'Umut hakkı'na uymak zorunda

Hasan Kendal Selçuk
- Türkiye'nin "umut hakkı" ihlali kararına, anayasadaki hükümler nedeniyle uymak zorunda olduğunu belirten Amed Barosu Yönetim Kurulu Üyesi Hasan Kendal Selçuk, Meclis’in bu konuda adım atması gerektiğini belirtti.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM), Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesince (AİHS), "tahliye imkânı olmaksızın bir kimsenin ömür boyu cezaevinde tutulmasının işkence ve kötü muamele yasağı ihlali" düzenlemesi kapsamında verdiği 'umut hakkı' ihlali kararı tartışılmaya devam ediliyor. AİHM'in 2014'te Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın 'umut hakkı'nın ihlal edildiğine dair verdiği karar ve Türkiye'den bu hakkın kullanımı düzenleyen yasal düzenleme talebi, aradan geçen süreye rağmen hayata geçirilmedi. Türkiye'nin adım atmaması nedeniyle konuyu gündemine alan Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi, Eylül'e kadar Türkiye'ye yasal düzenleme için süre tanıdı. Barolar, insan hakları ve sivil toplum örgütleri, iktidarın adım atmasını talep ediyor. 28 Nisan'da yapılan açıklamanın imzacılarından olan Amed Barosu Yönetim Kurulu Üyesi Hasan Kendal Selçuk, "Sadece Adalet Bakanlığının izin verdiği heyet ve kişilerle görüşmesi tecridin olmadığı anlamına gelmez. Sayın Öcalan'ın izne bağlı olmaksızın kendi avukatları, ailesi ve diğer temsilcilerle serbestçe görüşmesi gerekmektedir" dedi.
Selçuk, AİHM'in Abdullah Öcalan'ın 'umut hakkı' ihlali kararının bu bağlamda Türkiye aleyhine verdiği ilk karar olduğunu hatırlatarak, Türkiye'nin AİHM üyesi olması, AİHS'in kabul etmesi ve Anayasa'nın 90. Maddesi'nin uluslararası anlaşma ve sözleşmelere üstünlük tanıması nedeniyle karara uyma zorunluluğunun bulunduğunu vurguladı. AİHM’nin "Vinter ve diğerleri & Birleşik Krallık" kararını hatırlatan Selçuk, "Müebbet hapis cezasının indirilebilir nitelikte olabilmesi için infaz aşamasında hükümlünün koşullu salıverilme imkânının bulunması ya da cezanın hafifletilmesi veya başka bir cezaya dönüşebilmesi gerekir. Müebbet veya ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası, cezaevinde ömür boyu infaz edilecek nitelikteyse indirilebilir olmayan bir cezadır ve bu cezaların AİHS'nin 3.Maddesi gereği işkence yasağını ihlal ettiği Vinter kararında açıkça vurgulanmıştır" ifadelerini kullandı.
Kürt sorununun tartışmaya açılması ve yürütülen sürecin 'umut hakkı'na ilişkin düzenlemeyi kolaylaştırılabileceğine işaret eden Selçuk, "Bu süreç devam edecekse Sayın Öcalan'ın konumu yasal güvenceye alınmalıdır" diyerek, Meclis tarafından gerekli olan yasal ve anayasal değişikliklerin yapılması gerektiğini vurguladı. AMED