• Yayladere’de soğutma çalışmasının yapılmadığı ormanlık alanda tekrardan başlayan yangın yerleşim yerlerine doğru ilerliyor.  

 

Bingöl’ün Yayladere ilçesine bağlı Conag köyünün Xarsak mezrasında 29 Ağustos’ta çıkan orman yangını, önceki gün bölge sakinleri ve havadan yapılan müdahaleyle kontrol altına alınmıştı. Bölgede soğutma çalışması yapılmadığı için gece saatlerinde yangın tekrardan başladı. Rüzgarın etkisiyle farklı alanlara ilerleyen yangına şu ana kadar herhangi bir müdahalede bulunulmadığı öğrenildi. 

Conag köyü sakinlerinden Cengi Göksal, uyarılarına rağmen soğutma çalışması yapılmadığına işaret ederek, ”Bu nedenle gece saatlerinde yangın tekrardan başladı. Şu an birçok yer tekrar yanıyor. Yangın Deşt (Gökçedal) ile Kêr (Kır) köyüne doğru ilerliyor. Ayrıca Arê Qêwex (Kavak) Yaylası tarafına da sıçramış durumda. Bu gidişlerle yangın yerleşim yerine kadar gidecek” uyarısında bulundu. 

 

Binlerce hektar küle döndü

Bitlis’te üç gündür devam eden ve müdahale edilmeyen orman yangınında, binlerce hektarlık alan küle döndü.

Bitlis’te Ava Weqfê (Buzlupınar Dinlenme Tesisleri) bölgesinde 30 Ağustos’ta başlayan orman yangını, dün de yayılarak devam etti. Müdahalenin yapılmadığı yangın, Bitlis ve Siirt yolunda bulunan dağlık alanlara sıçradı. Dün akşam saatlerinde Mutki ilçesine bağlı Hürmüz (Ağaçköprü) köyüne ulaşan yangın, itfaiye ekipleri ve halk tarafından engellendi. Yangın Boz Dağı’nın eteklerinde sürüyor.

Ormanları devlet yakıyor

Askeri operasyonlar nedeniyle başlayan yangınlara ilişkin konuşan Dersimliler, yangınların bilinçli çıkarıldığını söyledi.

Dersim’in Hozat ilçesine bağlı köylerde başlatılan askeri operasyonların ardından 17 Ağustos’ta orman yangınları başladı. Ovacık ilçesinin kırsal kesimlerine sıçrayan yangınlar, müdahalenin yapılmaması sonucunda yüzlerce hektarlık ormanlık alanı küle çevirdi. Endemik bitki örtüsüyle bilenen bölgelerde yaşayan birçok canlı öldü, ayrıca dağ keçisi, ceylan, ayı, tilki yaralandı. 

“Özel güvenlik bölgesi” ve “Mayınlı bölge” gerekçesiyle halkın müdahale etmesi engellenen yangına, 13 gün aradan sonra havadan müdahale edildi. Yangınlar devam ederken, bu kez 28 Ağustos’ta başlatılan askeri operasyon sonrasında Pülümür Vadisi’nde bulunan Roj Deresi’nde yangın çıktı. Roj Deresi’nde 5. gününde devam eden yangına da müdahale edilmiyor. 

Bölgede yangınlar devam ederken, bu kez 29 Ağustos’ta Munzur Vadisi’nde yer alan Fırtına Veli Çeşmesi’nde yangın haberi geldi. Yüzlerce hektarlık alanı küle çeviren yangına dört gün sonra havadan müdahale edildi. Geç müdahalenin yapıldığı yangın, Gül yaylasına sıçradı. 

Askeri operasyonlar nedeniyle başlayan yangınlara ilişkin konuşan Dersimliler, yangınların bilinçli çıkarıldığını söyledi. Kentte askeri operasyonların sürekli hale geldiğini ve benzer şekilde yangınların çıktığına dikkat çeken Abdullah Çığlık (60), “Kendileri yaptıkları için müdahale de etmiyorlar” dedi. Akdeniz ve Ege bölgesinde çıkan yangınlara müdahalelerin yapıldığını ancak bölge kentlerine çıkan yangınlara müdahale edilmediğini dile getiren Çığlık, “Tarih boyunca sürekli ötekileştirildik. Bu yangınlar ve müdahalesizlik de bunun bir devamıdır. Bu toplumsal bir olay ve çözülmeli. Muğla’nın Fethiye ilçesindeki yangın ile Dersim’in Zel Dağı’ndaki yangın arasında uçurum kadar fark var. Bu farkın nedenini yetkililer de bizler de biliyoruz” şeklinde konuştu.

Yaşam alanlarının küle çevrildiğini söyleyen İmam Moroğlu (50), yangınların nedenini şöyle açıkladı: “Devlet yakıyor. Kim yakabilir ki? Halk mı yakıyor? Ben mi yakıyorum? Yok. Kim yakıyor o zaman? Tabi ki devlet yakıyor” diye konuştu.

Kent esnafından Şükran Yılmaz (50), yangınların bilinçli çıkarıldığını belirterek, “Tek bir noktada yangın çıkmış olsaydı, doğal diyebilirdir. Ancak Dersim’in bütün dağları ateşe verildi. Ayrıca bir rant durumu da var. 109 şirkete de maden arama izni verilmiş. Hiçbir devirde böyle bir vahşet yaşanmamıştı” şeklinde konuştu.

 Bölgedeki askeri operasyonlara dikkat çeken kafe işletmecisi Sonay Çelik Bozkurt, “Ormanlarımız her gün bombalanıyor. Gayet bilinçli bir şekilde ormanlarımız yakılıyor” dedi. Orman yangınlarının devlet politikası olduğunun altını çizen Bozkurt, sözlerini şöyle sürdürdü: “Son orman yangınlarıyla birlikte Türkiye’nin bütün alanlarında devletin müdahalesinin yetersiz kaldığını gördük. Doğaya düşman bir devlet var. Tabi, burada özel bir durum var ve yıllardır Dersim’i yok etme çabası güdülüyor. Buda onların bir parçası.”