Türk şirketleri Suriye'ye çöktü!

Dünya Haberleri —

Suriye / foto:AFP

Suriye / foto:AFP

  • HTŞ’nin Şam’ı ele geçirmesiyle, Türkiye’nin Suriye’ye ihracatı yüzde 37 arttı. Suriye’yi “düşük maliyetli” merkez olarak gören Türk şirketleri, inşaat, cam, plastik ve bankacılık sektörlerine hızla yatırım yapıyor. Formül Plastik ilk siparişlerini aldı, Ziraat Bankası fırsat kolluyor ve Kipaş üretim için organize sanayi bölgesi istiyor.

Suriye’de geçici hükümet Perşembe günü ABD, Katar ve Türkiye’den şirketlerin oluşturduğu bir konsorsiyumla, savaşın tahrip ettiği elektrik sektörünü yeniden inşa etmek için 7 milyar dolarlık bir enerji anlaşması imzaladı. Katar merkezli UCC Holding ile Türkiye’de AKP hükümetine yakın olan Kalyon GES Enerji Yatırımları ve Cengiz Enerji Sanayi’nin ihalesini aldığı anlaşma, ulusal şebekeye 5.000 megavat enerji sağlamayı hedefliyor.

“Suriye'de Enerjiyi Canlandırın” adı verilen anlaşma, Suriye Enerji Bakanı Muhammed el-Beşir, Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara ve ABD’nin Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack’ın katılımıyla imzalandı. Yatırım kapsamında, toplam 4000 megavat kapasiteli dört doğalgaz kombine çevrim santrali ile Suriye’nin güneyinde yer alacak 1000 megavatlık bir güneş enerjisi santrali inşa edilecek. Projelerin tamamlanmasının ardından ülkenin elektrik ihtiyacının yüzde 50’sinden fazlasının karşılanması öngörülüyor.

UCC Holding CEO’su Ramez Al Khayyat, projelerin bölgesel ve uluslararası bankaların finansmanı ve ortak şirketlerin sermaye katkısıyla gerçekleştirileceğini belirtti. Projelerin inşaat aşamasında 50 bin doğrudan, 250 bin dolaylı istihdam yaratılması bekleniyor. Suriye Enerji Bakanı Muhammed El Beşir, bu yatırımın gaz türbinli elektrik santrallerinin yanı sıra güneş enerjisi projelerinin geliştirilmesini kapsadığını belitti.

Anlaşma kapsamında Humus kırsalındaki Traifawi bölgesi, Hama kırsalındaki Zayzoun bölgesi, Dêrazor ve Mehardeh (Maharda) bölgelerinde toplam 4.000 MW kurulu güce sahip doğalgaz çevrim santralleri (CCGT), ayrıca Wadi al-Rabi bölgesinde 1.000 MW kurulu güce sahip güneş enerjisi santrali inşa edilecek. Bu bölgeler aynı zamanda geçici hükümetin kontrolü altında.

El-Beşir, anlaşma için şunları söyledi: “Bu mutabakat, enerji sektöründe bölgesel iş birliğini ve entegrasyonu güçlendiriyor, temiz ve yenilenebilir enerji projelerini teşvik etmemize yardımcı oluyor. Aynı zamanda; bu önemli projede yer alan her biri sektöründe lider olan şirketlere teşekkür ediyoruz.”

ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi Thomas Barrack ise, “Bu anlar sık sık yaşanmaz ve ABD yönetiminin tüm çabaları yeni Suriye hükümetinin çıkarınadır. Dört ülkenin bayrağının yan yana dalgalanıyor olması bizim için çok kıymetli” dedi.

Türk şirketler yarışta

Suriye geçici hükümet daha önce Türk devletiyle 2.300 megavatlık doğal gaz anlaşması imzaladı. Ancak ülke genelinde istikrarlı elektrik arzı sağlamak için en az 6.500 megavata ihtiyacı olduğu tahmin ediliyor. Beşar Esad döneminde de işgal ettiği bölgelere alt yapıdan, ticarete kadar yatırım yapan Türk devleti, Colani yönetiminde de AB ve ABD’nin yaptırımları kaldırmasından yararlanarak yatırımlarını arttırmak ve ülkeyi kendine bağımlı hale getirmek istiyor. Reuters’in haberine göre, Türk inşaat, ulaşım ve imalat firmaları, Birleşmiş Milletler’in (BM) yaklaşık 1 trilyon dolar olarak tahmin ettiği hasarın “onarılmasında” önemli bir rol oynamaya hazırlanıyor.

İlk siparişler alındı

Reuters’e konuşan İstanbul merkezli Formül Plastik Yönetim Kurulu Üyesi Ömer Hot, “Yaptırımların kaldırılması bir süre için sadece bir şehir efsanesi, söylentiydi. Ancak Trump'ın açıklamasıyla her şey birdenbire değişti” dedi. Formül Plastik, Suriye'den ilk plastik siparişlerini aldı.

