Toprağının kültürel temsili: PALMİRA

• Palmira’nın kurucusu Menar Neccar: “Palmira, adını aldığı medeniyet gibi bu toprakların kültürünü temsil ediyor. Topluluğu uluslararası bir topluluk haline getirmek istiyorum.”

Kuzey ve Doğu Suriye’nin Reqa kentinde 2022’de kurulan Palmira Halk Dansları Topluluğu, tamamı 12 yaş üzeri 15 genç kadından oluşuyor. Topluluk, Fırat Nehri kıyısında yaşayan halkların folklorik kostümlerini giyerek yöreye özgü dansları sahneliyor. Topluluğun amacı, 19 Temmuz 2012 Devrimi sonrası kurulan diğer kültür-sanat grupları gibi, Kuzey ve Doğu Suriye’nin kültürel mirasını yaşatmak ve gelecek nesillere aktarmak.

 

 

Ortadoğu’da tanınır hale geldi

Palmira, Reqa’da kurulan ilk halk dansları topluluğu değil. 1980’lerde kurulan ve Suriye’nin dört bir yanından sanatçıları bir araya getiren İsmail El Âceli Topluluğu, Suriye krizinin başına kadar faaliyetlerini sürdürdü. Kriz sonrası üyeler kendi şehirlerinde benzer topluluklar kurdu. Bu isimlerden biri de Menar Neccar. Daha önce İsmail El Âceli Topluluğu’nda yer alan Menar Neccar, Palmira’yı kurarak geleneği yeni bir anlayışla sürdürdü. Topluluk, Dubai, Katar ve Tunus’taki gösterileriyle Ortadoğu çapında tanınır hale geldi.

 

 

Daha iddialıyız

Lazkiye doğumlu Menar Neccar, çocukluk ve gençlik yıllarını Raqa’da geçirdi. Üç yıl önce Palmira’nın kuruluşunda yer aldı ve halen hem eğitmen hem de sahnede dansçı olarak görev yapıyor. Topluluk repertuvarında Kürt, Arap, Çerkes ve Ermeni halk danslarından esinlenen figürler bulunuyor. Nujinha’ya konuşan Menar Neccar, “Palmira, bölgedeki tüm kültürleri tek sahnede buluşturuyor. Bu çeşitlilik, danslarımızın güzelliğini ve yaratıcılığını artırıyor. Önceki topluluklarda erkeklere özgü figürler ayrıydı. Biz ise bu figürleri kadın dansçılarla da sahneliyoruz. Bu yönüyle daha iddialıyız” ifadelerini kullandı.

Uluslararası topluluk haline getirmek istiyorum

Kuzey ve Doğu Suriye’deki birçok festivalde sahne alan Palmira Topluluğu, izleyicilerden yoğun ilgi gördü. Menar Neccar, hedeflerini şöyle anlatıyor: “Palmira, adını aldığı medeniyet gibi bu toprakların kültürünü temsil ediyor. Ben de İsmail El Âceli Topluluğu’nun bıraktığı yerden devam ederek onu uluslararası bir topluluk haline getirmek istiyorum. Dünya sahnesine çıkmak zor ama inanıyorum ki isteyen başarır.”

 

 

Hayatındaki dönüm noktası

Topluluk üyelerinden Şam Sirac (19), halk danslarıyla 10 yıldır ilgileniyor. Daha önce eğitmenlik de yapan Şam Sirac, Palmira’ya katılmayı “hayatındaki dönüm noktası” olarak niteliyor. “Başta Fırat kültürüne alışmakta zorlandım ama kısa sürede benimsedim. Tüm üyelerin kadın olması aramızdaki bağı güçlendiriyor” diyor. Şam Sirac, annesi Manar Neccar’ın desteğiyle geleneksel dansı kendi kuşağına ve gelecek nesillere aktarmak istiyor.

 

 

Tüm kültürleri kapsıyor

Topluluğun kurucu üyelerinden İsra İbrahim ise Palmira’nın farklı kültürlerden gelen kadınları bir araya getirdiğini vurguluyor: “Danslarımız, bölgedeki tüm kültürlerden parçalar içeriyor. Minbic, Reqa, Tabqa, Deyrizor ve Cezire’de birçok etkinliğe katıldık.Amacımız, Raqa’daki kültürel uyumu ve kadının toplumdaki yerini dünyaya tanıtmak” diyor. REQA