Tüm taraflar için olumlu

• Kuzey ve Doğu Suriye Demokratik Özerk Yönetimi, QSD ile Şam'ın geçici yönetimi arasında imzalanan Mutabakat Zaptı'nın Suriye'deki tüm taraflar arasında olumlu ve önemli bir adım olduğunu söyledi. 

Demokratik Özerk Yönetim, 10 Mart'taki mutabakatın, Suriye halklarının özlem duyduğu umutlarını gerçekleştireceğini savundu. ABD, Fransa ve Almanya da mutabakatı memnuniyetle karşıladı.

Kuzey ve Doğu Suriye Demokratik Özerk Yönetimi, QSD ile Şam'ın geçici yönetimi arasında 10 Mart'ta imzalanan Mutabakat Zaptı'na ilişkin açıklama yaptı. Suriye'nin BAAS rejiminin yıkılmasından sonra içinden geçtiği bu hassas ve zor aşamada varılan önemli ve tarihi mutabakatın, Suriye'deki tüm taraflar arasında olumlu ve önemli bir adım olduğu belirtilen açıklamada, "Suriye'nin geleceğini şekillendirme ve inşa etmede ortaklık ruhunu güçlendirmeye ve tüm bileşenlerinden tüm Suriye halkının maruz kaldığı dışlanma ve baskı zihniyetinden uzaklaşmaya önemli bir katkı sağlayacaktır. Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi olarak bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da bu süreci sorumluluk ruhuyla yürütmeye devam edeceğiz" denildi. 

Bunun, Suriye krizinin çözümü ve birleşik demokratik bir Suriye inşasının temelini oluşturacağı kaydedilen açıklamada, şunlar kaydedildi: "Bu vesileyle, Suriye halkının bileşenleri arasındaki gerginlikleri ve ayrışmaları ortadan kaldırmaya çalışanların önünde duran engeli kaldıran bu adımdan dolayı halkımızı kutluyoruz. Halkımızın birliğini ve kazanımlarımızı korumak için elimizden gelen her şeyi yapacağız.”

 

 

ABD memnun ve not ediyor

ABD Dışişleri Bakanlığı, QSD ile Şam'ın geçici yönetimi arasında imzalanan Mutbakat Zaptı'nı memnuniyetle karşıladı. Dışişleri Bakanı Marco Rubio'nun da X hesabında paylaştığı Dışişleri Bakanlığı açıklaması şöyle: "ABD, Suriye geçici yönetimi ile Demokratik Suriye Güçleri arasında yakın zamanda duyurulan ve kuzeydoğuyu birleşik bir Suriye'ye entegre etmeyi öngören anlaşmayı memnuniyetle karşılıyor. ABD, daha fazla çatışmayı önlemek için en iyi yol olarak güvenilir, mezhepçi olmayan bir yönetim sergileyen siyasi geçişe desteğini yeniden teyit ediyor. Geçici yetkililerin aldığı kararları izlemeye ve azınlıklara yönelik son ölümcül şiddeti endişeyle not etmeye edeceğiz."

Fransa Kürtlerin yanında

Fransa Dışişleri Bakanı Jean Noel Barrot, "QSD Genel Komutanı Mazlum Ebdî öncülüğündeki Kürt ortaklarımızın hakları ve güvenliklerini garanti altına alan, DAİŞ'e karşı mücadelenin sürdürülmesini öngören Şam ile imzalanan anlaşmayı memnuniyetle karşıladım. Fransa onların yanında kalmaya devam edecek. Fransa Dışişleri Bakanlığı da konuyla ilgili yazılı bir açıklama yaptı. Açıklamada, "ABD'li ortaklarımızla birlikte dahil olduğumuz bu siyasi anlaşma, müzakereler yoluyla Suriye'nin birliğini, Kürtlerin siyasi geçiş sürecine katılımını, haklarının ve çıkarlarının garantiye alınmasını içeren barışçıl bir çözüme doğru olumlu bir adımdır. Fransa, geçiş döneminin başından beri olduğu gibi, Suriye'nin geçici hükümeti ile Suriye'nin kuzeydoğusundaki Kürt ortakları arasındaki diyalogu kolaylaştırma çabalarını sürdürecektir" denildi. Bakanlık, "barışçıl siyasi geçiş süreci"ne dikkat çekerek, sürecin özgür, birleşik, huzurlu ve egemen bir Suriye'nin kurulmasına yol açmasını istedi.

