Türkiye cezasız kalmamalı

•  İngiltere’de aralarında sendikacı, insan hakları savunucusu, akademisyenlerin de olduğu 70’i aşkın kişi ‘Kürdistan’da Kimyasal Silahlara Karşı Koalisyon’ oluşturdu. 
•   Türk devletinin kimyasal saldırılarına karşı Güney Kürdistan’a bir heyet göndermeyi de planlayan Koalisyon, “Türkiye’nin saldırıları cezasız kalmamalı” diyor.  

EREM KANSOY/LONDRA

Türkiye'nin Güney Kürdistan’a yönelik kimyasal silahla gerçekleştirdiği saldırılara karşı uluslararası kurumları harekete geçirmek için İngiltere’de bir kampanya yürütülüyor. 

Türk  devletinin kimyasal saldırılarına ilişkin şimdiye kadar açılmış bir soruşturma yok. Kürdistan'da Kimyasal Silahlara Karşı Koalisyon da savaş suçu niteliğindeki bu saldırılara karşı harekete geçilmesini sağlamak için kuruldu.

“Kimyasal silahların kullanılmasından derin endişe duyuyoruz” diyen Koalisyon, uluslararası bir heyet organize ederek; gerekli kanıtları toplamak için Güney Kürdistan’a gitmek, kimyasal saldırıların gerçekleştiği bölgeleri ziyaret etmek, saldırıların mağduru insanlarla görüşmek, bulguları raporlaştırmak istiyor. 

Türk devletinin savaş suçunun tespiti için “bağımsız soruşturma” şart diyen Koalisyon, Kimyasal Silahların Yasaklanması Örgütü’ne (OPCW) ve Birleşmiş Milletler’e de sorumluluk çağrısında bulunuyor: “Uluslararası topluma kimyasal silah kullanımının bir savaş suçu olduğunu hatırlatıyoruz. İddialar azami bir ciddiyetle ele alınmalı ve görmezden gelinmemeli.” 

Koalisyon, İngiltere hükümetini de harekete geçmeye çağırıyor: “Bir NATO üyesi olan Türkiye, Kürt halkının üzerine bomba ve kimyasal silah yağdırmaya devam ederken İngiliz hükümeti sessiz kalamaz. Başta kimyasal silahlarda kullanılabilecek olanlar olmak üzere Türkiye’ye tüm silah satışları derhal durdurulmalı.” 

NATO ve BM üyesi Türkiye’nin kimyasal silah kullanmasının bir savaş suçu olduğunun altını çizen Koalisyon, “Sessizlik suç ortaklığıdır. Cezasızlık günümüzün Saddam Hüseyin’i olan Erdoğan’ı cesaretlendiriyor. Türkiye’den hesap sorulmalı, soykırım saldırılarına karşı sessizlik bozulmalı. OPCW, soruşturma için derhal bölgeye bir ekip göndermeli ve BM ve NATO Türkiye’yi durdurmalı” çağrısında bulunuyor. 

Koalisyon içerisinde sendikacılardan siyasetçilere, akademisyenlerden sanatçılara kadar birçok çevreden isim var. Koalisyon üyeleri gazetemiz aracılığıyla uluslararası kurumları harekete geçmeye çağırdı:

Britanya Kamu Hizmetleri Sendikası UNISON Ulusal Yürütme Konseyi Üyesi ve Koalisyon Sözcüsü Stephen Smellie: Uluslararası sözleşmeler, kimyasal kullanımını yasaklıyor. Birleşmiş Milletler ve Avrupa Konseyi artık bu konuyla ilgili bölgede araştırma yapmalı. Türkiye savaş suçu işliyor. Britanya, Avrupa, ABD, Birleşmiş Milletler’den uzmanlar bölgeye kesinlikle gitmeli ve araştırma yapmalı. Hastaneleri ziyaret etmeli ve saldırıya uğrayan insanlarla görüşmeliler. Türkiye’ye karşı atılacak öncelikli adımın bu olduğuna inanıyorum.

İngiltere'deki Genel Sendikalar Federasyonu (GFTU) Genel Sekreteri Doug Nicholls: Türk devleti bir terör devletidir. Başka ülkeleri işgal ediyor. Farklı ülkelerdeki savaşları destekliyor. Terörizmin son noktası olan kimyasal silahlarla da Kürt halkına saldırıyor. Bana gerçek teröristlerden bahsetmenize gerek yok. Kürt halkı, DAİŞ gibi bir terör örgütüne karşı mücadele veriyor.

Yazar ve siyasi aktivist Dimitri Roussopoulos: OPCW, Avrupa Birliği ya da Birleşmiş Milletler’in herhangi bir kurumunun şu anda elimizde kimyasal silahların kullanılıp kullanılmadığını kanıtlayacak güncel bir raporu yok. Bu da aslında şu an ki en büyük eksikliğimiz. Oluşturulacak uluslararası koalisyon Güney Kürdistan’a giderek topladığı bulguları raporlaştırmalı. Avrupa Birliği, OPCW, Birleşmiş Milletlere de hazırlanan raporlar sunulmalı. 

İskoç Nükleer Silahsızlanma Kampanyası (SCND) eski Başkanı Arthur West: Kimyasal silah kullanımı uluslararası yasalara aykırı. Türkiye kimyasal silahları kullandığı için uluslararası mahkemelerde yargılanmalı. Türkiye’ye ağır yaptırımlar uygulanmalı ve silah satışı durdurulmalı. 

Uluslararası İnsan Hakları Avukatı Margaret Owen: Kimyasal silah kullanıldığına dair kanıtlar apaçık ortada. Bizim ülkemiz şu anda ekonomik olarak rezil bir durumda. Her neresi olursa olsun ticaret yapmaya mahkum bir ülke olduk. İnsan haklarını unutarak, insan haklarını bir kenara iterek, daha yeni Türkiye ile büyük bir anlaşma imzalandı ve silah satışı devam ediyor. BM kesinlikle oraya bağımsız heyet göndermeli.

Shadow World Investigations Direktörü ve yazar Andrew Feinstein: Türkiye BM üyesi olduğu halde kimyasal silah kullanıma dair kuralları çiğnemeye devam ediyor. Uluslararası kamuoyu ile devletlerin Türkiye’nin savaş suçlarına karşı artık diplomatik olarak harekete geçmesinin zamanı geldi.

İnsan hakları aktivist Sarah Glynn: Koalisyon, Türk devletinin Kürtlere karşı kimyasal silah kullandığına dair yapılan sayısız açıklamaya rağmen uluslararası kurumların sessizliğine karşı kuruldu. Bugüne kadar kimyasal silahlarla yapılan hiçbir saldırı araştırılmış değil. Araştırmaların yapılmasına Türkiye engel oluyor. Suç işleniyor, sessiz kalınamaz.