Türkiye'de Açlık Oyunları: Mutfak yanıyor

Dosya Haberleri —

Yoksulluk

Yoksulluk

  • Yaşamını apartman merdivenlerini silerek idame etmeye çalışan Saadet Yılmaz aylık olarak daire başına sadece 60 lira alıyor. Her şeyden olduğu gibi mutfaktan da kısmak zorunda kaldığını söyleyen Saadet, "Kıt kanaat geçiniyoruz. 2 çocuğum var ikisi de dershaneye gidiyor. Onlara çoğu zaman harçlık bile veremiyorum çünkü harçlık verecek param olmuyor" diyor.
  • Hatice Kızılırmak 46 yaşında. Yaklaşık 12 yıldır haftanın 6 günü ev temizliği işinde çalışıyor. İki çocuk annesi Hatice de şöyle diyor: "Çocuklarımın öyle her istedikleri olmuyor. Bir alıyorsam on alamıyorum. Her istedikleri olmuyor, her istedikleri alınmıyor tabi ki bunu sıraya koymak, zamana yaymak gerekiyor. O tempoya onları da alıştırmaya çalışıyorum. Bilmiyorum çaresizlik kötü. "
  • Pazarla marketler arasında fiyat farkı olmadığını söyleyen Hatice, "Pazarın cazibesi eskidendi. Çok iyi hatırlıyorum 20 lira ile meyve sebzemi hepsini alıyordum. Şimdi elmanın kilosu sadece 28 lira. Kim nasıl alsın? Artık marketlerdeki indirimleri takip eder olduk. Krizin sorumlusu elbette hükümet. Madem koskoca bir dünya devletisin öyle lanse ediyorsun o zaman bu krizi de önle" diyor.

GÜLCAN DERELİ

Ekonomik kriz her geçen gün derinleşirken geçim sıkıntısı çekenlerin sayısı da katlanıyor. Emek örgütlerinin yaptığı araştırmalara göre açlık sınırı şubat ayı itibariyle 18 bin 973 lira olurken, yoksulluk sınırı da 52 bin 375 lira olarak kaydedildi. Yine yapılan hesaplamaya göre dört kişilik bir ailenin sağlıklı ve dengeli beslenmesi için aylık yapması gereken harcama tutarın ise en az 53 bin liraya çıktığını belirtiyor. Ocak ayında açıklanan asgari ücret ise açlık sınırın da altında kaldı. AKP-MHP hükümeti tarafından asgari ücret 17 bin 2 lira olarak açıklanmıştı. Yurttaşlar artık geçim sıkıntısıyla değil açlıkla boğuşuyor. Ay başını getirmek için ip cambazı gibi maharetli olmak gerekiyor. Günü gününe değişen fiyatlar, öncelikler için hassas ve dikkatli yaklaşımlar istiyor. Bu ev içi ekonomide olan bitenleri en iyi kadınlar biliyor. Biz de kadınlara asgari ücretin mutfağa yansımalarını sorduk. Bir dokunduk bin ah işittik. Kadınlar, "Pazarın bile eskisi gibi cazibesi kalmadı. Fiyatlar pazarda da markette de aynı. Artık ocağımız değil, mutfağımız yanıyor" diyor.

Ne olacak böyle?

Yaşamını apartman merdivenlerini silerek idame etmeye çalışan Saadet Yılmaz 2 çocuk annesi. Bazen günde üç, bazen dört binada merdiven siliyor. Bu apartmanlar da genelde 4-5 katlı apartmanlar oluyor. Aylık olarak daire başına sadece 60 lira alıyor. Çoğu zaman da emeği hiçe sayılıyor, çünkü aynı anda binada yaşayanlar tarafından kirletilip hesap sorulduğu da oluyor. Artık başka iş yapmak istese de başvurularından olumlu dönüş alamıyor. Her gün yapılan zamların mutfağına nasıl yansıdığını soruyorum Saadet'e: "Her gün her şeye zam geliyor bir aldığımı ertesi gün aynı fiyata alamıyorum. Bir alıyorum ikinciyi almaya gittiğimde bakıyorum fiyatı değişmiş. Hakikaten ne olacak böyle? Kim durduracak bu gözü doymayanları? Geçen televizyonda gördüm Erzincan’ı izledim dayanamadım her yeri yok etmişler yeşil alan bırakmamışlar bunların gözü doymuyor. Her tarafı yok ettiler."

Çocuklarıma harçlık veremiyorum

Her şeyden olduğu gibi mutfaktan da kısmak zorunda kaldığını söyleyen Saadet, şöyle devam ediyor: "Kıt kanaat geçiniyoruz. Allah kimsenin başına vermesin. Ucu ucuna bile yetiştiremiyoruz. 2 çocuğum var ikisi de dershaneye gidiyor. Onlara çoğu zaman harçlık bile veremiyorum. Çocuklara harçlık verecek param yok. Bugün hafta sonu diye çıktım evde olmayan aileler vardı onlardan aylıkları toplayacağım ki çocuklarıma harçlık verebileyim. Merdivenleri sildiğim kişilerin bazıları evde olmuyor o yüzden hafta sonları gidip onları topluyorum. Bu adalet mi?"