Turabdin'de mülk gaspı
Toplum/Yaşam Haberleri —

Turabdin
- DEM Partili George Aslan, boşaltılan Süryani köylerinde bulunan taşınmazların gasp edildiğini belirtti ve ekledi: “Bu taşınmazların bir kısmı fahiş fiyatlarla tekrar kendilerine satılmak isteniyor. Burada yaşanan mülkiyet hakkının gaspıdır. Üstelik bu, devlet kurumları tarafından çeşitli gerekçelerle yapılmaktadır.”
Tarım ve Orman Bakanlığı bütçe görüşmelerinde, boşaltılan Süryani köylerinde bulunan taşınmazlara el konulduğunu söyleyen DEM Parti'li George Aslan, “Bu taşınmazların bir kısmı fahiş fiyatlarla tekrar kendilerine satılmak isteniyor. Oysa bütün araziler yüzyıllardır Süryaniler tarafından fiilen kullanılan, üzerinde bağcılık ve tarım yapılan, ailelerin geçim kaynağı olan alanlar” dedi.
2025 Meclis Plan ve Bütçe Komisyonu toplantısında konuşan DEM Parti Mardin Milletvekili George Aslan, Süryanilerin yaşadığı sorunları ele aldı. Boşaltılan Süryani köylerin taşınmazlarının gasp edildiğine dikkat çeken Aslan şunları söyledi:
“2000'li yılların başlarında Mardin, Midyat, İdil, Nusaybin ve genel olarak Turabdin (Mardin ve çevre iller) bölgesinde yürütülen tapu kadastro çalışmaları sonrasında bazı araziler işlenmediği gerekçesiyle, orman vasfı taşıdığı, kıraç arazi veya başka sebeplerle hazineye ya da Orman Genel Müdürlüğü’ne devredilmiştir. Vergisini ödedikleri hatta mahkeme kararıyla kendi adlarına tescil ettirdikleri bazı taşınmazlar da önce hazineye ardından TOKİ'ye devredilmiştir. Bu taşınmazların bir kısmı fahiş fiyatlarla tekrar kendilerine satılmak isteniyor. Oysa bütün araziler yüzyıllardır Süryaniler tarafından fiilen kullanılan, üzerinde bağcılık ve tarım yapılan, ailelerin geçim kaynağı olan alanlar.”
Mülkiyet gaspı
George Aslan, çatışmalı süreç nedeniyle Süryanilerin topraklarını terk ettiğini belirtti ve ekledi: “İnsanlar neden topraklarını bırakmak zorunda kaldı? Bilindiği üzere, bölgede yaklaşık 40 yıl süren bir çatışma dönemi var. Bu çatışmalar nedeniyle Süryani nüfusunun önemli bir kısmı, köylerini ve arazilerini terk ederek yurt dışına göç etmek zorunda kaldı. Tapu kadastro çalışmaları da tam da böyle bir dönemde yürütüldü. Süryanilerin büyük bir çoğunluğunun yurt dışında bulunduğu bir dönemde gerçekleştirildi. Bu da hâliyle birçok hak kaybına ve mağduriyete yol açtı. İnsanlar yurt dışına göç ettikten sonra da imkânları dâhilinde arazilerini korumaya çalıştılar.
Ancak arazilerin çokluğu ve köylerde kalan nüfusun azlığı nedeniyle birçok arazi zaman içinde işlenmemiş ve sahipsiz kalmıştır. Tapu kadastro çalışmaları esnasında yaşanan diğer bir sorun da köy sınırlarıyla ilgilidir. Bazı köy sınırları belirlenirken Süryani köylerine ait meraların, ormanlık alanların ve arazilerin bir bölümü komşu köylerin sınırları içerisine dâhil edilmiştir. Burada yaşanan, esasında mülkiyet hakkının gaspıdır. Üstelik bu, devlet kurumları tarafından çeşitli gerekçelerle yapılmaktadır.
Arazilere el konulamaz
Turabdin bölgesinde bulunan başta Mor Gabriel Manastırı, Mor Evgin Manastırı, Üçyol, Arbo, Dağiçi Mahalleleri olmak üzere Silopi'ye bağlı Kösreli, Aksu, Görümlü ve Beytüşşebap'a bağlı Cevizağacı gibi Süryanilere ait yerleşim yerlerinin birçoğunda arazi sorunları yaşanmaktadır. Süryaniler söz konusu bölgelerde yaşadıkları arazi sorunlarına ilişkin hukuki yollara başvurmak durumunda kalmaktadır. Ancak bu süreçlerin uzun sürmesi ve idari kurumların bu sorunların çözümüne dair yeterli desteği vermemesi nedenleriyle hak ihlâlleri ve mağduriyetler devam etmektedir.
Sayın Bakan, güvenlik sorunları ve diğer olağanüstü hâller nedeniyle taşınmaz mallar, tarımsal amaçla kullanılmasa bile kişilerin bu mallara erişememesi mücbir sebep sayılmalıdır ve mülkiyet haklarına ilişkin yaşadıkları kayıplar ve mağduriyetler bir an önce giderilmelidir. Çünkü yaşanan göçler keyfi değil, çatışmalı ortam nedeniyle mecburi bir durumdur. Bu nedenle, göç edenlerin geride bıraktığı arazilerin işlenememiş olmaları el koyma gerekçesi olamaz.” ANKARA















