Türk Lirası düşüş manyağı oldu

  • AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan, 20 Mart gecesi Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Naci Ağbal'ı görevden alarak, yerine eski milletvekili ve Yeni Şafak yazarı Şehap Kavcıoğlu'nu ataması TL’yi vurdu. Piyasalar, başkanlık değişimine sert tepki verirken, dolar/TL kuru haftanın ilk işlem gününde yüzde 11.62 yükselişle 8,0581 seviyesinde işlem görmeye başladı. Euro/TL kuru da yüzde 11,63 yükselişle 9,5817 seviyesinde işlem gördü.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın imzasıyla 20 Mart gecesi yayımlanan Merkez Başkanı Atama Kararı, Resmi Gazete'de yayımlandı. Naci Ağbal, Erdoğan'ın görevden aldığı üçüncü Merkez Bankası Başkanı oldu. Naci Ağbal'dan önce Merkez Bankası Başkanı olan Murat Uysal ve Murat Çetinkaya da Erdoğan tarafından görevden alınmıştı. Türk Lirası’nın haftaya hızlı değer kaybıyla başlaması sonrası Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan dün sabah yazılı bir açıklama yaptı. Elvan, "Serbest piyasa mekanizmasından herhangi bir taviz kesinlikle söz konusu olmayacak, liberal kambiyo rejiminin uygulanmasına kararlılıkla devam edilecektir” dedi. Elvan'ın açıklaması sonrası 8,48 TL'ye kadar yükselen dolar/TL kuru 8’in altına indi. Euro/TL kuru ise 9,26 TL'ye geriledi.

Finans piyasalarındaki hareketlilik sonrası Borsa İstanbul’dan dün sabah yapılan açıklamada işlemlerin geçici olarak durdurulduğu bildirildi. Gün içinde iki kez işlemleri durduran Borsa İstanbul, günün ilk diliminde 9 puan değer kaybetti.

Tek adamın seçenekleri

SEB Araştırma şirketinden analist Per Hammarlund, "Yetkili kurumların iki seçeneği var; piyasaların düzelmesi için ya faizleri kullanmaları gerekiyor ya da sermaye kontrollerini yürürlüğe koymaları" dedi. Uzman, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "giderek artan otoriter tutumu" nedeniyle sermaye kontrollerinin en olası seçenek olduğunu belirtti. Westpac senyor analisti Sean Callow ise Reuters'e açıklamasında TL'nin "Merkez Bankası'nın pozitif reel faizlerle TL'ye istikrar sağlamayacağı" endişesini taşıyan yatırımcılar tarafından "paramparça edildiğini" söyledi.

Ağbal'ın görevden alınması ile birlikte Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ilk kez, TCMB başkanlığı görevi 20 ay içinde dört kez el değiştirdi. Merkez Bankası, bu karardan iki gün gün önce, politika faizi oranını yüzde 19'a yükseltmiş ve bu adımla yüksek enflasyonu kontrol etmeye çalışmıştı. Resmi rakamlara göre Türkiye'de yıllık enflasyon oranı Şubat’ta yüzde 15'e yükselmiş durumda.

Nereye gittiği belli değil

HDP Ekonomi Komisyonu Üyesi ve İstanbul Milletvekili Erol Katırcıoğlu, Naci Ağbal’ın Merkez Bankası Başkanlığı görevinden alınmasını kritik bir karar olarak değerlendirerek, “Naci Ağbal’ın Merkez Bankası’na gelmesi, aşağı yukarı 4 aydı. Mevcut sistemin içerisinde adımlar atılacağına dair teminatlar verilmişti. Faizlerin arttırılarak piyasadaki dengeyi sağlamaya çalışan Ağbal, AKP ve onun yanında yer alan kesimler arasında bir rahatsızlığa yer verdi” şeklinde konuştu.

