5 yılda üç kez görüş

  • İmralı Cezaevi’nde tutulan Veysi Aktaş’ın kardeşi Sabiha Aslan, “CPT’nin yaklaşımı baştan salma bir yaklaşım. Somut adımlar atılsın” dedi. 

 

‘Diyalog süreci’nin devam ettiği 2015’te “Sekretarya” görevi amacıyla Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın tutulduğu İmralı Yüksek Güvenlikli F Tipi Kapalı Cezaevi’ne Ömer Hayri Konar ve Hamili Yıldırım ile birlikte sevk edilen Veysi Aktaş, bu süre zarfında sadece üç kez ailesiyle yüz yüze, bir kez telefon ve dört kez de avukat görüşüne çıkabildi.  

Telefon görüşmesi 5 yıl aradan sonra 27 Nisan günü Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’nda yapıldı. O günden beri aileler, İmralı’dan haber alamıyor. Avukatların her hafta Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı’na yaptığı görüşme başvuruları reddediliyor. Avrupa Konseyi’ne bağlı İşkenceyi Önleme Komitesi (CPT), 2019’da İmralı Cezaevi’ne yaptığı ziyarete ilişkin açıkladığı raporda, 2016’dan bu yana iyileşme olmadığını belirterek, İmralı sisteminin “tamamen gözden geçirilmesi” gerektiğini vurguladı. 

Kuş sesi bile yok

Aktaş’ın kardeşi Sabiha Aslan, ağabeyinin 1994’te İstanbul’da tutuklandığını hatırlatarak, “İlk olarak Bayrampaşa Cezaevi’nde kaldı. Burdur’da dört, Elbistan’da üç, Adıyaman’da 6, Kırıkkale’de dört yıl kaldıktan sonra İmralı Adası’na sevk edildi. 5 yıldır da orada tutuklu. İmralı Cezaevi’ne girdikten sonra üç kez görüşe gidebildik. Her görüşe bir kız kardeş gitti. 5 yılda üç görüş, bir telefon dört avukat görüşü gerçekleşti. İmralı Cezaevi’nde gitmeden önce hafta da bir kez görüş, bir de telefon hakkı vardı. Şimdi neredeyse hiç yok” diye konuştu. İmralı Cezaevi’ni bir işkence yeri, irade sınavının uygulandığı yer olarak tanımlayan Aslan, kuş sesinin dahi olmadığı bir yer olduğunu söyledi. 

Açıklamanın pratik karşılığı yok

 İmralı’da ağır tecrit koşullarına bir de salgının eklendiğini hatırlatan Aslan, ada şartlarına dikkat çekti. Adanın neminin orada kalanların sağlını etkilediğini dile getiren Aslan, telefon üzeri görüştüğü Aktaş’ın sesinin kötü geldiğini, ses tonunun değiştiğini vurguladı. CPT’nin açıklamalarını pratikte karşılığının olmadığını kaydeden Aslan, “CPT’nin yaklaşımı baştan salma bir yaklaşım. Ciddi bir yaklaşım yok. Arada bir çıkıp açıklama yapmakla yetiniyor. İşini yapacaksa ciddi adımlar atmalı. Sözler ile bu iş yürümez. CPT’nin dile getirdiği ihlalleri hepimiz biliyor ve yaşıyoruz. Hepimiz bundan haberdarız. Aynı şeyleri söylemesi ile bir şey değişmez, önemli olan somut adımlar atılması” şeklinde konuştu. 

Tecrit gündem tutulmalı

 Öcalan üzerindeki tecritte dikkat çeken Aslan, şöyle devam etti:“Tecrittin ortaya çıkmasıyla birlikte her yer de kan akmaya başladı. Sürekli ölümler yaşanıyor. Ölümlerin durması onurlu bir barışın gelmesi için tecrittin kaldırılması gerekiyor. Tecrit kaldırılması için tecrit meselesi sürekli gündemde tutulması lazım. Yani gelinen aşamada bu konuda önemli adımlar atılmıyor.”

Mektuplar ulaşmıyor

12 yaşındaki kızının 5 yıldır dayısı Aktaş’a ayda 10 mektup gönderdiği bilgisini paylaşan Aslan, mektuplarından haber alamadıklarını, mektupların yakınlarının eline ulaşmadığını kaydetti. 

İmralı’ya özel politika

 Tecridin son bulması çağrısında bulunan Aslan, şunları söyledi: “Başta Sayın Öcalan olmak üzere hasta tutuklular, yaşlılar ve tüm tutuklular serbest bırakılması gerekiyor. Hangi dine, kanuna yaptıkları sığar. İmralı Cezaevi’ne özel bir politika uygulanıyor. İmralı Cezaevi kayıp, hayal bir yermiş gibi, kaybolmuşlar, yoklar! Ne olduğunu, ne yaşadıklarını bilmiyoruz. Sınırsız bir kanunsuzluk var. Ağır bir zulüm, ilk onlara, daha sonra biz ailelere yapılıyor. Bu yüzden herkesin cezaevlerine ses çıkarması gerekiyor.” 

 İSTANBUL

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.