21.yy’da Ömer’i ve Muaviye’yi görmek

Forum Haberleri —

  • Ömer Faruk günümüzde, sadece bir iktidarın zulmünü adaletsizliğini deşifre etmedi. AKP ve cenahının İslam dediği şeyin hak yerine geçirilmiş batıl olduğunu da biraz gösterdi. 

CİHAN EREN

Ömer bin Hattab İslam'ın ikinci halifesidir. Müslümanlaşması ve Müslümanlaştıktan sonra İslam’a katkıları üzerine çok şey yazılıp çizilmiştir. Ömer, Şii Müslümanların eleştirdiği, Sünni Müslümanlarınsa övüp örnek insan kabul ettiği tarihi bir kişiliktir. Halife Ömer, diğer dinlerle mukayese edilerek anlatılırsa (tam denk düşmese de) Yahudilikte Davut, Hıristiyanlıkta Pavlus rolünde bir şahsiyet olarak da kabul edilebilir. Halife Ömer’in İslam tarihindeki en meşhur lakabı Faruk’tur. Rivayete göre ‘hak ile batılı birbirinden ayıran’ anlamına gelen Faruk lakabını kendisine peygamber vermiştir. Böylece Ömer, Faruk olarak da bilinir olmuştur.

Halife Ömer, İslam’da Hz. Muhammed’den sonra gelen en önemli sahabi olarak da kabul edilebilir. Kur'an’ı yorumlayarak İslam'ı din yapan, fetihlerle geniş coğrafyalara yaymada öncü olan ve devletleşme yoluna koyan öcülerin başta gelenidir. İslam'ın ilk ciddi içtihatçısı olarak da kabul etmek mümkündür.

Sünni İslam mezhebi Ömer ile adaleti ve doğruluğu çok sık yan yana getirir. Adaletin örnek uygulayıcısı olarak kabul eder. Kimi görüşlerinin daha sonra ayetlerle tescillendiği de bilinmektedir.

Adaletinin sınırları tartışmaya açık olsa da iki önemli olay karşısındaki duruşu sevenini de sevmeyenini de düşündürtür özelliktedir. Bu olaylardan birincisi, halifeliğinde Şam’ı ziyaretinde, vali Muaviye’yi Bizans krallarının elbiselerine benzer kıyafetler içinde görünce takındığı sert tutum ve yaptığı eleştirilerdir. Bunun İslam ve Arap kültürüyle uyuşmayan bir şey olduğunu dile getirmesidir. İkincisi, Halit bin Velit’in yaptıklarına karşı aldığı karardır. Kimine göre Suriye ve Kürdistan’da çok fazla insan katlettiği, kan döktüğü için, kimine göreyse ele geçirdiği maddi zenginlikleri önde gelen Arap kabile şeyhlerine dağıttığı için Halit bin Velit’i komutanlıktan azletmiştir. Rivayetlere göre Halit, peygamber tarafından kendisine ‘seyfullah’ denilecek kadar savaş ustası bir komutandır. Kuşkusuz Ömer’in her iki tutumu, eleştirisi ve kararı İslam’da çizgi haline gelmemiştir. Bu yaklaşımı çok nadiren örnek alınabilinmiştir. Çünkü daha sonra neredeyse tüm İslam halife ve sultanları altın işlemeli kıyafetler, bin bir odalı saraylarda yaşamış, 21.yy’da bile DAİŞ ve Türk ordusu Kur'an’dan ayetler okuyarak insan öldürmeyi sürdürmüştür.

Zulüm ve batıl çok artınca tek tük de olsa İslam'ın Ömerleri de çıkmıştır. Örneğin birkaç hafta önce de bir Ömer Faruk pratiği yaşandı demek abartı sayılmaz.

Ömer Faruk Gergerlioğlu. Sünni Müslümanlarda Ömer ve Faruk isimlerini birlikte vermek çok bilinçli bir seçimdir. Dolayısıyla vekil Gergerlioğlu’na bu ismi veren de (yüksek olasılıkla babasıdır) dini bilgisi ve inancına dayanarak vermiştir. Çünkü kendisinin de belirttiği gibi ailesi dindardır.

