Faşizmin seçim yenilgisi ve mücadele
Ziya ULUSOY yazdı —
- Erdoğan faşizminin Batı’da destek yitiminin başta gelen nedeni halkın yoksullaşması. Kurdistan’da ise sömürgeci acımasız terör ve işgalci savaşlara karşı pekişen halk öfkesi.
31 Mart 24 yerel seçimleri genel seçim atmosferinde geçti. Faşist diktatörlük altında bu kaçınılmaz da.
Seçimler Engels’in bilinen söylemiyle, daha fazlasını olmasa da, halk kitlelerinin politik eğilimini yansıtır. Halkların politik eğilimi Erdoğan faşizminin 5 milyon civarında kitle desteği yitirdiğini gösteriyor.
Erdoğan faşizminin güç aldığı başlıca dayanaklarından biri kitle desteği idi. Kitle desteğini bu ölçüde yitirmesi güçsüzleştiği anlamına geliyor ve politik mücadelede bu önemli.
Erdoğan, 2015 seçiminde kitle desteğini yitirmekte olduğu açığa çıkınca İslamcı faşizmin kurucu terörüyle, Kürt düşmanı şovenizm ve işgalci savaşlarla desteğini onardı ve yeniledi.
Fakat şimdiki büyük ihtimalle geri dönüşü olmayacak bir destek yitimi.
Erdoğan faşizminin Batı’da destek yitiminin başta gelen nedeni halkın yoksullaşması.
Kurdistan’da ise sömürgeci acımasız terör ve işgalci savaşlara karşı pekişen halk öfkesi.
Tabii ki Erdoğan faşizmine karşı özellikle 2015’teki kurucu terörüne karşı başlayan ve bugüne değin dağda, kentte devam eden direniş olmasaydı, faşizm terörle amaçladığı “mezar sessizliği”ni yaratabilir, yeniden kitle eylemlerinin çıkışını boğarak, işgalci savaşların şovenist zehirlenme yaratan etkisini de ekleyerek kitle desteğini genişletebilirdi. “Mezar sessizliği” sağlamış olsaydı burjuva muhalefete kadar genişleteceği yasaklamalarla kendisini kalıcılaştırmayı başarabilecekti. Yeni faşist İslamcı-Türkçü anayasa yapma hedefi geleceğe doğru kalıcılaşma hedefiydi aynı zamanda.
Faşizme karşı özgürlükler ve haklar için kitle eylemleri direnişten cesaret alarak devam edebildi. Ucuz işgücü cehennemine hapsedilen işçi kitleleri mücadelelere girişebildi, yaşam alanlarını savunanlar eyleme cesaret bulabildi, kadın hareketi polis saldırganlığını ve diktatörün tehditlerini bir kenara atarak meydan okuyabildi. Akademi ve öğrenci hareketi onurlu mücadeleleri başlatabildi. Kürt halkı soykırımcı vahşete karşı mücadeleden sonra girdiği kitlesel eylemsellikte tereddütünü aşarak meydanlara yeniden inebildi.
Direniş ve cesaretlendirdiği mücadeleler, faşizmi destekleyen kitleler içinde kararsız kesimleri kopuş yönünde etkiledi.
Faşizmden kitlesel kopuşun ilk meyvesini Türkiye cephesinde burjuva muhalefetin öncülüğünü yapan ve “merkez” partisi rolünü oynamaya soyunan CHP elde etti. Diğer bir ifadeyle faşizme ve yoksullaştırıcı politikasına tepkiyi seçimlerde tavır alarak gösteren geniş halk kitleleri, devrimci bilinç ve örgütlülük zayıflığı nedeniyle, CHP’ye oy vererek burjuva parlamenter restorasyonla faşizmden kurtuluş eğilimini öne çıkardı.
Kurdistan halkı ise sömürgeci gaspla elinden alınan belediyeleri DEM Parti’ye yüksek destekle geri aldı. Erdoğan faşizminin yeni gasp saldırısını Van halkının kararlı direnişiyle yanıtladı. Yeniden devam edecek gaspa karşı mücadele çağrısını eylemiyle gerçekleştirdi. Zayıflamış Erdoğan faşizminin 2015 kanlı sürecinin benzerini Van’daki gaspla başlatma girişini de bozguna uğrattı. Yeni işgalci savaş girişimine karşı Kürt halk engelini hazırlamaya başladı.
Van halkının başlattığı mücadeleyi Türkiye cephesinde yeni mücadelelerle genişletmek ve sürdürmek Erdoğan faşizminden kurtuluşun güvenceli tek yoludur. Burjuva muhalefet parlamenter sistemi restore amacını sunarak, kitle eylemi yolunu provakasyona gelmekle suçlayıp değersizleştirerek halk kitlelerinin mücadeleye girişmesini engellemeyi başardı. Bu yolla Erdoğan, faşizmini meşrulaştırdı ve devamını kolaylaştırdı. Bu deneyim faşizmden kurtuluşun tek yolunun halkların eylemi olduğunu acı sonuçlarıyla kanıtladı. Türkiye halkı Gezi başkaldırısını gerçekleştirmiş olmasına rağmen faşizmden kurtulma isteğini kolaycı bir yola tahvil etti. Bu bilinç ve örgütsüzlük, Erdoğan faşizminin kanlı süreci, vahşeti ve işgalci savaşları halklarımıza yaşatmasını kolaylaştırdı. Yeniden benzer süreci yaşamamak gerektiği bu deneyimle kanıtlandı.
İşyerlerinden, semtlerden, okullardan ve meydanlardan yükseltilecek sesler, güncel taleplerle yaygınlaştırılacak mücadeleler, Erdoğan-Bahçeli-Ergenekon ittifakına dayanan ve muhtemelen YRP’nin de eklemleneceği faşizme karşı deneyim, bilinç ve örgütlülük kazanacak gücü oluşturacak. Dahası zayıfladığı seçimde açığa çıkan faşizmi yıkma amacımıza varmamız için gereken gücü oluşturacak.
Erdoğan faşizmini, zayıflamış konumunu değerlendirerek halkların bilinç ve örgütlülük kazanacak eylemi yıkabilir, yıkmalıdır.