Tarihten günümüze siyasetin öncüleri
Kadın Haberleri —

Siyasetçi Kürt kadınlar
- Kürt kadınlar, siyasi yolculuklarında, Mina Qazi’den Sakine Cansız’a Leyla Qasim’den Hevrîn Xelef’e kadar birçok isimle tarih yazdı. Kürt kadınlarının siyasetteki mücadelesi tüm kararlılığıyla devam ediyor.
Kürt kadınlar, tarih boyunca siyasi alanda varlıklarını hissettirmiş, feodal düzenin gölgesinden günümüz siyasi hareketlerin öncülüğüne uzanan bir yolculukta hem Kürt halkının özgürlük mücadelesine hem de kadın hakları savunuculuğuna damga vurdu. Kürdistan’ın her yerinde baskılar, idamlar, hapis cezaları ve katliamlarla karşı karşıya kalan kadınlar, direnişleriyle dünya siyasetinde de önemli bir yansıma oldu.
Özerk gücün ilk izleri
Kürt kadınların siyasetteki rolü, 18. ve 19. yüzyıllara kadar uzanıyor. Bu dönemde kadınlar, genellikle dolaylı yollarla, aile ve aşiret yapıları içinde etkiliydi. 19. yüzyılda Caf aşiretini yöneten Adile Xanim siyasi karar alma süreçlerinde söz sahibi olmuş bir isimdi. Osmanlı döneminde Halepçe’yi yöneten Adile Xanim (1847-1924) ise İngiliz ve Osmanlı devleti tarafından tehdit olarak görüldü. 13. yüzyılda Eyyübiler döneminde Halep’i yöneten Dayfe Xatun, bölgesel siyasette etkiliydi. İran’da Ardalan Emirliği’nden Mastoureh Ardalan (1805-1848) ise siyasi yazılarıyla tanındı.Mahabadlı kadınları mahalle mahalle örgütleyerek kadın kimliği konusunda bilinçlendiren Mina Qazi, bu amaçla 14 Mart 1946 tarihinde Kürdistan Kadınları Birliğini (Yekîtiya Afratên Kurdistan) kurar ve birliğin başkanlığını üstlendi. Mina Qazi, mücadeleci ve pratik kişiliğiyle diğer kadınlara örnek bir mücadele biçimi ve mirası bıraktı.
İdeolojik uyanış ve kadın öncülüğü
Türkiye’de cumhuriyetin kuruluşundan sonra Kürt hareketleri baskı altına alınsa da, kadınlar bu mücadelede yer aldı. 1960’lar ve 70’ler, Kürt siyasi hareketlerinin ideolojik bir dönüşüm yaşadığı yıllar oldu. Bu dönemde Kürt kadınları, hem etnik kimlik hem de cinsiyet eşitliği için mücadele etmeye başladı. 1970’lerde Kürt Ulusal Kurtuluş Hareketi’nde yer alan Leyla Qasim, Saddam Hüseyin rejimine karşı eylemleriyle 1974’te henüz 22 yaşında idam edildi.
Bakur’dan Rojhilat’a mücadele
Kürt kadınlarının siyasetteki rolleri, Kürdistan’ın her alanında farklı şekillendi:
Bakur’da Kürt kadınlarının siyasetteki en belirgin yükselişi, Türkiye’de 1980’lerden itibaren PKK ile başladı. PKK, kadınların silahlı mücadelede ve siyasi örgütlenmede aktif rol almasını teşvik eden bir ideoloji benimsedi. Sakine Cansız (Sara), Diyarbakır Cezaevi’nde işkenceye karşı direnişiyle Kürt kadınlarının siyasi sembolü haline geldi. 1991’de TBMM’ye giren ilk Kürt kadın milletvekili Leyla Zana, Kürtçe yemin etmeye çalışmasıyla uluslararası alanda dikkat çekti; bu cesur çıkışı nedeniyle 1994’te 10 yıl hapis cezası aldı. Gültan Kışanak, 2014’te Amed Büyükşehir Belediyesi eşbaşkanı seçildi ancak 2016’da tutuklandı. Sebahat Tuncel ve Ayla Akat Ata gibi isimler de uzun hapis cezalarıyla cezalandırıldı. Bu isimlerin dışında binlerce Kürt kadın siyasetçi halen devlet tarafından siyasi rehin olarak tutulmakta.
İdam en büyük silah
Rojhilat’taki Kürt kadınlarının siyasetteki tarihsel gelişimi, Kürt kimliği ve kadın hakları mücadelesinin kesişiminde şekillendi. İran’ın baskıcı rejimi altında Kürtler, hem etnik azınlık olarak hem de genel insan hakları ihlalleri bağlamında ciddi zorluklarla karşılaştı. Zeynep Celaliyan, 2008’de PJAK bağlantısı iddiasıyla idam cezasına çarptırıldı; ceza müebbet hapse çevrildi ama hâlâ cezaevinde işkence görüyor. 2023’te tutuklanan Pexşan Azizî ve Werişe Muradî, 2024’te idam cezasına çarptırıldı.
Siyasi kadınlar hedef alındı
Suriye’de 2010’larda başlayan iç savaşla birlikte Rojava’da Kürt kadınları, YPJ (Kadın Koruma Birlikleri) gibi oluşumlarla hem askeri hem de siyasi alanda öncü roller üstlendi. Eşbaşkanlık sistemi gibi uygulamalar, kadınların karar alma süreçlerinde eşit temsiliyetini sağlama çabası oldu. Hevrîn Xelef, Rojava’da geliştirilen Kürt siyasetinin öncü isimlerinden olmayı başardı. Bundan dolayı hedef haline geldi ve 2019’da katledildi.
Altı dönemde 160 kadın parlamenter
Kürdistan Bölgesi’nde ilk parlamento seçimi 19 Mayıs 1992’de gerçekleştirildi. Kürdistan Parlamentosu’nun kuruluşunun üzerinden 33 yıl geçti. O günden bu yana altı dönemlik parlamento sürecinde toplam 160 kadın parlamenter parlamentoda yer aldı. 1992 tarihli 1 numaralı seçim yasasının 1-22. maddelerine göre Kürdistan Bölgesi Parlamentosu’nun kadın üye sayısının yüzde 30’dan az olmaması gerekiyordu. Bu yasa 2005’de yürürlüğe girdi. Eğer kadın aday oy dağılımına göre kazanmak için yeterli oy alamazsa, yüzde 30'luk kotasından bir erkek adayın yerini alması gerekiyor. Kürdistan Federe Bölgesi’nde de gerçekleşen altı parlamento döneminde kadınların temsiliyeti şu şekilde:
* 1992’de Parlamentoya tamamı YNK’den 6 kadın seçilmişti.
* Kürdistan Bölgesi Parlamentosu’nun ikinci döneminde 29 kadın parlamentoya girdi.
* Üçüncü döneminde ise 40 kadın parlamentoya girdi. Bu sayı gerçekleştirilen seçimlerde yakalanan en yüksek sayıydı.
* Dördüncü döneminde ise 33 kadın parlamentoya girdi.
* Beşinci döneminde de 34 kadın parlamentoya girdi.
* Altıncı dönemde ise 28 kadın parlamenter parlamentoya girdi.