Gergerlioğlu, isminin hakkını verecek kadar inançlı bir insan olduğunu göstermeye çalıştı. Ve birinci Ömer’in kendi şartları ve zamanı içinde yapmaya çalıştığına benzer bir tutumu kendi zamanı ve mekanı içinde almaya çalıştı. AKP-MHP’nin birlikte yaptığı, ancak üstünü Erdoğan ve bir kesim AKP’linin İslam ile örtmeye çalıştığı zulmü, büyük haksızlıkları ve adaletsizlikleri İslam’dan aldığı inanç ve kültür gereği ifşa etmeye çalıştı. Ve beklendiği gibi zamanın Muaviyelerinin hışmına uğradı.

Rivayete göre Halife Ömer, Şam’da Muaviye’yi eleştirince, Muaviye yaptıklarının doğru olduğunu anlatarak Ömer’i ikna etmiş. Demek ki vali halifeyi aldatmış ve kandırmış pekâlâ. Halife Ömer’in Halid bin Velit’e dönük kararını yanlış bulanlar, tepki koyan sahabilerin olduğu da rivayet edilmektedir. Halife Ömer güçlü biri olmamış olsaydı, ya Ebuzer gibi sürülür ya da oracıkta öldürülürdü. Çünkü Muaviye İslam'ı, peygamberin ailesini katledecek kadar gözü dönmüş iktidarcıların İslam’ıdır.

Ömer Faruk Gergerlioğlu İslam adına Halife Ömer’i örnek almaya çalışınca adında Recep ve Tayyip olan, ağzından Allah, peygamber ve Kur'an eksik olmayan bir adamın liderliğindeki bir ülke de namaz kılmasına dahi izin verilmeden yaka paça göz altına alındı. Benzer manzara evinde de tekrarlandı.

Muaviye ve Halit bin Velit, yaptıklarına İslam'ın gereği demiştir. Ancak İslam halifesi tarafından yerilmiş, teşhir edilmiş ve azledilmişlerdi. Demek ki daha baştan beri İslam adına yanlışlar, haksızlıklar, zulümler yapılmıştır. Halife Ömer’in tavrı ve kararı bunu ispatlar.

Ömer Faruk Gergerlioğlu dönemindeki İslam ile halife Ömer dönemi arasındaki İslam arasında daha derin bir fark oluşmuştur. Halife Ömer döneminde ahlaklı, iman sahibi sahabeler İslam’da etkilidir. Yaptıkları içinde ciddi eleştirilmesi gerekenler olsa da Ömer de bunlardan biridir. O dönem İslam’ında Muaviye gibiler eleştirilebilinmekte, Halit gibi etkili asker ve komutanlar azledilebilinmektedir. Ömer Faruk Gergerlioğlu dönemi İslam’ındaysa durum vahametten de ötedir. İslam tam olarak ters dönmüştür. Muaviyeler ve Halit bin Velitlerin günümüz ittifakı, Ömer Faruk’u eleştirmekle kalmamış, dinin beş şartından biri olan namaz kılmasına bile izin vermemiştir. Asıl acı veren ve üzerinde düşünülmesi gereken nokta, Ömer Faruk’un namazına izin vermeyenlerin geniş bir kesim tarafından Müslüman kabul ediliyor olmasıdır. Bunlar aynı zamanda İslam'ı kullanarak iktidar olanlardır. Sabah akşam ayet okuyan, dua edenler de bunlardır.

Ömer Faruk günümüzde, sadece bir iktidarın zulmünü adaletsizliğini deşifre etmedi. AKP ve cenahının İslam dediği şeyin hak yerine geçirilmiş batıl olduğunu da biraz gösterdi. Böylece Faruk olmasına rağmen bida’t ehli tarafından kötü olarak gösterildi. Faruk biri zulme uğrayınca namaz kılıp oruç tutan günümüzün Müslümanlardan önemli bir kesim alkış çalabildi.

Ömer Faruk Gergerlioğlu ve mücadele yoldaşlarına hayırlı ramazanlar diliyoruz. AKP’ye ve etrafında kümelenmiş tarikat ve cemaatlere, bu zevata dindar diyenlere, söylediklerini Faruk birinden çıkmış söz sananlara da Allah akıl, vicdan, iman, birazda şeref ve haysiyet versin diyoruz. 

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.