Almanya çok önemli buldu

Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock ise Suriye'de son yaşananlara dikkat çekerek, Suriye'nin barışçıl olabilmesi için tüm Suriyelilerin eşit haklara sahip ve güvenli bir şekilde yaşaması gerektiğini vurguladı. Baerbock, "Suriye Kürtlerinin ve güçlerinin devlet yapılarına entegrasyonu, birleşik bir Suriye ve tüm halk gruplarının siyasi katılımına doğru atılmış çok önemli bir adımdır. Son birkaç haftadır ortaklarımızla bu konu üzerinde çalışıyorduk" dedi. 

AB, teşvik ediyor

Bir açıklama da Avrupa Birliği’nden (AB) geldi. Mutabakatın memnuniyetle karşılandığı açıklamada, Avrupa Birliği’nin tarafları anlaşmanın uygulanması ve desteklenmesi için çalışmaya teşvik ettiği ifade edildi. Mutabakatın, Suriye'deki istikrarın artmasına ve Suriyeliler için daha iyi bir gelecek sağlanmasına yol açacağı belirtilen açıklamada, sivillere karşı işlenen korkunç suçları şiddetle kınadı. Suriye'deki geçici yetkililerin olaylarla ilgili bir soruşturma komitesi kurmasını memnuniyetle karşılayan AB, hızlı, şeffaf ve tarafsız bir soruşturmanın öneminin altını çizerek, "Geçici Suriye yetkililerine, tüm ihlalleri araştırmak üzere bağımsız bir uluslararası soruşturma komisyonu kurmaları çağrısında bulunuyoruz" dedi.

Mutabakat selamlandı, katliamlar kınandı

Avrupa Parlamentosu (AP) genel oturumları haftasında siyasi gruplar düzenledikleri olağan basın toplantılarında, Suriye’de Alevilere yönelik katliamı kınadı ve Şam’da QSD ile imzalanan mutabakatı selamladı.

AP Liberal Grup (Renew Group) Başkanı Valerie Hayer, saldırıları kınayarak, “Bu tür etnik ve dini temelli şiddet eylemleri, insan hakları ihlallerinin en acımasız örnekleridir. Suriye’nin geleceği, tüm grupların eşit temsil edildiği kapsayıcı bir yapıda olmalıdır” dedi. Hayer, uluslararası bir otorite tarafından bağımsız soruşturma yürütülmesi çağrısında bulundu.

Hayer, QSD ile geçici yönetimi arasında 10 Mart’ta varılan mutabakatın, Suriye’deki çok etnikli yapının korunması açısından önemli bir adım olduğunu ifade etti. Kürt dilinin resmi olarak tanınması ve diyaloğun artırılmasının uzun vadeli barışa katkı sağlayabileceğini söyleyen Hayer, uluslararası toplumun bu sürece aktif destek vermesi gerektiğini vurguladı.

Yeşiller Grubu (EFA) Eşbaşkanı Bas Eichout, Suriye’deki şiddetin tırmanmasından duyduğu endişeyi dile getirerek, Kürtlerle yapılan anlaşmanın umut verici olduğunu söyledi. 

Eichout, “Suriye gibi çok kültürlü bir ülkede, tüm grupların hükümette temsil edilmesi çok önemli. AB, tarafsız bir arabulucu olarak tarafları bir araya getirmeli” dedi. Eichout, geçmişte işlenen suçların faillerinin cezalandırılmasının da kalıcı barış için hayati olduğunu belirtti.

Özerk yapı devam etmeli

AP Sol Grup (Left) Eşbaşkanı Manon Aubry, Suriye’deki şiddetin yeniden tırmanmasından duyduğu endişeyi paylaşarak, Alevilerin ve de Suriye’deki tüm sivil halkın korunması için saldırıların acilen durdurulması çağrısında bulundu. Aubry, Şam hükümeti ile QSD arasındaki anlaşmanın, Kürt dilinin resmi olarak tanınmasını ve çok etnikli bir yapının korunmasını öngördüğünü hatırlatarak, bu adımın kapsayıcı bir yapıya katkı sağlayabileceğini ifade etti. Aubry, Özerk Yönetim'in tüm yapılarıyla mevcut şekilde devam etmesi gerektiğini de vurgulayarak, AB’nin Suriye’deki gelişmeleri izleyecek etkili bir mekanizma geliştirmesi gerektiğini de sözlerine ekledi. 

AP’deki tüm gruplar, AB’nin diplomatik çabalarını artırması ve barış sürecine somut katkılar sunması gerektiğini ifade etti. HABER MERKEZİ