Ziraat Bankası fırsat kolluyor

Bir yandan hızla yatırım yapmak isteyen Türk şirketler diğer yandan devletten ve uluslararası kuruluşlardan garanti istiyor. Hâlihazırda ülkede bankacılık sektörü para transferi sorunu ve banknot yetersizliğiyle boğuşuyor. Türk şirketleri de ödemeleri döviz büroları aracılığıyla yapıyor. Türkiye'nin en büyük devlet bankası Ziraat Bankası, Reuters’e yaptığı açıklamada, koşullar uygun olduğunda bankacılık sektörünü desteklemek için devreye gireceğini söyledi.

DW Türkçe'ye konuşan Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Türkiye-Suriye İş Konseyi Başkanı İbrahim Fuat Özçörekçi ise özellikle bankacılık sektöründe yaşanacak açılımların döviz transferlerinin daha rahat gerçekleştirilmesini sağladığını ifade etti: "Dünya Bankası gibi uluslararası kuruluşlarla Suriye özelinde yatırımların fonlanması ve sigortalanmasına ilişkin görüşmeler sürdürülüyor. Uluslararası kaynaklardan yatırım fonlarının temin edilmesi ve yapılacak yatırımların sigortalanabilmesi, karşılaşılan temel sorunların büyük ölçüde giderilmesini mümkün kılıyor.”

Özçörekçi’ye göre, Suriye’den iş birliği için yüksek talep var: “Özellikle enerji, liman yönetimi, kamuya ait fabrikaların modernizasyonu ve kamu-özel sektör iş birliği (PPP) modeliyle işletilmesi, inşaat ve altyapı projeleri, inşaat malzemeleri, gıda, tekstil ve plastik gibi sektörlerde dikkate değer bir hareketlilik gözlemleniyor."

Cam ve seramik ihracı yüzde 73 arttı

Yine inşaat sektörüne göz diken şirketler, geçtiğimiz hafta Şam’da düzenlenen Buildex inşaat malzemeleri fuarına katıldı. Suriye'nin Türk makineleri ithalatı üç kattan fazla, demir dışı metaller ise iki kat arttı. Cam ve seramik yüzde 73 oranında arttı.

TürkÇimento CEO'su Volkan Bozayy, yeniden inşa projelerinin hangi kreditörler tarafından finanse edileceğinin önemli olduğunu, ancak ne olursa olsun Türk şirketlerinin önemli bir rol oynayacağını söyledi: “Fırsatlardan yararlanmamamız söz konusu değil.”

Organize sanayi bölgesi talebi

İnşaatın ötesinde, Türk şirketler Suriye'yi “düşük maliyetli” üretim için olası bir merkez olarak da görüyor. Tekstil üreticisi Kipaş Holding Yönetim Kurulu Üyesi Ahmet Öksüz, "Kapasitemizin yüzde 15-20'si atıl durumda. Özellikle eski teknolojiye sahip ancak hala çalışabilir durumda olan bazı makine ve ekipmanımızı oraya kaydırabiliriz. Emek yoğun sektörlerde şirketler için tamamen güvenli alanlar sağlayacak organize sanayi bölgelerinin kurulması gerek. İki devletin karşılıklı anlaşarak yatırımcıya zemin oluşturması lazım" dedi.

Ancak şirket yöneticileri ortak endişeleri olan güvenlik sorunun çözülmesini istiyor. Türkiye-Suriye İş Konseyi eski yürütme kurulu üyesi Hakan Bucak, Suriye'nin güvenliği sağlamak ve bürokratik sistemleri kurmak için muhtemelen altı aya ihtiyacı olacağını söyledi. Bucak, Halep’te bir taş ocağı açmayı planlıyor.

670 milyon dolarlık ticaret

Türkiye 2025’in ilk dört ayında Suriye’ye ihracatı yüzde 37 arttı. Türkiye'nin Suriye'ye ihracatı 2011 yılında 1,6 milyar dolar iken, 2012'de iç savaşın ülke geneline yayılması sonrasında 498 milyon dolara kadar geriledi. Ancak Suriye’nin kuzeyini işgalle birlikte Türk şirketlerinin Suriye’ye ihracatı 2014'te 2,3 milyar dolar, 2015-2020 döneminde ise 1,6 ila 1,9 milyar dolar arasında seyretti. Türk şirketlerinin Suriye’ye sattığı mal ve hizmetler, 2023 yılında 2 milyar dolar, 2024 yılında ise 2,2 milyar dolar olarak gerçekleşti.

HTŞ’nin Şam’ı ele geçirmesiyle ihracat rekor düzeyde arttı. Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) verilerine göre, 1 Ocak- 30 Nisan arasında Suriye’ye yapılan ihracat, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 37 artışla 670 milyon dolar oldu. HABER MERKEZİ

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2025 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.