Yasalar sürece hazır değil

• Meclis'te kurulan komisyonun üyelerinden DEVA Partisi Milletvekili Mehmet Emin Ekmen, Türk Ceza Kanunu, Terörle Mücadele Kanunu ve İnfaz Kanunu’nun değişmesi gerektini söyledi.
• Mevcut yasaların da ‘Eve Dönüş Yasası’nı ve fesih kararını desteklemediğini vurgulayan Ekmen, "Bugün örgütten 500 kişi ‘Ben bu işi bıraktım’ dese, bu kişilerin hangi hukuki statüye tabi olacağı belirsiz" dedi.

AZİZ ORUÇ/İSTANBUL

Komisyonun, sorunun çözümü ve adımların atılması için çok kıymetli olduğunu kaydeden Meclis Komisyonu üyesi DEVA Partisi Milletvekili Mehmet Emin Ekmen, “İktidara mensup bazı arkadaşlar, dinleme sayısının fazlalığından rahatsız. ‘Eve Dönüş Yasası’nı yapalım, bırakalım’ diyor. Madem bir komisyon kurulmuş, gerekli çalışmalar yürütülmeli ve sağlıklı adımların atılması için hassasiyet gösterilmelidir” dedi.

Meclis’te kurulan Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu, farklı toplumsal kesimlerle görüşmelerini sürdürüyor. Bu hafta baro başkanlarını ve Mecles eski başkanlarını dinleyecek komisyonun, Eylül ortasına kadar birçok kişi ve kurumla görüşmelerini sürdürmesi planlanıyor. DEVA, Gelecek ve Saadet partilerinin 'çatı partisi' Yeni Yol’un komisyon üyesi Mehmet Emin Ekmen, komisyonun işleyişi, gündemdeki konular ve beklentilerine ilişkin gazetemize konuştu.

Aralık sonuna kadar sürecek

Komisyonun önemine vurgu yaparak, sürecin sağlıklı ilerlemesi açısından uygun bir işleyişle yürütüldüğünü dile getiren Ekmen, “Üye sayısı, karar alma mekanizması ve çalışma usulleri konusunda Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş ciddi bir esneklik gösterdi. Bu komisyonun ‘Eve Dönüş Yasası’ için kurulduğunun farkındayız, ancak muhalefet, bu meseleyle doğrudan ilgili olsun ya da olmasın, memleketin demokratikleşme sürecine ilişkin uygulama ve mevzuat sorunlarını da komisyon gündemine taşıyor. Her iki yaklaşımı da belli ölçüde anlayışla karşılamak gerekir” dedi. Komisyonun süreci destekleyenler, kaygı duyanlar, eleştirenler ve karşı çıkanlar gibi farklı kesimleri dinlemeye devam ettiğini söyleyen Ekmen, çalışmaların Aralık'ın sonuna kadar devam etmesinin planlandığını belirtti.

'Eve dönüş’le sınırlanamaz

Komisyonun bir yönüyle Kürt Halk Önderi'nin talebi üzerine kurulduğunu ve bir meşruiyet aracı olarak değerlendirildiğini belirten Ekmen, iktidar açısından ise esas amacın ‘Eve Dönüş Yasası’ sürecine muhalefeti de dahil etmek olduğunu söyledi. Komisyonun yalnızca bu iki amaçla sınırlı bir faaliyet yürütemeyeceğini kaydeden Ekmen, şöyle devam etti: “Öyle olsaydı teklif yalnızca Adalet Komisyonu’na getirilirdi. Bu komisyonun aynı zamanda toplumsallaşma çabalarını işaret eden bir yönü var. Sürecin şeffaflığı ve barış sürecinin toplumsallaşması gibi ihtiyaçların komisyon üzerinden yürütülmesi normal ve gerekli. Dolayısıyla komisyona da bu bakış açısıyla yaklaşmak gerekir.”

Dinlemeler çok değerli

Meclis tatilde olduğu için ‘Eve Dönüş Yasası’ görüşmelerinin Ekim’den önce gündeme gelmesinin mümkün olmadığını ifade eden Ekmen, Ekim'in başına kadar komisyonun toplumsal kesimleri dinlemeye devam edeceğini dile getirdi. Ekmen, şunları söyledi: “Dinlemeleri çok değerli buluyorum. DEM Parti 200 kişilik, biz 80 kişilik, diğer partiler de benzer uzunlukta listeler verdi. İttifak partileri ve siyasette temsil edilen birçok partiyle birlikte Barış Anneleri, Cumartesi Anneleri, Mazlum-Der ve İHD dinleniyor.”

