Wan'ın iradesini zapt edemezsiniz

Kayyum protesto, Wan
- Kayyum protestosunda konuşan Wan Büyükşehir Belediye Eşbaşkanı Abdullah Zeydan, “10 bin kolluk kuvvetiyle gelip jopla, gaz bombalarıyla halkın iradesini zapt edemezsiniz” dedi.
Wan Büyükşehir Belediyesi’ne kayyum atanmasının ardından kentte başlayan protestolar devam ediyor.
Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eşbaşkanı Çiğdem Kılıçgün Uçar ve Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) milletvekilleri, Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) MYK Üyesi Orhan Çelebi ile çok sayıda siyasi parti temsilcisinin yanı sıra yüzlerce kişinin katılımıyla Feqîyê Teyran Parkı'nda açıklama yapmak üzere bir araya geldi. “Wan halkı burada kayyum nerede?”, “Hırsız kayyım Kürdistan defol” ve “Kayyum talan e berxwedan jiyan e” sloganlarıyla protesto etti.
Her kayyum hırsızdır
İlk olarak konuşan Wan Büyükşehir Belediye Eşbaşkanı Abdullah Zeydan, Wan halkının hukuka ve adalete saldıranlara günlerdir tarihi bir cevap verdiğini dile getirerek, son dönemdeki tecrit, baskılar, zulüm, adaletsizlik ve belediyelerdeki kayıp gaspı uygulamalarına karşı 31 Mart seçimlerinin tarihi bir yanıt olduğunu belirtti. Zeydan, "Bu mevcut kayyum yönetimi, halkın iradesine yeniden göz koyma çabası içinde, ancak unutsunlar, halkımız buna asla izin vermeyecek. Her kayyum, halkın iradesini çalan hırsız olarak tarihe geçecek” dedi.
İradeyi zapt edemezsiniz
Zeydan, mevcut kayyum zihniyetinin halkın iradesini yok sayarak, yeniden yolsuzluk düzenini kurmayı hedeflediğine dikkat çekerek, şunları söyledi: “Yolsuzluk düzenini devam ettirmek ve daha da büyük bir utanç yaşatmak istiyor. Biz buradan söz veriyoruz; kayyumların ve hırsızların sonu geldi. Siz, 10 bin kolluk kuvvetiyle gelip jopla, gaz bombalarıyla halkın iradesini zapt edemezsiniz. Halkın iradesini çalanlar, bu halkı ezenler tarihin çöplüğüne gitti. Siz de oraya gireceksiniz. Bu halk dimdik ayakta kalacak. Bu onurlu halk, bu saldırılara ve işkencelere rağmen gurur duyuyor. Siz kayyumlar ve hırsızlar gidecek, Wan halkı kazanmaya devam edecek. Biz halkımızın iradesine sonuna kadar sahip çıkacağız."
Bu halk sizi istemiyor
DEM Parti İl Eşbaşkanı Gülşen Kurt, kayyumun Wan halkının tokadını 31 Mart seçimlerinde yediğini hatıratarak, “Bu halk sizi istemiyor, sizin politikalarınızı istemiyor. AKP'ye sesleniyoruz; 22 yıllık politikalarınız, bu halkı ötekileştirmekten, tutuklamaktan, gözaltına almaktan, yoksulluğa ve işsizliğe mahkum etmekten başka bir şey yapmadı” diye konuştu.
Mücadele devam edecek
DBP Eşbaşkanı Çiğdem Kılıçgün Uçar, Türkiye’nin Kürt halkına karşı tarihsel bir borcu olduğunu vurgulayarak, şunları söyledi: "100 yıllık iktidarlar ve devlet, Kürt halkına kimliğinin tanınması ve özgürlüğü için borçludur. Biz kimsenin hakkından bir şey istemiyoruz, sadece bizden çalınanı geri istiyoruz. Kayyımların ve baskıcı rejimin karşısında demokrasiyi savunuyoruz. Kürt halkının mücadelesi devam edecek. Ne mutlu bize ki halkımız, çöktürme planlarına, baskılara ve kayyım darbesine rağmen sokakları terk etmedi, iradesini yalnız bırakmadı. Belediye eşbaşkanlarımızın etrafında kenetlenerek demokrasi mücadelesini sürdürdü. Bizler de geri adım atmayacağız. Belediyeler bizimdir, bu coğrafya bizimdir, bu ülke hepimizin ortak yaşam alanıdır. Hiç kimsenin buna engel olmasına izin vermeyeceğiz."
Konuşmaların ardından kitle yürüyüşe geçti. Haber hazırlanırken polis yürüyüşü engellemeye çalışıyordu.
Birçok mahallede protesto
Bu arada Wan'ın Xaçort, Akköprü, Kalecik Toki, Şabaniye, Bostaniçi, Yüniplik, Seyyid Fehim Arvasi mahallelerinde gençler, akşam saatlerinde sokaklara çıkarak kayyum atamasını protesto etti. "Hırsız kayyum Kürdistan'dan defol" sloganıyla mahallelerde ateşler yakıp barikat kuran gençler, polisin biber gazı ve plastik mermili saldırılarına taş, havai fişek, ses bombalarıyla karşılık verdi.
34 barodan tepki
34 baro, Wan Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Abdullah Zeydan'a 3 yıl 9 ay hapis cezası verildikten sonra görevden alınıp yerine kayyım atanmasına ilişkin 34 baro yazılı açıklama yaptı. Açıklamada, şu ifadeler kullanıldı: "2016 yılından bu yana sistematik halde uygulanan politikalar, artık demokratik mekanizmaların işleyişini fiilen ortadan kaldıran bir araç haline gelmiştir. Halkın iradesi yok sayılmakta, seçilmiş yöneticilerin yerine atanmış bürokratlar getirilerek yerel yönetimler işlevsizleştirilmektedir. Bu anlayış, seçmen iradesine yönelik açık bir müdahale olarak tarihe geçmiştir. Kayyum politikası artık bir istisna değil, bir yönetim pratiğine dönüşmüştür ve bu durum kabul edilemez. Anayasa'nın 38. Maddesi, 'suçluluğu mahkeme kararıyla kesinleşmedikçe kimse suçlu sayılamaz' düzenlemesi karşısında, yürütmenin yargı yetkisini aşarak ve masumiyet karinesi ihlal edilerek seçilmiş kişileri görevden alması, hukuk güvenliği açısından vahim sonuçlar doğurmaktadır."
Açıklamayı yapan barolar şöyle: Wan, Colemêrg, Semsûr, Agirî, Mûş, Amed, Şirnex, Êlih, Dersim, Bedlîs, Îdir, Dîlok, Qers, Sêrt, Çewlîg, Riha, Mersin, Ankara, Antalya, Aydın, Balıkesir, Bursa, Bolu, Denizli, Edirne, Eskişehir, Hatay, İstanbul, İzmir, Kastamonu, Kocaeli, Manisa, Muğla ve Zonguldak.
22 kişiye tutuklama istemi
Kayyum atandıktan sonra belediye binasında ve kente başlayan protesto eylemlerinde gözaltına alınan, aralarında gazeteciler Bilal Babat ve Behçet Bayhan’ın da bulunduğu 22 kişi sabah saatlerinde adliyeye sevk edildi. Savcılık, ifadeleri almadan 22 kişiyi tutuklama talebiyle Sulh Ceza Hakimliğine sevk etti. 22 kişiye “Kanuna aykırı toplantı ve yürüyüşlere silahsız katılarak, ihtira rağmen kendiliğinden dağılmama” suçu isnat ediliyor. WAN