Yerel seçimler, genel seçimden önemli

KCK Yürütme Konseyi Üyesi Mustafa Karasu

KCK Yürütme Konseyi Üyesi Mustafa Karasu

  • Hem Kürtler hem de sömürgeci devlet için yerel seçimlerin önemli olduğunu belirten KCK Yürütme Konseyi Üyesi Mustafa Karasu, "Kurdistan'daki seçim süreci çok önemsenmeli" dedi.
  • Karasu, Kürtler için yerel seçimin, genel seçimden daha önemli olduğunu, çünkü Kürtlerin, özgürlük, kendi kendini yönetme, değerlerini sahiplenme sorunu olduğunu söyledi.
  • Kayyumları gönderme ve yeni belediyler kazanma hedefinin doğruluğunu teslim eden Karasu, "Kayyumu kabul etmemek, soykırımcı sömürgeci sistemi de reddetmektir" dedi.

AKP'nin yine sanki yeni bir 'çözüm süreci' olabilirmiş gibi veya olanı PKK ortadan kaldırdı şeklinde oyun oynadığına dikkat çeken KCK Yürütme Konseyi Üyesi Mustafa Karasu, Kürt halkının, oyunlara ve yalan propagandalara aldırmadan iradesini ortaya koyması gerektiğini vurguladı.

KCK Yürütme Konseyi Üyesi Mustafa Karasu’nun Medya Haber TV'nin sorularını yanıtladı. Kürtler için yerel seçimin, genel seçimden daha önemli olduğunu, çünkü Kürtlerin, özgürlük, kendi kendini yönetme, değerlerini sahiplenme sorunu olduğunu belirten Karasu, "Bu bakımdan yerel yönetimler Kürtler için çok çok önemlidir. Zaten Kürtler de bunun için önemli görüyor. Yoksa Meclis'te de grup kurma, orada da siyaset yapma önemlidir, zaten oluyor ama Kürtler için belediyeler daha da önemli. Doğrudan kendi toplumunu, coğrafyasını, insanını ilgilendiriyor. Toplumuyla iç içe siyaset yapacağı bir yerdir" dedi.

Sömürgeci de önemli görüyor

AKP-MHP iktidarının bunun için büyük oyunlar oynadığını; devlet güçlerini 'seçmen' yapıp baskı kurduğunu, belki mükerrer oy kullandıracağını kaydeden Karasu, şöyle devam etti: "Bunlar zaten bu seçimin ne kadar önemli olduğunu, soykırımcı sömürgecilerin de önemli gördüğünü gösteriyor. Kurdistan'da zaten devlet bizzat işin içindedir. AKP-MHP iktidarı, Kurdistan'da bazı belediyeleri ele geçirmek ve onun üzerinden toplum üzerinde baskı kurmak, Kürtlerin kendileri için siyaset yapacağı alan bırakmamak istiyor. Tabii ki Kurdistan'daki seçim süreci çok önemsenmeli. Kayyumları gönderme hedefi, yerine getirilmeli. Kayyumu kabul etmemek, aynı zamanda soykırımcı sömürgeci sistemi de reddetmektir. Kürt halkı bunu bilerek yerel seçimlere gitmeli, iradesini ortaya koymalıp hem kayyumları göndermeli hem de yeni belediyeler kazanmalı.  Doğrusu budur. Kürtlerin kendileri için siyaset yapacağı en önemli alan belediyelerdir."

Mücadele olmadan çözüm yok

AKP'nin yine sanki yeni bir 'çözüm süreci' olabilirmiş gibi veya olanı PKK ortadan kaldırdı şeklinde oyun oynadığına dikkat çeken Karasu, şunları söyledi: "Dolmabahçe Mutabakatı'nı, AKP iktidarı ve devleti reddetti, yok saydı. 5 Nisan'dan sonra Önderlik üzerinde ağır tecrit uyguladı. Ondan sonra zaten her şey bitti. Sanki Kürtler, HDP ve Önderlik mutabakatı yok saymış. Önderlik en makul yaklaşımı göstererek o mutabakatı sağladı ama o bile reddedildi, çünkü Türk devletinin zihniyeti sömürgecidir, soykırımcıdır. Herkes şunu bilmeli; Kürt sorununun çözümü mücadeleyle olur. Bir kişi kafasına esecek de gelecek çözecek, diye bir şey yok. Mücadele olmadan çözüm olmaz. Birkaç kişi bir araya gelecek, görüşecek de çözülecek bir sorun değildir. Büyük zihniyet değişimi, soykırımcı zihniyetin değişmesi gerekiyor. Hala Kürt inkarı var, sadece inkarın üstünü örtmek için söylenen, göz yumulan şeyler var."

Kürt halkı iradesini göstermeli

Kürt halkının, oyunlara ve yalan propagandalara aldırmadan iradesini ortaya koyması gerektiğini söyleyen Karasu, "Seçimde kendi iradesini göstermeli. Bu, sadece bir belediye başkanı seçimi değildir. Kürt halkının, 'Benim iradem budur. Ben özgürlük istiyorum, kimliğimi istiyorum, kültürümü istiyorum. Kendi kendini yönetmek istiyorum' iradesini göstermesidir. İrade ortaya koymak, şu belediye, bu milletvekilinden çok çok daha önemlidir. Kürtlerin davası, bir belediye başkanından, bir milletvekilinden çok çok daha önemlidir. Kürtlerin bunu da bu seçimde yapacağına inanıyoruz" şeklinde konuştu. HABER MERKEZİ

 

* * * 

Resmi başkanlık tartışması ayıptır

DEM Parti adayları arasında "belediye seçimlerinde kim resmi başkan olacak" tartışması için "Çok ayıp bir şey" diyen Karasu, bunun kim resmi olursa o hakim olacak, egemen zihniyeti devam ettirecek anlamına geldiğini söyledi. Karasu, "Eşbaşkanlığın böyle bir tartışması olmaz. Eşbaşkanlık demek ortak yönetim, ortak çalışma, ortak irade demektir. Birisi resmi olacak, üstün olacak, diğeri bilmem ne olacak; öyle değil" dedi.

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'a bağlı olan bütün yurtseverlerin kadın özgürlüğü çizgisini, eşbaşkanlığı doğru anlaması gerektiğini; bağlılığın belki de birinci koşulunun kadın özgürlük çizgisine doğru yaklaşım oduğunu vurgulayan Karasu, şunları söyledi: "Kadın özgürleşmesine doğru yaklaşmadan 'Önderliği savunuyorum', 'Önderliğe bağlıyım' denilemez. Bunu bütün Kürt yurtseverlerin, herkesin bilmesi gerekiyor. Önderliğin kadın özgürlük çizgisi sıradan bir düşünce değildir. Bütün toplumu, erkekleri, dünyayı değiştirecek, egemenlikten kurtaracak. Eşbaşkanlığı, Önderlik ortaya koydu. Hareketimiz, her yerde uyguluyor; bizde artık yönetimler ortaktır. Hareketimiz içinde kadın hareketinin etkisi, itibarı, rolü çok büyüktür. Bunu herkes bilecek. Şimdi öyle tartışmalar gerçekten Kürtler açısından doğru değil. Bütün Kürt yurtseverleri, kadın özgürlük çizgisini, Önderliğin talimatı olarak anlayacak. Hepimiz böyle anlayacağız ve yaklaşacağız."

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.