90’larda evimiz bugün ormanımız

Cudî'de ağaç kıyımı

Cudî'de ağaç kıyımı

  • Asker gözetiminde korucuların 3 yıldır aralıksız ağaç kesimi yaptıkları Cûdî Dağı eteklerinde yaşayan İlyas Yagan, 90’lı yıllarda evlerinin yakılarak göçe zorlandıklarını, bugün de ekolojik kıyımla aynı zihniyetin devrede olduğuna dikkat çekti.

Cûdî Dağı eteklerindeki Sorbitnê köyünde korucular tarafından ormanlık alan yok ediliyor. Şirnex’in Besta bölgesi ile Cûdî, Gabar ve Cilênimêja dağları ve civar köylerde ağaçlar 3 yıldır korucular tarafından kesiliyor.

Şenoba’dan korucular getiriliyor

Uludere’ye bağlı Şenoba beldesinden getirilen korucular, Silopi’ye bağlı Biliga, Girêçolya, Sorbitnê, Hesena ve Gera Mihetnê köylerinde asker gözetiminde ağaç katliamı yapıyor.

Ağaç kesiminin yanında dağın eteklerinde bulunan birçok bölge askerler tarafından ‘güvenlik’ bahanesiyle ateşe veriliyor. Son olarak 26 Temmuz’da Sorbitnê köyü ile Gera Mihetnê bölgesinde ormanlık alan ateşe verildi. İki gün boyunca devam eden yangına müdahaleye izin verilmedi, yangın kendiliğinden söndü.

Sorbitnê köyünde yaşayan 70 yaşındaki İlyas Yagan, köylerinin 90’lı yıllarda devlet tarafından boşaltıldığını ve göçe zorlandıklarını belirterek, bugün de ormanlarının yakıldığını ve köylerinde fiili bir yasağın uygulandığını söyledi. 

Binlerce ton ağaç kesildi

Yağan, köylerinde belli bir sınır içerisinde ekin yapabildiklerini ifade ederek, köyün üst kısımlarının “güvenlik” adı altında yasaklandığını aktardı. Yasaklı bölgelerde 3 yıldır korucuların ağaç kesimi yaptığını da ekleyen Yagan buna karşın kendilerinin “çatışmalı bölge” denilerek ağaç kesiminin yapıldığı bölgelere sokulmadıkları bilgisini de verdi. Yagan, “Binlerce ton ağaç kesildi. Ağaçlarımızı keserek bize hakaret ediyorlar. Eskiden köyümüzde bıttım, fıstık, badem, ceviz ağaçları gibi birçok meyve ağacı vardı ve bize bir gelir sağlıyordu. Doğamız ve topraklarımız tahrip ediliyor” diye konuştu.  

 

 

Ortak mücadele gerekli

HDP Ekoloji Komisyonundan Sorumlu Eşbaşkan Yardımcısı Naci Sönmez de Kurdistan’daki ekolojik tahribatın insansızlaştırma politikası olduğuna dikkat çekti. Cûdî başta olmak üzere Kurdistan’daki ekolojik yıkımlara yönelik sessizlik halini eleştiren Sönmez, “Hem Kürt hareketini hem de HDP'nin birleşik mücadelesini şeytanlaştıran, terörist ilan eden, toplumsal mücadele alanlarından uzaklaştırmaya çalışan bir siyaset var. Bu demokrasi mücadelesinin ortaklaştırılması ile çözülecek bir mevzu. Bunu sadece ekoloji mücadelesi alanına hapsedersek başarılı olamayız. Sonuç olarak demokrasi ve ekoloji mücadelesinde ortak mücadele stratejisini hayata geçirmeliyiz. Akbelen’den Cudi’ye, Cudi’den Akbelen’e mücadelenin birleştirilmesini savunuyoruz. Ekolojinin siyaseti olmasını önemsiyoruz. Tek başına kurtuluş yok. Ya hep beraber ya hiçbirimiz” dedi.  

Dersim’den beri değişmedi

Yeşiller Sol Parti Şırnak Milletvekili ve partinin Ekoloji Komisyonu Üyesi Mehmet Zeki İrmez de ANF’ye yaptığı açıklamada, doğa kıyımının yüz yıllık politikanın devamı olduğuna dikkat çekti. "Devlet Dersim Katliamı'ndan beridir insansızlaştırmak için ablukaya aldığı alanlarda doğayı da tahrip ediyor. Cûdî'de yapılan bunun güncel halidir” dedi. 2018 yılı itibariyle ağaç kesimlerinin dikkat çekici biçimde daha da arttığına dikkat çeken İrmez sözlerini şöyle sürdürdü: “Hiçbir zaman bu boyuta varmamıştı. 2018'den bu yana uzanan 5 yıllık süre zarfında Şırnak ormanlarının yüzde 10'a yakını kesildi. 5 yıllık bir süre için bu korkunç bir rakam. Bölge sadece insandan arındırılmaya çalışılmıyor, hiçbir canlının yaşayamayacağı bir yer haline getirilmeye çalışılıyor.”

Maden şirketlerine kapı açık

’Güvenlik’ gerekçesiyle halkın hatta arazi sahiplerinin dahi alınmadığı bölgelere korucular ile petrol ve maden arama firmalarının giriş çıkışlarına hiçbir engel konulmadığına da dikkat çeken İrmez, “Petrol firmaları Botan bölgesini karış karış dolaşıyor. Ağaç kırımını gerçekleştiren korucular da bu yasaktan muaf. Orman kıyımı için görevlendirmeleri de bu kapsamda yapılıyor” dedi. Orman yangınlarının ve doğa kırımının önüne ancak toplumsal bir direniş hattı örülmesi halinde geçilebileceğini söyleyen HDP’li İrmez, “Kürt'e düşman oldukları gibi doğasına da düşmanlar. Bizim de bütün kurumlarımızla bir direniş hattı ölmemiz gerekiyor” diye konuştu. ŞIRNAK

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.