Kırık Omurga Sergisi: Hatırlıyor musun?

Kültür/Sanat Haberleri —

Hatırlıyor musun?

Hatırlıyor musun?

  • Zürih’te kapılarını sanatseverlere açılan ‘Kırık Omurga’ sergisi geleceği kurmak için geçmişe uzanıyor. Serginin küratörü Niştiman Erdede, sergiyi aynı zamanda ‘bir duruş’ ve ‘hatırlama’ olarak tarif ediyor.

ALİ ÖZŞERİK/ZÜRİH

İsviçre’nin Zürih kentinde MigArt Sanat İnisiyatifi bünyesinde düzenlenen Fractured Spine (Kırık Omurga) sanat sergisi devam ediyor. Sanatta ve basında sansüre karşı direnişi görünür kılmayı esas alan sergide, Kürdistanlı, İsviçreli, Türkiyeli sanatçılar performanslarıyla yer alıyor. 
Türkiye-Kürdistan gerçekliğini anlatan eserlerin yer aldığı sergide sanatçılar tabloları, fotoğraflar, video gösterimleri gibi farklı ürünlerle sanatseverlerle buluşuyor. Cezaevinde elle yazılıp baskısı yapılan Özgür Gündem gazetesi, Cumartesi Anneleri’nin portreleri, katledilen Av. Tahir Elçi’nin videosu sergide dikkat çeken eserler arasında. 
Sergide eserleriyle yer alan Gianluca Costantini, Zehra Doğan, Gael Le Ny, Ercan Richter, Melih Sarıgöl, Yousif Salih, Sally Schonfeld, Siavash Namehshiri de etkinlikte farklı zamanlarda ziyaretçilerin sorularını yanıtlıyor. 

Unutulmadıklarının işaretidir
Sergi, Küratör Niştiman Erdede’nin 3 yıllık emeğinin sonucu. Türkiye’de basın ve sanatın maruz kaldığı sansüre dikkat çeken Erdede "Türkiye'de gazeteci ve sanatçılar sansürleniyor, hapsediliyor veya zulme uğruyor" diyerek Avrupa’daki sanatçıların bu sansür mekaniğini yıkması ve oradaki sanatçı, aydın ve gazetecilerin sesini duyurması gerektiğini ifade ediyor. Kendisinin de insan hakları çalışmaları nedeniyle tutuklandığını anımsatan Erdede, "Türkiye'de hücre hapsindeyken, her şeyden önce bir eksiğim vardı; dış dünyayla iletişim eksikliği. Bu bir tür izolasyondur ve izolasyon yalnızlık demektir. En çok ihtiyacınız olan şey, unutulmadığınızın bir işaretidir. Dışarıdan gelen her şey bir pencere, taze bir özgürlük nefesidir" diyerek, bu serginin önemine vurgu yapıyor.  

Hatırlamak…
Yaşadığı kriz ve deneyimlerden sadece öğrenmekle kalmadığını aynı zamanda belirli bir duruş geliştirdiğini ifade eden Erdede, "Geleceği değiştirmek için geçmişi deşifre etmek istiyorum. Bu sebeple hatırlamak ve anlatmak zorundayım” diye belirtiyor. 
 
Elim yüreğimde izledim
Sanatçı ve gazeteci Zehra Doğan, sergiye pigment tekniği ile yaptığı “Bir avuç gökyüzü” ve cezaevindeki gazetecilerle birlikte hazırladıkları Özgür Gündem gazetesi eserleriyle katılıyor. Doğan, “Üç yıl önce bu sergiden haberdar oldum. Ve şimdi sürgünde bu sergideyim. Hem Kürt hem sürgünde olmanın ne kadar zor olduğunu farkettim. Sergi acı ve direnişlerimizi yansıtıyor. Her eserin bir anlamı ve anısı var. Elim yüreğimde sergiyi izledim. Farklı dillerde ortak meramımız dile getirilmiş. Umarım Kürdistanlılar bu sergiye daha fazla ilgi gösterir" diyor. 

‘Yol’un hikayesi
İsviçreli film yapımcısı Edi Hubschid sergide "YOL-Der Weg ins Exil" adlı kitabının tanıtımını yapıyor. Yılmaz Güney’ı Türkiye’den yurt dışına kaçıran İsviçreli Hubschmid, Yol filmi negatiflerinin de kendisi tarafından karayolu ile Türkiye’den gizlice çıkarıldığını anlattı.

18 Kasım’a kadar sürecek
28 Kasım’da başlayan, İsviçreliler ve Woz, Tages Anzeiger, Kunst Bultein gibi İsviçre basının da yer ayırdığı "Kırık Omurga" sergisi 18 Kasım’a kadar sürecek. 
Sergi, Perşembe-Cumartesi günleri saat 12-21, Çarşamba-Pazar saat 12-18 arası "Citykirche Offener St. Jakob, Stauffacherstrasse 34, 8004 Zürih" adresinde ziyaret edilebilir.

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.