Statü sahibi olmak istiyoruz

Büyük Özgürlük Yürüyüşü

Büyük Özgürlük Yürüyüşü

  • Büyük Özgürlük Yürüyüşü'nün Qers kolu, dün PKK kurucalarından Mehmet Hayri Durmuş'un mezarını ziyaret etti, Mazlum Doğan'ın memleketine gitti.
  • DEM Parti Milletvekili Ömer Öcalan, Mehmet Karasungur, Mazlum Doğan ve Mehmet Hayri Durmuş’u anarak, onların izinde yürüdüklerini söyledi. Öcalan, şunları vurguladı:
  • "Burası Kurdistan’dır ve vatanımızdır. Sayın Öcalan’ın, ülkemizin ve halkımızın özgürlüğü için yürüyoruz. Biz de statü sahibi olmak istiyoruz. Taleplerimiz meşru ve haklıdır."

Türk cezaevlerindeki PKK ve PAJK'lı tutsakların, "Abdullah Öcalan'a Özgürlük, Kürt Sorununa Çözüm" kampanyası kapsamında 27 Kasım'da başlattığı dönüşümlü açlık grevi 74. gününde. Tutsaklar, taleplerine yanıt verilmemesi halinde Uluslararası Komplo'nun yıl dönümü olan 15 Şubat'tan itibaren yeni bir aşamaya geçeceklerini duyurmuştu. Tutsak yakınları öncülüğündeki Adalet Nöbeti de 7 kentte devam ediyor. Bu kapsamda Kuzey Kurdistan'daki sivil toplum örgütleri ve partilerin Qers ve Wan'dan 1 Şubat'ta başlattığı ve 15 Şubat’ta Amara’da tamamlamayı planladığı Büyük Özgürlük Yürüyüşü ise 2. haftasına girdi.

Büyük Özgürlük Yürüyüşü'nde yer alanlar, büyük bir coşku ve kararlılıkla kar, yağmur, çamur dinlemeden yürüyüşlerini sürdürüyor. Gittikleri her yerde halkın coşkusuyla karşılaşan yürüyüşçüler, gezdikleri her sokak, mahalle, cadde ve evde tecridi anlatarak, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğünün önemine dikkat çekiyor. Yürüyüşçüler, Kürt halkının “irademdir” dediği Abdullah Öcalan’a olan bağlılığını, gittikleri her yerde farklı şekilde tanıklık ediyor. Bu, bazen bir atkı, bazen bir ezgi ya da bir söz oluyor. Özgürlük yürüyüşçülerini bağırlarına basan halk, barışa olan özlemlerini Kürtçe ezgilerle ya da attıkları sloganlarla dile getiriyor.

Qers kolu

Qers’ten yola çıkan Özgürlük Yürüyüşçüleri, önceki gün Erzirom ve Mûş’un ilçelerinde halkla buluştu. Bir haftaya geride bırakan ve halkta büyük heyecan yaratan yürüyüş sırasında en kitlesel buluşmalar Qerecoban (Karaçoban) ve Gimgim’de (Varto) gerçekleşti. Bu yürüyüşlerde kadınların yoğunluğu ise özellikle dikkat çekti. Yürüyüşçüler, dün Çewlîg’in Kanîreş (Karlıova) ilçesine ulaştı. İçe girişindeki karşılamanın ardından ilçe merkezinde "Bijî berxwedana İmraliyê" sloganıyla yürüyüş gerçekleştirildi.  

 

 

Taleplerimiz haklı ve meşru

Yürüyüş sonrası konuşan DEM Parti Milletvekili Ömer Öcalan, şunları söyledi: "Mehmet Karasungur, Mazlum Doğan, Hayri Durmuş’u anıyorum. Onlar bedenlerini ölüme yatırdı ve büyük bedel verdi. İşte torunlarınız sizin izinizde yürüyor. Burası Kurdistan’dır ve burası bizim vatanımızdır. Biz eşit ve özgür yaşamak istiyoruz. Qers’ten başlayarak buraya kadar geldik. Sayın Öcalan’ın, ülkemizin ve halkımızın özgürlüğü için yürüyoruz. Biz de diğer halklar gibi statü sahibi olmak istiyoruz. Kürt sorununun çözülmesini istiyoruz. İmralı’da Sayın Öcalan üzerinde büyük bir hukuksuzluk var. Neden Sayın Öcalan ile görüşmeye izin vermiyorsunuz? Bizim taleplerimiz meşru ve haklıdır. Bu haklarımız için mücadele etmeye devam edeceğiz."

Açıklama sonrası bir kahvehanede halkla bir araya gelindi. Öcalan’ın görüşme notlarından bölümler okundu. 

