Türkiye’nin talebiyle engellendik

• Defend Kurdistan aktivisti Thomas Sonkara, Almanya’nın barış heyetini engelleyerek Türkiye’ye jest yaptığını belirterek "Türk-Alman ilişkileri tarihseldir. Alman polisi, Türk çıkarları için aktivistlere yöneldi” dedi.

 

MUHAMMED KAYA/BERLİN

“Erdoğan’ın yeni Türkiyesi ve Kürt karşıtı savaşı” konulu paneller serisi Berlin’de devam etti. Defend Kurdistan ve Freie Kurdishe Gemeinde’nin (Nav-Berlin), düzenlenlediği panele, Güney Kürdistan’a giden aktivistler Thomas Sonkara ve Jana Forsler ile hukukçu Hovhannes Gevorkian katıldı.

Defend Kurdistan içerisinde yer alan Rojava Solid üyeleri Almanya’dan Hewlêr’e gidişlerini, Hewlêr’de maruz kaldıkları uygulamaları, gün gün orada neler yaptıklarını anlattı. Kürtler arası bir çatışmanın faşist Erdoğan rejimine hizmet edeceğini düşündükleri için Güney Kürdistan’a gittiklerini belirten aktivistler, gazeteciler, sanatçılar, parlamenterler, Peşmerge yönetimi ve Bölgesel Hükümetin Dışişleri bakanı ile görüşmeler yaptıklarını söyledi. Aktivistlerden Thomas Sonkara, sloganlarının “Erdoğan’ın yeni Osmanlı politikasına hayır” olduğunu belirterek, görüşmelerinin Kürt halkı ile dayanışma amacı taşıdığını söyledi.

Jana Forsler ise Türkiye’nin Kürtlere yönelik saldırılarının tarihsel geçmişine vurgu yaparak, "Türk faşizmi, Başûr ve Rojava’yı işgal etmek istiyor. 24 Nisan’da işgal girişimine başlayarak da Kürtlere soykırım hatırlatması yapılıyor" vurgusunda bulundu. Halkın savaştan zarar gördüğünün altını çizen aktivistler; orman yangınları ve ağaç kesimine de dikkat çekti.

Türkiye’nin çıkarlarına hizmet

Panel ardından sorularımızı yanıtlayan Defend Kurdistan aktivistleri, Almanya’nın barış girişimine yönelik tutumuna tepki gösterdi. Almanya’nın hem Güney’e gitmek isteyenleri hem de dönenleri gözaltına almasının Türkiye’ye bir jest olduğuna işaret eden Thomas Sonkara, "Türk Alman ilişkileri tarihseldir. Türkler Ermeni soykırımını gerçekleştirdi. Almanlar bugün Türklere silah satıyor. Barış için mücadele eden aktivistler tabi ki Alman polisinin dikkatini çekti. Alman polisi Türk çıkarları için aktivistlere yöneldi” dedi.

Jana Forsler de Türkiye ile işbirliği nedeniyle Almanya’nın delegasyona karşı aktif bir pozisyon aldığını kaydetti. "Silah ihracatı nedeniyle Kürtler kriminalize ediliyor" diyen Forsler, mültecilerin gelişini durdurmak için Türkiye’ye taviz verildiğini kaydetti.

NATO’nun kirli oyunu

Panele konuşmacı olarak katılan hukukçu Hovhannes Gevorkian da Almanya-Türkiye ilişkilerini değerlendirdi. Gevorkian, "Almanya, Türk hükümetini finanse ediyor. Hükümete karşı sessiz kalıyor" dedi. Türkiye ile Almanya arasında derin bağlar olduğunun altını çizen Gevorkian, "Erdoğan hükümeti ile birlikte çalışıyorlar. Havalimanında heyet üyelerine bu sert baskı muhtemelen Türkiye’nin talebi ya da çıkarı doğrultusunda gerçekleşti" diye konuştu. Gevorkian, "Alman hükümeti müttefikini düşünerek, onun beklentileri doğrultusunda hareket etti. Türk hükümetinin Türkiye’de Kürtlere yaptığı baskıya, delegasyona yönelik tavrıyla destek verdi" diye belirtti. NATO’nun pozisyonunu ise "kirli" olarak yorumlayan Gevorkian, "NATO’nun Türk hükümetinin Kürt karşıtı savaşına destek sunması çok kirli bir pozisyon. Şu anlama geliyor; NATO Türkiye’nin Kürtlere karşı uyguladığı baskının, zulmün yanında yer almıştır" dedi.