Semsûr: Çileya Giran

Toplum/Yaşam Haberleri —

Semsûr: Çileya Giran

Semsûr: Çileya Giran

  • Semsûr’da binlerce insan öldü. Bir o kadar insan enkaz altında bırakıldı. Evsiz kalan insanlar kenti terk etti. Kentte hala çadır, tuvalet ve elektrik sorunu devam ediyor. Depremin ilk gününden itibaren Semsûr’da yardım çalışmalarında yer alan Azad Doğru ile Çınar Koçgiri Doğan çaresizliği, yıkımı “Çileya Giran” ismiyle belgeselleştirdi.

MAHİR FIRAT FİDAN/AMED

6 Şubat’ta Mereş merkezli depremden en çok etkilenen bölgelerinden biri de Adıyaman’a bağlı Balyan (Yaylakonak) Beldesi. Balyan mezraları ile birlikte 280 evin bulunduğu beldede sadece birkaç ev ayakta kalabildi. 155 insan hayatını kaybetti. Balyan’a ilk yardım ise ancak 6. günde ulaştı.

 

 

Birçok acıya sahne olan Adıyaman’ın bu bölgesinde hakka yürüyen canlarını anmak ve acılarını paylaşmak için Alevi Kürtler matem tutuyor. Bu matemin tanığı olan bağımsız belgeselciler Azad Doğru ve Çınar Koçgiri Doğan, o süreçte yaşananları yaptıkları belgesel ile kayıt altına aldı. Belgeselin ismi “Çileya Giran.”

 

Azad Doğru

 

Azad Doğru ve Çınar Koçgiri Doğan, 37 gün boyunca yardım çalışmalarını örgütleyenleri, yaşanan acıları kayda geçirerek, toplumsal hafızanın sadece depremle değil, görünmez kılınmaya, yok edilmeye çalışıldığını aktarmaya çalışıyorlar.

 

 

Çadır yardımından belgesele

Belgeselin ortaya çıkış hikayesini anlatan Azad Doğru, depremin ardından digital medyadan Pazarcık, Adıyaman ve Hatay’ın tüm canlılarlıyla birlikte büyük bir yıkıma uğradığını gördüklerini belirterek, “İlk olarak Çınar Adıyaman’a doğru yolu çıktı. Oraya vardığında çadıra ihtiyaç olduğunu bize iletti. Amed’te kalan arkadaşlarımızla harekete geçerek yakın çevremize dayanışma mesajları gönderdik. Bu süreç gönüllü ‘çadır temin etmeye çalışan inisiyatife döndü” sözleriyle anlatıyor.

 

 

Bu süreci aktarmalıydık

Doğru, ‘çadır temin etmeye çalışan inisiyatiften belgesel çekimine evirilen süreci söyle dile getiriyor: “Süreci belgeleme fikri ilk çadırı göndermemiz ile başladı. Çok yoğun bir stres ve iş ile çadır gönderirken bir yandan kendi sürecimizi ben Amed’ten, Çınar ise Adıyaman’dan çekmek istedik. Ses ve video ekipmanı arayışına başladık, fakat bulamadık. Böyle bir yıkımın yaşandığı yerde her şeyi sil baştan anlatmak bütün imkansızlıklarla beraber bizde bir inada dönüştü. Elimizdeki telefonların hafıza kartlarını doldurabildiğimiz kadar doldurduk. Yine dayanışma ile kamerasını bir süreliğine bizim paylaşmak isteyenler oldu. Ekipman ihtiyacımızı temin ettikten sonra, biz de kendimizi belgesel çekmeye ikna edebildik ve  sonra belgesel çekimi için Çınar ile yola çıktık.”

 

 

Çileya Giran: Ötekinin Hikayesi

Azad Doğru, kısıtlı imkanlarla belgesel çektiklerini söyleyerek çekim sürecinde yaşadıkları zorlukları şöyle anlatıyor: “Belgesel üretimlerimizde daha çok ötekinin hikayesine odaklanmaya çalışıyoruz. Çingene, Suriyeli, Afgan ve Türkiye’nin gözünden Kürt Aleviler. Yardımlaşmak için burada bulunan ve öteki sayılan herkesle beraber bir duygudaşlık gelişti. Çekim sırasında bizi zorlayan en önemli etkende buydu. İnsanların acılarına bizzat tanık olarak, bu durumu yaşanan acının bizzat mekanında belgelemeye çalışmak bizim için çok ağır bir yüktü.”

 

 

Sözlü kültürden etkilendik

Doğru Adıyaman’da yaşayan insanlarla bir kader ortağına dönüştüklerini söyleyerek belgesele yansıyan olayları şöyle anlatıyor: “Balyan aşiretinin yaşadığı Xisor bölgesine gittik. Orada bize, ‘bak burada 20 kişi öldü, burada bir aile yok oldu,  burada 108 kişi öldü…’ diye nerede kimin öldüğünü anlatıyorlardı. Yukarı taraflarda yolu yeni açılan bir mezra var. ‘İncekoz mezrası’ diyor biri, oraya doğru gidiyoruz. Köy bir dağın zirvesine kurulmuş ve depremden dolayı yollar neredeyse kapanmış. Uzun süre eşek ve atlarla ulaşamaya çalışanlar; yürüyerek gidenler, karla, kurtla, zaman ve depremle mücadelelerinden bahsediyor. Fatma anayı görüyoruz, 109 yaşında. ‘Nasılsın?’ diye soruyoruz kamerayı açmadan. Fatma ana bize beyitlerle cevap veriyor. Sözlü kültür temsilcisi anlatımları çok güçlü. Sözlü kültürün hala hayatta olması bizi çok etkiledi. Belgesele de bunu ayrıca yansıtmaya çalıştık.”

 

 

Devlet Nerede?

Belgesele yansıyan en önemli noktalardan birinin de gelmeyen yardımların olduğunu aktaran Doğru, “Gittiğimiz her yerde ‘devlet nerde?’ sözlerini işittik ve kayıt altına aldık. Bu gerçek çok fazla göz önündeydi ve bu çığlıklara duyarlılık yaratması için belgeselde yer verdik. İnsanlar elleriyle ile toprağı deşti, yaralısını sırtladı, ölüsünün nöbetini bekledi… Bunları gördük, duyduk, çektik” diyor.

Doğru, “Çileya Giran trajediyi göstermeye çalışıyor, durum bildiriyor ve derin yas için bir parantez açıyor: ‘Feryad’.  Görüntü ve sesle anlatmaya ve acıyı paylaşmaya çalışıyor. Biz hala Adıyaman’dayız. Sürdürebilir model ile toplumsal hafıza için çalışmalarımızı devam etmek ve paylaşmak istiyoruz” diye belirtiyor.

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.