 

 

Hayri Durmuş'un mezarına gidildi

Yürüyüşçüler, daha sonra 12 Eylül döneminde kaldığı Diyarbakır 5 Nolu Cezaevi'nde uygulanan vahşete karşı başlatılan ölüm orucu direnişinde şehit düşen PKK’nin kurucularından Mehmet Hayri Durmuş’un mezarını ziyaret etti. Ellerinde karanfillerle mezarlığa gelen yürüyüşçüler, bir dakikalık saygı duruşunda bulundu; “Şehîd namirin” sloganı atti. Burada Hayri Durmuş ve arkadaşlarını anarak konuşmasına başlayan DEM Parti Milletvekili Ömer Faruk Hülakü, “Şu an Türkiye’nin her yeri Diyarbakır 5 Nolu’ya döndü. Bilsinler ki; Esat Oktaylar varsa, bunun karşısında direnen Mazlumlar ve Hayriler de var. Hayri Durmuş, ‘Ölürsem mezarıma halkına borçlu yazın' demişti. O bize değil, biz ona borçluyuz. Biz de direnişimizle ona sahip çıkacağız” dedi. 

Anmada Hayri Durmuş’un mahkemedeki savunmalarından bir bölüm de okundu. Durmuş’un mezarına karanfiller bırakılmasının ardından diğer şehitlerin mezarları ziyaret edildi. 

 

 

Mazlum Doğan'ın memleketi

Qers kolu, daha sonra Muzlum Doğan’ın memleketi olan Xarpêt’in Dep (Karakoçan) ilçesine geçti. Yürüyüşçüler burada yüzlerce kişi tarafından “Burası Mazlum Doğan memleketi”, “Bijî berxwedana zindanan” ve “Bê serok jiyan nabe” sloganlarıyla karşılandı. Alkış ve sloganların hiç dinmediği karşılamaya coşku hakimdi. Mazlum Doğan'ın kardeşi Arife Doğan da yürüyüşçüleri karşılayanlar arasında yer aldı. 

Yürüyüşçülerden Derya Yulcu, "Sayın Abdullah Öcalan’a özgürlük istiyoruz. Yıllardır sürdürülen bu tecridin son bulmasını istiyoruz. Tecridin insanlığa karşı işlenen bir suç olduğunu biliyoruz. Tecrit bugün tüm ülkeye yayılmış durumda. Kürt sorunu, bu ülkenin en temel sorunudur. Ülkenin kaynakları savaşa ve ranta harcanmaktadır. Emekçiler, emekliler, çocuklar, kadınlar açlıkla mücadele ederken, bir avuç sermayedar ve bir avuç AKP’li rahat ediyor" dedi. 

Yürüyüşçüler, kitle ile birlikte daha sonra DEM Parti'nin kentteki seçim bürosu açılışına katıldı.  

 

 

Wan kolu

Wan'dan yola çıkan Büyük Özgürlük Yürüyüşü'nde yer alanlar, önceki geceyi Şirnex'in Silopiya (Silopi) ilçesinde geçirdikten sonra dün yollarına devam etti. Sabah saatlerinde Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Silopiya İlçe Örgütü önüne gelen ilçe sakinleri ile tek tek tokalaşan Özgürlük Yürüyüşçüleri, Cizîr’e (Cizre) doğru yola koyuldu. İlçe halkı yürüyüşçüleri "Bijî berxwedana zindanan", "Bijî berxwedana İmraliyê" sloganlarıyla uğurladı. 

Yürüyüşçüleri, Cizîr’in girişindeki Yafes Köprüsü mevkiinde Barış Anneleri karşıladı. Anneler, buluşma anında “Berxwedan Xweş Doze” ve “Herne Pêş” marşlarını okudu. Daha sonra Özgürlük Yürüyüşçüleri ile kol kola giren Barış Anneleri, “Bijî berxwedana zindanan”, “Barışın elçisi İmralı’dadır”, “Jin jiyan azadî”, “Tecrit ölümdür, direniş özgürlüktür” sloganlarıyla yürüdü. Polisin yürüyüş sırasında dükkanlarına sokmaya çalıştığı esnaflar ve ilçe sakinleri, Özgürlük Yürüyüşçülerini alkışlarıyla selamladı.

DEM Parti Cizîr İlçe Örgütü’ne kadar yürüyenler, burada bekleyen kitle tarafından “Bijî berxwedana zindanan”, “Bijî Serok Apo” sloganlarıyla karşılandı. Parti binası önündekiler arasında ilçede uygulanan sokağa çıkma yasakları döneminde katledilen Mehmet Tunç’un annesi Esmer Tunç da yer aldı.

 

 

Bu yürüyüş amacına ulaşacak

Burada halka seslenen DEM Parti Milletvekili Saliha Aydeniz, şunları ifade etti: “Bugün 7 gündür Sayın Abdullah Öcalan'ın özgürlüğü ve Kürt sorununun demokratik çözümü için yürüyoruz. Biliyoruz ki; bu yürüyüş amacına ulaşacak. Bu yürüyüşün amacı hakikat, birlik, barıştır. 7 gündür il il, ilçe ilçe geziyoruz. Cizîra Botan’dan sesleniyoruz; sizin güvenlikçi, Kürt halkının iradesini tanımayan politikalarınız kabul görmedi, kabul görmeyecek. Devlet aklını başına alsın! Kürt halkı hiçbir zaman geri adım atmadı, bundan sonra da atmayacak. Biz 75 kişi, 7 gündür sokak sokak dolaşıyoruz, milyonların adına yürüyoruz. Kürdistan’ın özgürlüğü ve Türkiye’nin demokrasisi için Sayın Öcalan’ın muhataplığı tanınmalıdır.” 