Beklentilerin faizlerin düşürülmesi yönünde olacağını söyleyen Katırcıoğlu, yabancı yatırımcıların ve medyanın bu konuda beklentiye girdiğini ifade etti. Merkez Bankası’ndan yapılan son açıklamalarda serbest piyasa ekonomisine güvence verildiğini belirten Katırcıoğlu, şunları söyledi: “Yerel ekonomide çok ciddi bir dalgalanma olacaktır. Salgın sürecinde arzla ilgili değil taleple ilgili kararlar alındı. Bizim önerilerimiz hala geçerlidir. Üretim artmış olsaydı, bile bunu satın alması mümkün olmayacaktı. Ama siyasetteki aktörler bunu anlamamakta ısrar ediyor. Az sayıda insanın çok sayıda insan adına karar almaması gerekiyor. Türkiye, sandalı nereye gittiği belli olmayan bir yere doğru gidiyor.”

Rezervlerin bitmesi sınırlıyor

JP Morgan, Morgan Stanley, Moody's, Unicredit gibi finans kuruluşları da Merkez Bankası'nda yaşanan başkan değişikliğini değerlendirdi.

Morgan Stanley, kurda yukarı hareketin yavaşlatılması için döviz piyasasına müdahale beklenebileceğini, ancak Merkez Bankası’nın bu konuda hareket alanının sınırlı rezervler nedeniyle dar olduğunu belirtti. Morgan Stanley, cari işlemler görünümünün zayıf olduğuna da işaret etti.

Görev değişikliğini değerlendiren JP Morgan, bu değişikliğin politika faizleri ve parasal çerçevesinin gelecekte izleyeceği patika konusunda piyasa belirsizliğine yol açmasının muhtemel olduğunu vurguladı. “Hala yüksek olan enflasyon, büyük dış finansman ihtiyacı ve global finansal şartlarında sıkılaşmaya olan kırılganlık dikkate alındığında, politika duruşunun yönünde anlamlı bir değişiklik için çok fazla alan görmüyoruz” diyen JP Morgan, önümüzdeki dönem için esas belirsizliğin yeni TCMB yönetiminin enflasyonu düşürme, şeffaflık ve öngörülebilirliği sağlama yönündeki taahhütleri nasıl gerçekleştireceği olduğuna işaret etti.

Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody’s tarafından hazırlanan raporda da Ağbal’ın görevden alınmasının politika belirsizliğini artıracağı ifade edildi.

Prof. Ulusoy: Açıkça devalüasyon

Ekonomi Profesörü ve Cumhuriyet Gazetesi yazarı Veysel Ulusoy ise Türk Lirası'nın yüzde 15'e yaklaşan değer kaybı ve doların yükselmesi gibi gelişmelerin, akıl dışı hamleler sonucunda açığa çıktığını, Türkiye ekonomisinde derin kırılmalar yaratacağını belirtti.

Prof. Ulusoy’un değerlendirmeleri şöyle: "Ekonomik durgunluğu daha da derinden etkileyen bir devalüasyon sürecini ekledik ekonomiye. Nedenini ekonomik teori ve uygulamalara sığdıramadığımız Merkez Bankası Başkanı değişimi ve bunun özellikle akıl dışı bir yöntemle yapılması zaten çok zor günler geçiren Türkiye ekonomisinde derin kırılmalar yaratacaktır.

Serbest piyasaya dayalı bir ekonomik sistemde ne kadar da beklenen bir durum olmasa da Türkiye'de yaşanan bu durum açıkça bir devalüasyondur. Belki de böyle bir sistemde bunu kendi isteğimizle, kendi dinamiklerimizle yaratan tek ülkeyiz.

Makro ve mikroekonomik dengelerin oldukça bozuk olduğu bir ortamda, böyle akıldışı kararları, hem de bilerek ve isteyerek ve aynı zamanda hafta sonuna denk getirerek almak, halkın kafasındaki soruları da artırmaktadır. 

Kısa dönem dış borç stokunun 200 milyar dolara dayandığı, istihdam yaratma kapasitesini kaybetmiş, yatırımların artmadığı bir ekonomide bu kırılmaları yaratacak sonucun önceden tahmin edilmediğini söylemek doğru olmaz.

Merkez Bankası Başkanı değişimine, onun olumsuz sonuçlar doğuracağını bilerek karar verilmesi de ayrıca üzerinde durulması gereken bir konudur."  ANKARA

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.