türkleri muhafaza etmiş; Türkler İslam’ın, İslam da Türklerin kılıcı olmuştur. Türk demek, aynı zamanda Müslüman demektir" dedi. Rejimin soytarı-psikopat şairi İsmet Özel de el artırdı, namaz kılmayanlar Türk değildir buyurdu.

Bu ilk başta saçmalama gibi gözüken yukarıdaki sözler gaipten gelen bazı lafları aklıma getirdi. Turan, Kızıl Elma gibi İttihatçılığın ve bugünkü rejimin de fetihçi-emperyalist aklının hayallerini süsleyen kavramları zikreden, mülkünü artırma derdine düşmüş Diyarbekirli Ziya Gökalp de 1918'in başlarında benzer sözler etmişti. Gökalp "Rusya'daki Türkler Ne Yapmalı?" başlığını taşıyan makalesinde mealen şöyle demişti: "Milleti bölecek her tür farklı anlayış ortadan kaldırılmalı, geriye canlı ve güçlü olarak yalnızca Türk-Müslüman ülküsü bırakılmalıdır. Bütün Türkler Müslüman olduğu için, milletimizin aslını yalnız Türklükle Müslümanlık oluşturur. Ancak bu Turan'ı kurabilir. Türklük ve Müslümanlık ülküsü etrafında Türk toplumu ordu gibi yukarıdan aşağıya emirle hareket etmeli" diyor. "Bu durumun özgürlüklere karşı olduğunu düşünmek ise vehimden ibarettir" diye de ekliyordu.

Gökalp yukarıdaki faşist sözleri henüz Osmanlı'nın 1. Dünya Savaşı'nda yenilgi yaşadığının farkında olmadığı, İttihatçıların Doğu’ya yeniden sefere çıkmaya hazırlandığı; özellikle Ermenilerin Soykırım'dan sağ çıkanlarını ortadan kaldırmak üzere dişlerini bilediği günlerde sarfeder. Talat Paşa ve avanesi Ermenileri insandan saymaz, tıpkı bugün nasıl Netanyahu Filistinlileri, Erdoğan Kürtleri saymıyorsa...

Bugün de iktidardakiler yeni fetih arzularıyla dolu. Geçenlerde iktidar ortağı Devlet Bahçeli ülkenin güneyindeki işgal hedefi olarak Irak'tan Suriye'ye uzanan 60 km.'ye işaret etti. Diktatör daha önce BM'de 30 km.lik harita gösteriyordu. Hesaplar arasında daha fazla neler var şimdilik bilmiyoruz. Ancak iktidarın emperyalist hırslarının bir hayli köklü ve yüklü olduğunu biliyoruz.

TC oligarşisinin ve onların politik temsilcilerinin her geçen gün kan dökme iştahları artıyor. Ülkeyi tıpkı Gökalp'in hayalinde olduğu gibi faşistleştirip bir ordu düzeneğinde hareket ettirme arzusundalar. Sermaye kesimleri memnun, nihayet kanlı ellerine petrol, gaz bol kaynak geçecek. Sonrası yaptıkları, yapmaya devam ettikleri soykırımı para gücüyle çoğunluğa unutturabileceklerini biliyorlar. Nitekim tarih kitapları ve bugünün medyası onların yalanlarıyla dolu. Malum diktatörün yalakalığı mevkine ise Ziya Gökalp gibiler yerine İbrahim Karagül vari tipler düşüyor. Nitekim herkesin nasibi kendi çapı ölçüsünde.

Tarih hiçbir zaman tekerrür etmez. Ancak başkalarının kanını dökmeye meraklı olanların sonunda rahat yataklarında değil tıpkı Talat, Enver ve Cemal Paşalar gibi kendi kanlarında boğuldukları vakidir.

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.