Sağlıklı adımlar için

Her kesimin komisyon tarafından dinlenmesinin önemini vurgulayan Ekmen, komisyon olmasaydı İHD, Mazlum-Der, DİSK, KESK ve baroların taleplerinin dikkate alınmayacağını söyledi. Komisyon dışında toplumun sesini duymanın çok mümkün olmadığını belirten Ekmen, şunları kaydetti: “İktidara mensup bazı arkadaşlar, dinleme sayısının fazlalığından rahatsız olmuş; ‘Eve Dönüş Yasası’nı yapalım, bırakalım’ diyor. Madem bir komisyon kurulmuş, gerekli çalışmalar yürütülmeli ve sağlıklı adımların atılması için hassasiyet gösterilmelidir. Bu açıdan komisyon, sorunun çözümü ve adımların atılması için çok kıymetli.”

Yasal düzenmeler zorunlu

Bazı yasal düzenlemelerin kaçınılmaz olduğunu vurgulayan Ekmen, özellikle Türk Ceza Kanunu, Terörle Mücadele Kanunu ve İnfaz Kanunu’nda önemli değişikliklerin yapılması gerektiğinin altını çizdi. Ekmen, şöyle devam etti: “Biz ilk günden itibaren idari tedbirlerin alınmasını ve mevcut yasaların eksiksiz uygulanmasını istiyoruz. Ayrıca Yargıtay, Anayasa Mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin kararlarının bir an önce hayata geçirilmesi gerektiğini söylüyoruz. Yine tüm hasta tutukluların bekletilmeksizin tahliye edilmesi gerekiyor. Bunun dışında mevcut yasalar ‘Eve Dönüş Yasası’nı ve fesih kararını desteklemiyor. Bugün örgütten 500 kişi ‘Ben bu işi bıraktım’ dese, bu kişilerin hangi hukuki statüye tabi olacağı belirsiz.”

Yasal zemin oluşturmak

Kendilerini Demokratik Toplum Süreci’nin işleyişinin bir parçası olarak görmediklerini söyleyen Ekmen, şöyle konuştu: “Bizim üzerine çalıştığımız konu Eve Dönüş Yasası. Bu yasa, feshedilmiş bir örgütün üyeleri hakkında hukuki statüyü belirliyor. Hangi safhada örgüt üyelerinin nasıl kategorize edileceği ve bu kişilere sosyal, eğitim, siyasi alanlarda nasıl yaklaşılacağına dair iktidarı temsil eden devlet kurumları bize bir metin sunmadıkça yorum yapmamız doğru olmaz. Bizim görevimiz devletle örgüt arasında yürütülen sürecin yasal zeminini oluşturmaktır. Ancak aralarındaki sürecin nasıl yürütüldüğünü bilmiyoruz. Bu konuda bilgilendirilmediğimiz sürece ortaya koyacağımız her çerçeve afaki kalabilir.”

Bir yandan kayyum olmaz

Bir yandan süreç ilerlerken diğer yandan CHP’ye ve belediyelere yönelik operasyonların, kayyum uygulamalarının devam ettiğini hatırlatan Ekmen, bu tutumun son bulması gerektiğini vurguladı. Ekmen, şunları ekledi: “CHP’li belediyelere yönelik soruşturmalar, gözaltı ve tutuklama furyasına dönüşmeden ilerlemeli. Tutuklananların cezaevi nakilleriyle ikinci kez cezalandırılmaması, hasta olanların ise bekletilmeden tahliye edilmesi gerekir. Diğer taraftan siyasetçiler, eline silah almamış ve çatışmaya girmemiş olan herkes serbest bırakılmalıdır. Madem devlet bu işe belli bir ciddiyetle yaklaşıyor, o halde toplumun sürece desteğini artıracak tedbirler almalı ve gerekli adımları atmalıdır. Biz hep şunu dile getiriyoruz: Bu süreç, herkes için demokrasi, adalet ve hukuk getirirse toplumun sürece olan inancı ve güveni artacaktır.”