Sıcak para için satar

Aydın Arı
- İktisatçı Aydın Arı, hükümetin ekonomik krizden çıkmak, döviz rezervlerini yerine koymak ve ticaret açığını kapatmak için kamu varlıklarını satabileceğini söyledi.
İktisatçı Aydın Arı, yerel seçimlere hazırlık olarak belediyelere aktarılan payı arttıran, kamu harcamalarını kısmayan, mali disiplini halka dayatarak yoksul daha da yoksullaştıran hükümetin şunlar yapabileceğini öngörüyor; Birleşik Arap Emirlikleri ve Katar ziyaretlerinden anlaşılan eldeki kamu varlıkları satılacak. Madencilik faaliyetleri genişleyecek. Büyük ormanlık ve zeytin alanları elden çıkarılmak istenecek. Belediyelerin sahip olduğu kalan mülkler de elden çıkarılacak. Eğitim, sağlık, sosyal güvenlik, ulusal güvenlik gibi hizmetlerdeki özelleştir mahareti devam edecek.
Cumhurbaşkanlığı ve Genel Seçimlerin ardından hızla düşen Türk Lirasi ve temel gıda maddelerine yapılan zamlar, ekonomik krizi derinleştiriyor. Alım gücünün düşmesinin yanı sıra iktidarın vergilerde yaptığı artışlar, hayat pahalılığını artık çekilemez duruma getirdi. Seçimler öncesi 19 lira seviyelerinde olan dolar, seçimin hemen sonrasında hızla yükselişe geçerek 26 lirayı geçti.
AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın imzasıyla 7 Temmuz'da Resmi Gazete'de yayımlanan kararlara göre; Katma Değer Vergisi (KDV), yüzde 18 olan ürünlerde yüzde 20’ye, yüzde 8 olan ürünlerde ise yüzde 10’a çıkarıldı. Aynı gün yayınlanan başka kararla da 492 Sayılı Harçlar Kanunu'na bağlı tariflerde yer alan maktu harçlara yüzde 50 oranında artış yapıldı. AKP Gurubu'nun imzasıyla Meclis’e sunulan kanun teklifiyle, tüm araç sahipleri ek bir Motorlu Taşıtlar Vergisi (MTV) ödeyecek. En düşük memur maaşının 22 bin liraya çıkarılması amacıyla verilen torba kanun teklifinde, akaryakıta otomatik enflasyon zammı, banka ve finansal kuruluşlar için kurumlar vergisi artışı da var. Akaryakıtta alınan Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) Ocak ve Temmuz aylarında geriye dönük 6 aylık enflasyon kadar artacak. 2023 yılı için belirlenen genel kurumlar vergisi oranı ise yüzde 20’den yüzde 25’e yükseltildi.
Kamu varlıkları satılıyor
Bir yandan vergi artırımları yapan iktidar, diğer yandan özelleştirmelere devam ediyor. Daha önce kamuya ait birçok limanı özelleştiren iktidarın, bu kez İzmir'de bulunan Alsancak Limanı'nı özelleştirmesi gündeme geldi. 2017'de Türkiye Varlık Fonu’na devredilen İzmir Alsancak Limanı’nın, 2021'de Varlık Fonu ile liman ve lojistik yatırımları yapma amacı ile stratejik ortaklık anlaşması imzalayan Abu Dhabi Port tarafından satın alındığı iddia edildi.
Ayrıca AKP'li İzmir Menderes Belediyesi de ilçe sınırları içerisinde yer alan 20 taşınmazı satışa çıkardı. Açık teklif yöntemi ile gerçekleştirilecek ihaleler, 19 Temmuz’da Belediye Meclisi Toplantı Salonu’nda yapılacak.
Daha da yoksullaştıracak
MA'dan Tolga Güney'e konuşan ekonomist Aydın Arı, Mehmet Şimşek'in Hazine ve Maliye Bakanlığına gelmesiyle birlikte başladığı politikaların halkın geniş kesimleri için bir tür gelir azaltıcı, daha yoksullaşamaya yol açacak politikalar olduğunu belirtti. Arı, diğer yandan sermaye birikim sürecini destekleyici politikalar izleneceğini vurguladı. Şimşek'in ilk icraatlarından birisinin faiz artırımı olduğunu anımsatan Arı, "Uluslararası yatırımcılar ve sermaye için beklenen faiz artırımı yapıldı. Muhtemelen 20 Temmuz'da yapılacak olan para politikaları toplantısında bu faiz artırımı sürecek. Dövizin baskılanmasının azaltılması gibi değişiklikleri de bu krediyle sağlamaya çalışacaklar" dedi.
Halka 'mali disiplin'
Bakan Şimşek'in sık sık yaptığı 'mali disiplin' vurgusuna değinen Arı, bu terimin de tartışmaya açık olduğunu söyledi. Meclis’e gelen ek bütçenin mali disiplin ile çeliştiğine dikkat çeken Arı, şunları ifade etti: "Ek bütçe tasarısında kamu harcamalarının kısıldığını gözlemlemiyoruz. Belirli bazı bakanlıklara çok miktarda pay ayrıldığını görüyoruz. Belediyelere aktarılacak kaynak kısmı ek bütçenin yüzde 25'i kadarını oluşturuyor. Dolayısıyla yerel seçimlere hazırlık olarak belediyelere aktarılan pay arttırıldı. Bütçenin yılın geri kalanında mali disiplinle uyumlu olmayacak bir takım harcamaların planlandığını anlıyoruz. Hal böyle olunca bu büyük bütçeyi devlet gelir aktarım mekanizması olarak kullanıyor ve bunun önemli bir kısmını KDV, ÖTV gibi kişilerden topladığı vergilerden oluşturuyor."
