Mahkeme kayyumu gönderebilir

Erdal Kuzu

Erdal Kuzu

  • Beraat kararına rağmen göreve iade edilmeyen Ahmet Türk'ün avukatı Erdal Kuzu, İdare Mahkemesi'nin İçişleri Bakanlığının uzattığı kayyum uygulamasına son verebileceğini söyledi.

 

AZİZ ORUÇ / İSTANBUL

Türkiye İçişleri Bakanlığı, Mêrdîn Büyükşehir Belediyesi’ne atanan kayyum Tuncay Akkoyun’un görev süresini iki ay daha uzatma kararı aldı. Ahmet Türk’ün avukatı Erdal Kuzu, “Beraat kararının ardından kayyumun hiçbir hukuki dayanağı kalmamıştır. Beklentimiz hukuki sürecin ağırlık kazanması ve kayyum sisteminin sona ermesidir” dedi. Mêrdîn Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Devrim Demir de kayyumun Mêrdîn'deki tahribatlarına dikkat çekti.

Ahmet Türk, kayyum atanmasına gerekçe gösterilen davada Ankara 14. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından beraat etmişti. Beraat kararının ardından Türk’ün görevine iade edilmesi bekleniyordu. İçişleri Bakanlığı, kayyumun görev süresini uzatma kararı aldı. Ahmet Türk’ün avukatı Erdal Kuzu, kararı gazetemize değerlendirdi.

Hukuki dayanak kalmadı

Kuzu, kayyum kararının hukuki dayanağının kalmadığını belirterek şunları söyledi: “2024’te kayyum atamasına gerekçe olarak gösterilen dosya dışında yeni bir gerekçe bulunmamaktadır. (Diğer gerekçe de 2016 yılındaki kayyum atama gerekçesiydi.) Ahmet Türk bu davadan beraat etti. Beraat kararının ardından kayyumun hiçbir hukuki dayanağı kalmamıştır. İdare Mahkemesi’ne kayyum kararının kaldırılması için başvuruda bulunduk. İdare, isterse Ahmet Türk’ü görevine iade edebilir; hatta İçişleri Bakanlığı, İdare Mahkemesi’nin kararına da ihtiyaç duymaksızın bu geçici görevlendirme (görevden uzaklaştırma) kararından vazgeçip, Ahmet Türk’ü görevine iade edebilir. Öyle anlaşılıyor ki, kayyum işlemini yapan İçişleri Bakanlığı, mevcut kararında ısrar ediyor ya da İdare Mahkemesi’nin karar vermesini bekliyor.

 

 

İdare Mahkemesi'ne bağlı

İdare Mahkemesi, 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nin Ahmet Türk’ün beraat ettiği dosyayı ve oradaki kararını istedi. Herhalde bu dosyayı gördükten sonra bir karar verecek. Kayyum kararına dayanak olan yasa maddesi Anayasa Mahkemesi önündedir. Bunu bekleyebilir veyahut da hiç beklemeksizin idarenin göstermiş olduğu gerekçenin hukuki dayanaktan yoksun olduğunu kabul edip Ahmet Türk’ü görevine iade edebilir. İdare Mahkemesi, göreve iade kararını verdiği taktirde İçişleri Bakanlığının vermiş olduğu iki aylık görevin de hiçbir hukuki dayanağı kalmıyor ve bu hukuksuzluk ortadan kaldırmış olur.”

Kayyum AKP'lilere çalışıyor

Mêrdîn Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Devrim Demir de kayyum uygulamasına son verilmesinin, yalnızca bir idari düzenleme değil, Türkiye’nin demokratik geleceği açısından hayati bir adım olduğunu belirterek, "Halkın seçtiği temsilcilerin görevine iade edilmesi hem demokrasinin onarımı hem de toplumsal barışın yeniden inşası anlamına gelir" dedi. Mêrdîn’de bir yıldır uygulanan kayyum kararının sadece siyasi bir yönetim değişikliği değil, aynı zamanda kentin ruhuna, kimliğine, toplumsal hafızasına ve halkın iradesine vurulmuş ciddi bir darbe olduğuna dikkat çeken Demir, şunları paylaştı: “Halkın hizmet için ayrılan bütçesi yandaş çevrelere aktarıldı, sosyal projeler durduruldu, kadın merkezleri dönüştürüldü, işlevsizleştirildi ve tüm çalışmaları durduruldu. Belediye faaliyetleri çok dillilikten yine tek dilliliğe döndü. Yani kayyum, sadece yönetsel değil, kültürel bir tahribat da yarattı. Mevcut kayyum bir yıla yakın sürede AKP’li Midyat, Savur, Ömerli ve Yeşilli belediyelerine milyonlarca para aktardı. Büyükşehir Belediyesi'ne ait 36 taşınmazın satış kararını aldı. 8 kez gerek İller Bankası gerek kamu bankalarından kredi çekme kararı alınmış ama kentin geneline bakıldığında hizmetten söz etmek mümkün değil.”

Demokrasi mücadelesinin gereği

Kayyum uygulamasına son verilmesinin sadece yerel yönetimlerin değil demokratik siyasetin yeniden güçlenmesi anlamına geleceğini belirten Demir son olarak şunları söyledi: “Mücadelemiz, kayyum sisteminin sona erdirilmesiyle sınırlı değil, aynı zamanda demokratik bir toplumun, eşit yurttaşlığın ve barış içinde bir yaşamın inşası içindir. Bu yüzden çağrımız sadece hükümete değil, tüm demokrasi güçlerinedir: Gelin, halkın iradesine sahip çıkalım. Demokratik siyasetin önünü açalım, birlikte bu ülkeyi gerçekten özgür ve eşit yurttaşların zemini haline getirelim. Türkiye gerçek anlamda demokrasiye ancak halkın kendi kendini yönetme hakkına saygı duyularak ulaşabilir. Kayyum politikalarına son vermek, sadece bir partinin değil, Türkiye’de demokrasiden yana olan herkesin ortak mücadelesi olmalı.”

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2025 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.