Tecridi kabullenmiyoruz
- Mahkemelere çıkmayan, telefon ve aile görüşlerini boykot eden tutsaklardan Mukaddes Kabak, "Tecridi kabullenmiyoruz. Bu ses dışarıda ne kadar yayılırsa biz de o kadar sonuca yaklaşır ve güç alırız" dedi.
Türk cezaevlerindeki PKK ve PAJK'lı tutsakların, "Abdullah Öcalan'a Özgürlük, Kürt Sorununa Çözüm" kampanyası kapsamında 27 Kasım'da başlattığı dönüşümlü açlık grevi, 4 Nisan'da tamamlandı. Tutsaklar, 4 Nisan'dan beri mahkemelere çıkmıyor, aile ziyaretlerini kabul etmiyor, telefon görüşmeleri yapmıyor. Sincan Kadın Cezaevi’ndeki tutsaklardan Mukaddes Kabak, devam eden eylemlerine dair MA'ya mektip gönderdi. Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın 2019’dan bu yana avukatlarıyla görüştürülmediğini, 39 aydır da kendisinden hiçbir haber alınamadığını hatırlatan Kabak, “Elbette başta ağır bir tecrit vardı ve bu tecrit gittikçe ağırlaşmaya başladı. Abddullah Öcalan'ın bütün dünya ile bağlantısı kesilmek isteniyor. Mektuplar verilmiyor, telefon, aile görüşü, avukat görüşü, vekillerin görüşü hakları ortadan kaldırıldı. Amacımız, tecridi kırmak ve Önder Apo’ya uygulanan tecridin bütün siyasi tutsakları ve Kürt halkını etkilediğini göstermektir” dedi.
Hakları iade edilmeli
Tecridin ana nedeninin Öcalan’ın fikirlerinin tüm ezilen halklar tarafından paylaşılması olduğunu belirten Kabak, şöyle devam etti: “Bütün dünyanın kabul ettiği bir liderin bu şart ve koşullarda bırakılması kabul edilemez. Önderliğimize böyle bir yaklaşımı (tecrit koşullarını) kabul edemeyiz. Önder Apo’nun şart ve durumunda yaşamayı eyleme dönüştürdük. Bizler aile ve telefon görüşmelerine çıkmıyoruz. Elbette zor olacak ama bilinmelidir ki; Önder Apo da yıllardır bu koşullarda bırakılıyor. Bu eylemle de bir kez daha Önderliğimizin yanında olduğumuzu, tecridi asla kabul etmediğimizi göstermek istiyoruz. Önder Apo’nun bütün hakları iade edilmeli.
Birlikte çözüme ulaşacağız
Halkımız ve ailelerimiz birlik olsun, taleplerimizi ve isteklerimizi dışarıda dillendirsin. Bu sürecin öncülüğünü ailelerimiz ve halkımız birlikte yürütsün. Dışarıda bu ses ne kadar çıkarılır ve yayılırsa biz de o kadar sonuca yaklaşır ve güç alırız."
* * *
Talepleri ortak
Tutsaklar ile yakınları, aynı taleple aylardır eylemde. Tutsak yakınları, talepleri karşılanmadan eylemlerinin son bulmayacağını söyledi.
Daha önce Adalet Nöbeti tutan tutsak yakınları, bir süredir de cezaevleri önlerinde "Özgürlüğe ses ver" eylemleri gerçekleştiriyor. Tekirdağ 1 Nolu Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevi’nde tutulan Mahsum Saruhan'ın annesi Sulhiye Saruhan, bir annenin çocuğundan haber almadan yaşamasının çok zor olduğunu ifade etti. Saruhan, "İki ay oldu, hiç haberimiz yok onlardan. Ne yaşıyorlar bilmiyoruz. Zaten eskiden tecrit altındaydılar. Şimdiki durum daha büyük bir zulüm" dedi. Abdullah Öcalan'a yönelik tecridin kaldırılmasını isteyen Saruhan, "Bu zulmün son bulmasını, tecridin kaldırılmasını istiyoruz. Barış istiyoruz, eşitlik olsun. Sayın Abdullah Öcalan ile görüşmeler olsa her şey düzelmeye başlar" şeklinde konuştu.
Tecrit kırılmadan bırakmayacağız
Eylemdeki annelerden Reşahat Ada, kardeşi Hamdusena Ada'nın tahliyesine 7 ay kaldığını, ancak iki hafta önce Amed'den Bolu'ya sürgün edildiğini aktardı. Reşahat Ada, iki aydır kardeşinden haber alamadığına işaret ederek, şunları söyledi: "Ne seslerini duyabiliyoruz ne görüşleri var ne de başka bir şey. Evlatlarımız üzerindeki tecrit kırılmadan eylemlerimizi bırakmayacağız. Sayın Öcalan ile görüşme yapılmadan hiçbirimiz özgürleşmeyiz. Tecrit her yerde. Evlatlarımız onurlu ve kutsal bir yolda. Başımız dik, biz onlara borçluyuz. 'Ben evlat sahibiyim, vicdan sahibiyim' diyen herkes elini taşın altına koysun. Hiçbir zaman boyun eğmeyeceğiz."
Şu an nefesimiz daralıyor
Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevi’ndeki hasta tutsak Şivekar Ataş'ın annesi Rabia Ataş, hasta kızından haber alamamanın verdiği üzüntüyü dile getirdi. Ataş, şunları ifade etti: "Bir anne olarak benim de yüreğim yanıyor. Kızım hasta ama haber alamıyoruz. Kalp kapakçığında çürüme başlamıştı. Telefonla konuşunca az da olsa nefes alıyorduk ama şu an nefesimiz daralıyor. Öcalan üzerindeki bu tecridin kaldırılmasını istiyoruz. Çünkü biz de tecrit altındayız. Bütün vicdan sahibi, onurlu insanlara sesleniyorum; herkes buna karşı dursun. Bugün benim çocuğum tecrit altında, yarın onlar da aynı şeyi yaşar."
Evde durmayacağız
Çocuğundan haber alamamanın kendisini endişelendirdiğini ifade eden Kayseri Bünyan Kadın Kapalı Cezaevi'ndeki Gülistan Al'ın annesi Emine Al, şöyle konuştu: "Bu tecridin biran önce kalması için herkes ayaklansın ve pazartesi günleri saat 14.00’te cezaevi önünde gerçekleşen eylemimize katılsın. Evlatlarımızla görüşmeyi istiyoruz. Evlatlarımız ve bizler, Önderimiz üzerindeki bu tecridin kırılmasını istiyoruz. Evlatlarımızdan haber alamayınca kadar evde durmayacağız."