Enflasyon dalgası gelir
Türkiye'nin uluslararası makro göstergelerde krizde olan bir ülke olmadığı görünümü verdiğini aktaran Arı, fakat döviz kurlarının hızlıca yükselmesi, faiz politikasındaki alt üst oluşlar ve finansal kesimdeki belirsizliğin de bir kriz göstergesi olduğunun altını çizdi. Yine halkın büyük kısmını ilgilendiren hayat pahalılığının kriz anlamına geldiğini dile getiren Arı, "Bu durum daha ne kadar kötüleşebilir bilmiyorum. Ama vergi artışlarıyla birlikte enflasyon dalgasının geleceği, satın alma gücünün daha da eriyeceği, insanların zorunlu ihtiyaç mallarını almaktan vazgeçeceği bir ekonomik döneme gireceğimiz anlaşılıyor" dedi.
Döviz girişine muhtaç
Hükümetin bu durumdan çıkmak, döviz rezervlerini yerine koymak ve ticaret açığını kapatmak için ülkeye döviz girişi sağlamak zorunda hissettiğini kaydeden Arı, şöyle konuştu: "Doğrudan yabancı yatırımcılar ile sıcak para girişleri ya da satışlar yapmalı. Bunun için İzmir Alsancak Limanı’nın satışı en kolay işlerden bir tanesi. Dolayısıyla buna benzer elde kalan ulusal varlıkların satışı söz konusu olacaktır. Birleşik Arap Emirlikleri ve Katar gibi ülke ziyaretlerinden anlaşılan şeylerden birisi de bu. Ekolojik yıkıma yol açan madencilik faaliyetlerinin de genişleyeceğini öngörmek yanlış olmaz. Büyük ormanlık ve zeytin alanlarının tekrar elden çıkarılmak istenmesi mümkün olacaktır. Belediyelerin sahip olduğu mülklerin elden çıkarılarak, belediyelere kaynak sağlanması yoluna zaten uzun zamandır gidiliyor. Bu dönem onları da daha kolaylaştırıcı düzenlemeler yapılabilir. Eğitim, sağlık, sosyal güvenlik, ulusal güvenlik gibi hizmetler de özelleştirildi. Hükümetin bu konudaki maharetini önümüzdeki günlerde izleyeceğiz." İZMİR
*****
Çiğ süte yüzde 35,2 zam
Türkiye'nin Ulusal Süt Konseyi, çiğ inek sütü tavsiye fiyatına yüzde 35,2 zam yaptı.
Ulusal Süt Konseyi (USK) çiğ süt tavsiye fiyatının, 1 Ağustos itibarıyla üreticinin eline litre başına net 11,50 lira geçecek şekilde belirlenmesine karar verdi. Açıklanan fiyata destek priminin dahil edilmediği belirtildi. Süt üreticileri, bir litre sütün üretim maliyeti 10,54 TL olduğu halde 8,5 TL’ye satıyordu. Üreticilerin beklentisi ise çiğ süt fiyatlarının 14-15 liraya çıkarılması idi.
USK, en son 14 Ekim 2022’de çiğ süt tavsiye fiyatını değiştirmiş ve üreticinin eline litre başına net 8,5 lira geçecek şekilde belirlenmesine karar vermişti.
Artan maliyetlere karşın çiğ süt tavsiye fiyatının değişmemesi tepkilere neden olurken, maliyetlerle başa çıkmakta zorlanan çiftçiler hayvanlarını kesime veriyor.
Diğer bir yandan çiftçinin sattığı çiğ süt fiyatlarındaki artış sanayicinin maliyetlerinde de artışa yol açacağı için, bu artışın perakende süt fiyatlarına da yansıması bekleniyor.
Halihazırda düşen üretim ve artan maliyetler nedeniyle bazı markaların yarım yağlı bir litre süt fiyatları son dönemde 18,95 TL'den 24,95 TL'ye çıkarken; tam yağlı bir litre süt fiyatı ise 27,70 TL'ye kadar çıkmış durumda. Aynı pahalılık tüm süt ürünleri grubunda yaşanıyor. Peynirin kilosunun 100 lirayı geçmesinin ardından yoğurt fiyatları da çeşidine göre değişmekle birlikte 70 lirayı aştı; fiyatlar 42-72 TL aralığında değişiyor.
*****
Zeytinyağı fiyatları fırladı
Güney Avrupa ülkelerinde yaşanan kuraklık, zeytinyağı fiyatlarının rekor seviyelere yükselmesine neden oldu. Zeytinyağı fiyatlarındaki artış Türkiye'ye de yansıdı.
Financial Times’ın haberine göre; ilk olarak Eylül'de kilogram başına 4 Euro’nun (116 TL) üzerine çıkan zeytinyağı, dünyanın en büyük üreticisi olan İspanya’nın yanı sıra İtalya ve Portekiz’de yükselen sıcaklıklar ve yağış eksikliği nedeniyle artarak 7 Euro’nun (205 TL) üzerine çıktı.
Türkiye’de de gıda perakendecileri, zeytinyağının perakende satış fiyatlarına iki ay içinde yüzde 77’yi aşan zamların geldiğini belirtti. Gıda perakendecilerine göre; bunda hem küresel etkiler hem de döviz kurundaki artış etkili oldu. Bir diğer önemli etken de halihazırda satılan zeytinyağları geçen üretim sezonu ve arz kısıtlı.










