1 Mayıs mücadele ve savaş

Ziya ULUSOY yazdı —

  • Ülkemizde işçi sınıfı ve ezilenler, 1 Mayıs’ı kan-ter içinde geri alınamaz bir mücadele mevzisine dönüştürdüler. Bu yıl daha çok güç katarak 1 Mayıs’lar geleneği güçlendirilmeye çalışmalı ki, faşizmi ve kapitalizmi yıkacak örgütlü güç biriktirilebilsin.

Önümüz 1 Mayıs.

İşçi sınıfı ve bütün ezilen kesimler bu 1 Mayıs’ta da, bölgesel işgalci ve emperyalist savaşa, kapitalist   yoksullaştırmaya, faşizme karşı güncel talepleriyle alanlara çıkacaklar.

Türkiye ve Kurdistan’dan işçi sınıfı ve ezilenler de bu 1 Mayıs’ta alanlarda güncel talepleri eşliğinde güçlerini göstermeli.

Ülkemizde işçi sınıfı ve ezilenler, 1 Mayıs’ı kan-ter içinde geri alınamaz bir mücadele mevzisine dönüştürdüler. Bu yıl daha çok güç katarak 1 Mayıs’lar geleneği güçlendirilmeye çalışmalı ki, faşizmi ve kapitalizmi yıkacak örgütlü güç biriktirilebilsin.

Komünist ve devrimci hareket, atılımcılığı, feda ruhu, kararlılığı ve militanlığıyla 1 Mayıs’lar mücadele geleneğini yaşatmada öncü rol oynadı. Faşizmin yasaklarını da, 1977 ve 1996 katliamlarının travmaya dönüşmesini de yenilgiye uğratabildi.

Bu mücadelede Taksim 1 Mayıs’ın simgesi ve irade çatışmasının ileri mevzisi olageldi. Bu 1 Mayıs’ta da aynı rolü oynuyor, oynayacak.

Fakat komünist ve devrimci hareketin, işçi sınıfını 1 Mayıs’lara seferber etmede zayıf kaldığı da bir gerçek. Bu hem işçi hareketiyle kopmaz ve yaygınca bağlar kuramamasının bir sonucu. Bu zayıflığı gidermek işçi sınıfının her günkü mücadelesini geliştirebilmesi ve devrimci niteliğe kavuşturabilmesiyle mümkün. Bu 1 Mayıs işçileri ve diğer ezilen kesimleri kitlesel olarak alanlara seferber etmenin, patronların işçileri -tatil günü olmasına rağmen- çalıştırmasını olabildiğince kitlesel bozguna uğratmanın da adımı olmalı. İşçi kitleleriyle bağların zayıflığı bunu gerçekleştirmeyi zorlaştırıyor. Ama bu türden zorluğu aşma devrimci iradiliği ve çalışma tarzı, aynı zamanda komünist ve devrimci hareketin işçi sınıfıyla bağlarını geliştirme çabası olacak.

Bugün ve önümüz aynı zamanda işgalci ve soykırımcı savaşlar. Kurdistan’da ve Filistin’de sömürgeci savaşlar dönemi.

Kürt Özgürlük Hareketi’ne (KÖH) karşı imha ve sömürgeci işgal savaşı borazanını Erdoğan-Bahçeli çetesi kana susamışçasına çalıp duruyor. Irak merkezi yönetimi dahil emperyalist ve bölge devletlerinin siyasi, askeri desteğini alarak “kalıcı imha” ve “genişletilmiş kalıcı işgal” savaşını hazırlıyor.

İçeride belediye gaspetme ve devrimci basın emekçilerini hapsederek, Kürt devrimci basınına saldırıyla savaş sansürü yaratma işini başlattı. Büyük ihtimalle savaşta da resmen olmasa bile fiilen savaş OHAL’i ve yasaklarını uygulayacak. Bunun Türkiye tarafında yansıması, basın ve hak arama eylemlerinin, grev ve gösterilerin yasaklanması, devrimci basına hapis sopasının gösterilmesi olacak.

Daha önemlisi de Erdoğan-Bahçeli çetesi, kanlı savaş ve “toprak fethi” ajitasyonuyla şovenizmi yükseltip kitle desteğini artırmayı hesaplıyor. CHP’yi ve diğer burjuva muhalefeti savaş katarının arkasına dizerek geriletmeyi, şovenist atmosferle, mücadele etmek isteyen halk kesimlerini boğmayı hedefliyor. Bahçeli’nin açık Erdoğan’ın örtük dile getirdikleri “seçimle iktidar vermeyiz” stratejisinin ateşleyici barutu olarak savaşı kullanmak istiyor. Mussolini, Hitler başta gelmek üzere faşist diktatörlerin başvurduğu stratejidir.

Enternasyonal mücadele günü 1 Mayıs’ta, savaşa hayır, demokratik çözüm şiarını yükseltmek, Erdoğan-Bahçeli çetesinin hesabını Türkiye tarafından bozmak gerekir. Savaş faşizmi devam ettirmenin etkili silahı, faşizm de burjuvazinin işçi sınıfını devlet terörüyle susturması ise, faşizmden kurtuluş için savaşa karşı demokratik çözüm hareketini yükseltmek etkili mücadele olacak.

İsrail siyonizmi ABD-AB desteğinde Gazze’de soykırım gerçekleştiriyor. Kuralsız savaş suçları işlemeyi “hak” olarak görüyor.

Emperyalist-siyonist soykırımcı savaşa karşı Türkiye ve Kurdistan’dan devrimci cepheden ses yükseltmek bu enternasyonalist günün görevidir. Dahası, Kurdistan’daki kirli sömürgeci savaşı yürüten Erdoğan’ın siyonist soykırımı lafta kınayan sahtekarlığını da boşa düşürecek.

Proleter enternasyonalizm, emperyalist ve bölgesel işgalci savaşlara karşı tek tutarlı çizgidir. 1 Mayıs proleter enternasyonalizmin günüdür. 1 Mayıs’ta enternasyonalizm kendi ülkesinin yönetiminin işgalci emperyalist savaşlarına karşı mücadeleyle başlar, başlamalı. Filistin soykırımına ve diğer haksız savaşlara karşı mücadeleye devam etmeli.

Bu 1 Mayıs kapitalizmin ağır sonuçlarına, geleceksizliğe, faşizme, savaşa ve emperyalizme karşı, işçi sınıfı ve ezilenlerin örgütlü gücünün büyütüldüğü mücadele günü olsun!

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.