Yasak ve yıkımdan bataklığa

Muhsin Senay

Muhsin Senay

  •  Yasak ve yıkımla harabeye çevrilen, boş bırakılıp kendi kaderine terk edilen Sur'un mahalleleri uyuşturucu satıcılarının buluşma noktası. 10-12 yaşlarındaki çocuklara 'torbacılık' yaptırılıyor. Fuhuş ve hırsızlık sınır tanımıyor.

 

YILMAZ KAYA/AMED

Amed'in Sur ilçesinde yaşanan çatışmalarda 5 mahallenin yerle bir edilmesi sonrasında, çatışmaların olmadığı ilçenin batı ve güneyinde bulunan mahalleler, uyuşturucu, hırsızlık ve fuhuş mekanı haline geldi. Sur'daki muhtarlar, uyuşturucu kullanımının geldiği boyuttan şikayet ederek, önlem alınmasını istiyor.

Sur'un Ziya Gökalp Mahallesi'nde 23 yıldır muhtarlık yapan Muhsin Senay, "Son yıllarda hırsızlık arttı. Ne kapı ne de pencere kaldı. Rögar kapakları bile çalınmaya başlandı. Uyuşurucu madde bağımlıları para bulamadığı için hırsızlık yapıyor. Elektrik ve telefon kabloları çalınıyor. Bunları uyuşturucu kullananlar yapıyor" dedi. Yaşayanların çoğunun bu nedenlerle mahalleyi terk ettiğini belirten Senay, "Halk uyuşturucudan, hırsızlıktan, fuhuştan tedirgin. İmkan buldukları anda da buradan kaçıyor. Şu anda benim mahallemde 200 ev boş. Gidenler bir daha geri gelmedi. Kiracı da gelmeyince evler kendi kaderine terk edildi. Hırsızlar evlerin metal kapılarını, pencerelerini söküp çalmaya başladı. Buna önlem olarak da bazı ev sahipleri kapı ve pencerelerine briketlerle duvar örmek zorunda kaldı" şeklinde konuştu.

Sur'un en güzel mahallesiydi

Muhtar Muhsin Senay "Sur içinde her köşe başında torbacı var" diyerek kullanımının son yıllarda artış göstermesini şöyle anlattı: "Torbacılar var, herkes görüyor, biliyor. Yakalansalar bile serbest bırakılıyorlar. Cezai müeyyidesi yok. Hele çocuklar ise ifade alıp serbest bırakıyorlar. Son dört yıldır uyuşturucu kullanımı ve satışı ile hırsızlık arttı. Burası Sur'un en güzel mahallesiydi. Tertemiz bir mahalleydi. Suç yaşanmazdı. Sokağa çıkma yasağı ve yıkımdan sonra buralar bozulmaya başladı." 

Her gün icra tebligatı geliyor

Muhtar Muhsin Senay ile görüşmemiz sırasında postacı 13 adet icra tebligatı getirip muhtarlığa bırakıyor. Hemen hemen her gün icra tebligatları aldığını ifade eden Senay, salgın döneminde halka verilen krediler geri ödenemediği için mahalle sakinlerinin icralık olduğunu söyledi. Mahallenin seçmen sayısının daha önce 3 bin 850 olduğunu, ancak şimdi bin 870 seçmen bulunduğunu belirten Senay, şunları dile getirdi: "Ekonomik durumu biraz iyi olanlar, yaşanan uyuşturucu, hırsızlık gibi vakalarla karşılaşınca mahalleyi terk etti. Mahallede kalanlar ise çoğu işsiz, dar gelirli insanlar. Son 5 aydır vatandaşların karınlarını nasıl doyuracağız arayışı içindeyiz. Her gün bize başvuranlar, 'yeni bir gıda yardımı var mı?' diye soruyor. Muhtarlık değil de sanki sosyal yardımlaşma vakfı olduk. Daha önce şu sokaklardaki tüm dükkanlar açıktı. Elektrikçi, berber, terzi, kahveci, marangoz, demirci, sobacı hepsi kepenk kapatıp gitti buradan. Eskiden köyler için iki garajımız vardı. Köyden getirilenlerle burada ekonomik hayat canlı olurdu. Şimdi ise tek bir köy garajı var. 6 yaşından beri bu mahalledeyim. Muhtarlığım olmazsa ben de durmazdım buralarda." 

Mahalleleri yıktılar

Abdaldede Mahallesi eski muhtarı ve şimdiki 1. azası Şefik Güler de Alipaşa, Lalebey gibi mahallelerin kentsel dönüşüm adı altında yıkılması, Abdaldede, Süleyman Nazif, Ziya Gökalp ve Melik Ahmet mahallerininin de kentsel dönüşüm programına alınması ardından halkın buradaki evlerini terk etmeye başladıklarını söyledi. Mahalleler boşalınca uyuşturucu ve hırsızlığın arttığını kaydeden Güler, "10 yaşındaki çocuklar uyuşturucu kuryesi olarak kullanılıyor. Uyuşturucu ekmek peynir gibi satılıyor. Polis gelmiyor. Uyuşturucu parası bulabilmek için kabloları yağmalıyorlar. Fuhuş yapılıyor, uyuşturucu var, hırsızlık var. Her yere başvurduk. Bir işlem yapılmayıp serbest bırakılıyorlar. Esrar, eroin, bonzai, kristal taş satılıyor. Torbacılar savaştan sonra arttı. Sur artık eski Sur değil" dedi. 

Tarihi evlerde özel kazılar

Sur'da terk edilen anıtsal olarak tescillenmiş evlerin taşlarının da yağmalandığını kaydeden Güler, şunları paylaştı: "Tarihi dokuyu yok ediyorlar. Tarihi evlerin taşlarını söküp traktörü 2-3 milyara satıyorlar. Zenginler de bu taşları ya süs diye alıyor ya da yapacakları yeni yapılarda kullanıyor. Bilboardlara asmışlar, 'Sur şahlanıyor, Sur dirilişte.' Yazık, insaf, merhamet edin. Burada taş taş üstünde kalmadı. Sur'un dört mahallesindeki tarihi evleri yağmaladılar, 'hazine vardır' diye o tarihi evlerde özel kazılar yaptılar, sonra toplarla yıktılar" şeklinde konuştu. 

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.