Komploya rağmen

Ziya ULUSOY yazdı —

  • Komploya karşı Özgürlük Yürüyüşü, bu hamlelerle sınırlı değil elbette. Kürt halkını yeniden atılıma geçirme hedefinin yanısıra faşizme karşı demokratik kitlesel mücadeleleri geliştirme rolü de oynuyor.

ABD liderliğindeki emperyalist-siyonist ittifak, 15 Şubat komplosunu Türkiye faşizmine hediye etti. Hükümette generallerin güdümünde Ecevit vardı.

Emperyalistler, generaller ve hükümet, bu yolla Kurdistan devrimini söndüreceklerini hesapladılar.

Generallerin güdümündeki iktidar, Kürt halkının olası tepkisinden çekindiği için idam cezasını kaldırmak zorunda kaldı. Fakat, ağırlaştırılmış müebbet ve İmralı tecritini idam yerine kullanmaya çalıştı.

Komplonun başarısını, Kurdistan devrimini yenilgiye uğratmanın başlama gongu olarak kullanırken, Batı’da devrimci harekete zindanlarda saldırdı. Kan dökerek ve yakarak F tipi tecriti gerçekleştirdi. Bu yolla da devrimci hareketi yenilgiye uğratmaya çalıştı.

Kürt Özgürlük Hareketi (KÖH), liberalleşen, emperyalistlerden ve sömürgecilerden demokrasi bekleyen kesimi saflarından atarak mücadelesine devam etti.

Barışçı çözüm ile sömürgeci saldırılara karşı silahlı direnişi ardışık olarak izleyerek saflarını güçlendirmeye çalıştı. Başardı da.

Erdoğan-AKP hükümetleri, seleflerinden devraldıkları sömürgeci savaş stratejisini terketmeksizin, OHAL, kaybetme gibi sivri yanları törpüleyerek kirli savaşı sürdürürken, Kürt halkından da kitlesel destek almayı güttüler.

Sonrasında Suriye iç savaşını örgütleyerek ve KDP’yle işbirliğini geliştirerek KÖH’ni ezme politikası izlediler. Kuzey’de ise halk gösterilerine bile JÖH ve PÖH saldırılarını şiddetlendirdiler. Erdoğan’ın “çocuk da olsa kadın da olsa dinlemeyip vurun” emrinde, Fetullah Gülen’in ”sayıları 50 bin ise kökünü kurutun bu iş bitsin” konuşmasında somutlaşan sömürgeci saldırıları yoğunlaştırdılar.

KÖH, saldırılara ve olası Suriye işgali ve somutta da İslamcı-Türkçü çetelerin ikili iktidar alanları yaratıp Kürt halkını ezme politikasına karşı, Kuzey’de direniş-barışçı çözüm, Rojava’da devrimle yanıt verdi.

Bu politikaların yarattığı zeminde yükselen Gezi ayaklanması ile, KÖH’ün direnişine ve genişleyen Rojava devrimine karşı, Erdoğan yanına Bahçeli’yi alarak İslamcı-Türkçü faşizmi yoğun terörle yanıt verdi.

Erdoğan faşizmi Rojava ve Kuzey Suriye’de çetelerle savaşı örgütledi. İşgalci savaşları başlattı.

Medya Savunma Alanları’nda kimyasal silahları kullandığı işgalci savaşı yoğunlaştırdı. Kitlesel katliamları ve Cizre-Sur vahşetini gerçekleştirdi.

İmralı tecritini mutlak düzeye tırmandırdı. F tipi tecritte baskıları ve yolaçtığı ölümleri artırdı.

KÖH, komünist, devrimci güçlerle ittifak içinde Rojava devrimini sürdürmede ve direnişte can bedeli vermekten çekinmedi. Demokratik güçlerle birlik içinde mücadeleyi büyütmeye çalıştı.

KÖH, komplonun 25. yıldönümünde “Öcalan’a Özgürlük Kürt sorununa siyasi çözüm” yürüyüşüyle cevap veriyor. Kitlesel mücadeleyi büyüterek geri çekilen halkın yeniden ileriye hamlelerini geliştirmeye çalışıyor.

Komploya karşı Özgürlük Yürüyüşü, bu hamlelerle sınırlı değil elbette. Kürt halkını yeniden atılıma geçirme hedefinin yanısıra faşizme karşı demokratik kitlesel mücadeleleri geliştirme rolü de oynuyor. Kitlesel yürüyüşler, zindanlardaki ve dışardaki açlık grevleri faşizme karşı demokratik güçlerin kitlesel mücadeleyi yükseltmelerini teşvik ediyor, esinlendiriyor.

Erdoğan-Bahçeli çetesinin, önümüzdeki süreçte yeniden yasakları genişletmesine, vekillikleri ve seçilecek belediyeleri gaspetmesine ve işgalci savaşlarına karşı halkları kitlesel mücadeleye çağırıyor.

Özürlük Yürüyüşü dünyanın demokratik güçlerinin desteğini ayağa kaldırıyor, Kobanê enternasyonal dayanışmasının benzerini uyandırıyor.

Emperyalistlerin ve seleflerinin birleşik komplosunu, İmralı mutlak tecritiyle, dört bir yanı tecrit zindanlarıyla donatarak sürdüren Erdoğan faşizmi, sömürgeci savaşı yayarak içeride faşizmi kalıcı kılmaya çalışıyor.

Emperyalistler ve siyonistler, 15 Şubat birleşik komplosuyla Kurdistan devrimini ezmeye girişmekle savaşların, işgallerin ve soykırımcılığın vahşet kutusunu açtılar.

Komploya karşı direniş, halkların özgürlük içinde birliğini, Erdoğan faşizmi ve savaşlarının kalıcılaşmasına devrimci barikat oluşturuyor.

Özgürlük Yürüyüşü halkların kitlesel mücadelelerini geliştirme hamlesi. Özgürlük Yürüyüşü ile omuz omuza dayanışmayı yükselterek, Erdoğan faşizmine karşı kitlesel mücadeleleri geliştirelim.

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.