"İltisak" terörü ve kimyası bozulan hükümet

Forum Haberleri —

Mardin Operasyon

Mardin Operasyon

  • ‘Terörle iltisaklı’ diye bir garabeti hayatımıza soktular. Türkiye hukuku’nda böyle bir suç yok ama olmayan suçtan dolayı insanlara işten atılma, gözaltına alınmaya kadar birçok Cezai müeyyide uygulanıyor. 

Oktay CANDEMİR

Türkiye toplumuna artık tek bir vaadi kalmayan, muhalefet karşısında her gün biraz daha eriyen AKP-MHP hükümeti, tüm stratejisini Millet İttifakı ile HDP’yi bir potada göstererek milliyetçilik üzerinden oy devşirmek üzerine kurmuş.

Bunun içinde ‘Terörle iltisaklı’ diye bir garabeti hayatımıza soktular. Türkiye hukuku’nda böyle bir suç yok ama olmayan suçtan dolayı insanlara işten atılma, gözaltına alınmaya kadar birçok Cezai müeyyide uygulanıyor. Yani devlet diyor ki; "Sen teröristsin. Eminim ama bunu ispat edemem. Bu yüzden sen çok değil, biraz teröristsin. Tutuklamıyorum ama her gün git karakola imza at."

"Terörle iltisaklı" diyerek binlerce emekçiyi işten atan hükümet, şimdi de CHP’li İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nu iltisaklı yapmak için her şeyi yapıyor.

İmamoğlu yolda yürürken yanlışlıkla HDP’li bir seçmene selam verse; ‘Terörle iltisaklı’ olacak. Bin yıldır süren Türk-Kürt kardeşliği bunların yüzünden bozulacak. Türkler neredeyse Kürtlere selam vermekten korkar hale getirildi.

90’larda bile bu tarz saçmalıklara tanıklık etmedik. Bilenler hatırlar; bir dönem TRT’de Ertürk Yöndem vardı. Arkasında Ortadoğu haritası ile haber sunuyor, komşu devletlere, kesin uyarı çektikten sonra izleyiciye; "Siz Ortadoğu’da bulunan hangi devletin Türkiye topraklarına katılmasını isterdiniz" diye soruyor, o sırada teknik masadan birisi Ertürk Yöndem’in işaret ettiği ülkeyi kırmızıya boyuyor, Türkiye topraklarına dâhil ediyordu.

Fetihçi bir ruhla habercilik yapan Ertürk Yöndem, bu yolla Osmanlı’da bile olmadığı kadar Türkiye topraklarını genişletmiş ve bütün Ortadoğu’yu fethediyordu.

Bunların yaptıklarını gördüğümde Ertürk Yöndem’in yaptıkları bile bana daha mantıklı gelmeye başladı. Sadece Ertürk Yöndem mi? 90’ların Tansu Çiller’i, Mehmet Ağar’ı, Vural Savaş’ı, Ünal Erkan’ı bile bu kadar saçmalamadı.

Kürtlerin yakasından düşün artık. Dünyada yaşayan tüm Kürtler kadar başınıza taş düşsün. "Ben hırsızı bıraktım, hırsız beni bırakmıyor" deyişindeki gibi "Kürtler bıraksa, bunlar Kürtleri bırakmayacak"

Hükümet ortağı Devlet Bahçeli eskiden sadece Kürtleri tutuklamak için bağırır çağırırdı ama artık Türkler için de bir tehdit olmaya başladı. Bahçeli adeta, kendisi gibi düşünmeyen bütün Türkleri içeri atacaklarını söylüyor.

Türkiye gerçeklerinden o kadar koptular ki hala bu stratejinin onları kurtaracağını zannediyorlar.

Burada ki amaç Kürtlerdir. Kürtlerin 7 Haziran 2015 seçimlerinde gösterdiği başarıdan korkan devlet mekanizması, Kürtleri siyaseten tamamen izole etmek istiyor. Ancak sadece bu değil; hükümet, Kürtleri tamamen siyasetin dışına atarken, muhalefeti de bunun üzerinden hırpalamayı amaçlıyor. 

Arkasına büyük bir toplumsal destek almış olan muhalefet ise hala HDP ile yan yana görünürsem kaygısıyla anlamsız bir girdabın içinde debelenip duruyor. Muhalefet cesur bir tutumla meşru bir parti olan HDP’nin yanında durabilirse onları Kürtlerinden üzerinden dövme politikasından vazgeçmek zorunda kalacak. Ancak Muhalefetin bu zaafını iyi bilen AKP ve MHP ise onları en zayıf yerlerinden vurmaya devam ediyor. Muhalefet eğer Kürtler konusunda daha açık ve cesur olabilirse AKP’nin elinde ki en büyük argümanını da elinden almış olacak.

Görülüyor ki, Kürtlerin gösterdiği direnç ve siyasi başarı hükümetin kimyasını bozdu. Bu yüzden ne yaparlarsa yapsınlar yolun sonuna geldiler.

Şoför direksiyon hâkimiyetini tamamen kaybetti, araç oradan oraya savrulup duruyor. Yolun sonu göründü ve artık bu yoldan dönüş olmayacak. Yeter ki, muhalefet sağlam ve ilkeli dursun…

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.