Özgürlük Yürüyüşçülerinin bir haftadır yollarda olduklarını dile getiren Cizîr Belediyesi Eşbaşkan Adayı Abdurrahim Durmuş ise Cizîr’in abluka altına alınmasına işaret ederek, “Nasıl bir tecrit olduğunu görüyoruz” şeklinde konuştu. Cizîr ve ülkenin üzerindeki kara bulutların artık dağılmasını istediklerini ifade eden Durmuş, “Özgürlük Yürüyüşçüleri bu kara bulutları dağıtmaya geldi” dedi.

 

 

Emanetler teslim edildi

Konuşmaların ardından Özgürlük Yürüyüşçüleri parti binasına girdi. Barış Anneleri, burada açlık grevindeki tutsaklar için yaptıkları patik ve eldivenlerin yanı sıra İmralı’ya gönderilmek üzere kaleme aldıkları mektupları Özgürlük Yürüyüşçülerine teslim etti. Şal û şepik giyen küçük bir kız çocuğu da yazdığı mektupla birlikte elindeki oyuncağı da Abdullah Öcalan’a gönderilmek üzere Özgürlük Yürüyüşçülerine verdi.  

Cizîr şehitleri anıldı

Şirnex'in Cizîr ilçesinde 2015'te ilan edilen sokağa çıkma yasağı döneminde mahsur kaldıkları evlerin bodrumlarında katledilenler de anıldı. DEM Parti binasındaki anmaya, Wan kolunda yer alan siyasetçi ve sivil toplum örgütü temsilcileri de katıldı. Cizîr Halk Meclisi Eşbaşkanı Mehmet Tunç’un annesi Esmer Tunç, kızının cenazesini hala bulamayan Hezni Arslan, evinin önünde oynarken katledilen Nihat Kazanhan’ın annesi Ayşe Kazanhan ile polis kurşunuyla katledilen Ümit Kurt’un annesi Nafiye Kurt da anmada hazır bulundu. Anmanın gerçekleştiği salona, hayatını kaybedenlerin isim ve fotoğrafları ile "Lehengên Cizîra Botan (Cizîra Botan’ın kahramanları)" yazılı pankart asıldı.  

Bizim onlara sözümüz var

Saygı duruşunun ardından Medeniyetler Beşiğinde Yakınlarını Kaybeden Ailelerle Yardımlaşma Dayanışma Birlik ve Kültür Derneği (MEBYA-DER) Şirnex Eşbaşkanı Esmer Çıkmaz konuştu. İki çocuğunu sokağa çıkma yasaklarında kaybeden anne Çıkmaz, "Üzerinden 9 sene değil 900 sene de geçse aynı gün gibi acı yaşıyoruz. Biz onlara söz verdik; mücadelelerinin yerde kalmasına izin vermeyeceğiz. Onların yaktığı çıra yolumuzu aydınlatıyor” dedi. 

Cezaevlerinde devam eden açlık grevleri eylemlerine dikkat çeken Çıkmaz, "Buradaki anneler hepsi benim gibi ciğeri yanan anneler. Biz tutsakların annesiyiz. Bu tecridi kınıyoruz" dedi. 

 

 

Düşmana karşı uyanık da olalım

DEM Parti Sözcüsü Ayşegül Doğan ise Büyük Özgürlük Yürüyüşü'ne işaret ederek, "Yürüyüşümüzü görmek isteyemeyenler bilsin ki barış, özgürlük ve birlik muradımıza ulaşacağız" dedi. "Kaç yıl geçerse geçsin Cizîr’deki bu katliam unutulmaz, kimse de unutturamaz” diyen Doğan, şunları söyledi: "Yüz yıllardır şehirlerimizi talan ettiler, toplumumuzu çürütmek, kirli savaşla bizi birbirimizden koparmak istediler. Bunlara karşı da uyanık olmak lazım. Bu yürüyüşle amacımıza ulaşacağımızı bilmemiz gerekiyor. Muhakkak tecridi kaldıracağız, İmralı’nın kapısını açacağız, Sayın Öcalan’ın sesini duyuracağız. Anneler karar verdikten sonra kimse onları engelleyemez. Sizden ne kadar korktuklarını gördünüz. Belki hiçbir yerde bu kadar bir araya gelmiyorlar, korkmuyorlar. Biz güçlüyüz, muradımıza ulaşacağız.”

Konuşmaların ardından şehitler için sinevizyon gösterimi yapıldı. Duygusal anların yaşandığı gösterim sırasında sık sık “Şehîd namirin" sloganı atıldı. ELAZIĞ/ŞIRNAK

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.