• Akdeniz Belediyesi Meclisi’nin DEM Parti Grubu Eşsözcüsü Avukat Özgür Çağlar, AKP’li Mustafa Gültak’ın yönetimindeki Akdeniz Belediyesi’nin borç batağında olduğunu söyledi ve belediyeye ait taşınmazların devlet kurumlarına ve bakanlıklara devredildiğini kaydetti.
• Belediyenin yandaşa peşkeş çekildiğine dikkat çeken Çağlar, “AKP’li başkan 5 yılda belediyeyi 369 milyon borçlandırdı. Geliri düşük olan bir belediye için bu borç çok büyük bir borç. Elden çıkarılan taşınmazların gerçek değeri de hesaba katıldığında belediye 1 milyar TL zarara uğratıldı” diye konuştu.
• DEM Parti Mersin Milletvekili Ali Bozan ise seçmen kaydırmalara dikkat çekerek Başkan Gültak’ın, müdürlerin ve İlçe Emniyet Müdürü’nün de seçmen kaydını Akdeniz’e aldığını söyledi ve ekledi: “AKP organize bir suç örgütü aslında. Biz devletin tüm olanaklarıyla seçime giren bir çete yapılanması ile yarışıyoruz” dedi.

ERDOĞAN ALAYUMAT/MERSİN

Halkın Demokrasi Partisi (HADEP), Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) tarafından 4 dönem yönetilen Mersin Akdeniz Belediyesi iktidar tarafından 2016’da atanan kayyumla gasp edildi. 31 Mart yerel seçimlerinde ise AKP yönetimine geçen belediye, 8 yıldır kayyum zihniyeti ile yönetiliyor. Akdeniz Belediye Başkanlığı koltuğunda oturan AKP’li Mustafa Muhammed Gültak’ın adı belediye taşınmazlarını satmakla ve belediyeyi iflasın eşiğine getirecek borçlanmalarla anılıyor. İlçe sakinleri AKP’li Gültak’ın, görevde kaldığı 5 yıllık süre boyunca kente bir çivi bile çakmadığını söylüyor.

Gazetemize konuşan Akdeniz Belediyesi Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Meclis Grubu Eşsözcüsü avukat Özgür Çağlar, AKP’li Gültak’ın yönetimde bulunduğu süre içinde belediyenin 369 milyon TL borçlandığını söylerken DEM Parti Mersin Milletvekili Ali Bozan ise Akdeniz ilçesindeki seçmen kaydırmaları değerlendirdi.

Emekçilerin yoğun yaşadığı bir ilçe

Akdeniz ilçesi 255 bin 946 kişilik nüfusuyla Mersin’in en kalabalık 4’üncü ilçesi. Yoğunlukla emekçilerin yaşadığı ilçenin gelir dağlımı ise Türkiye ortalamasının oldukça altında. Serbest Bölge, Sebze ve Meyve Hali, Oto Sanayi ve irili ufaklı işletmelerin bulunduğu ilçede halkın ana geçim kaynaklarının başında tarım geliyor. Binlerce yurttaş, sera, narenciye, pamuk, buğday ve biberiye gibi tarım ürünlerin yetiştirilmesinde çalışıyor. Bunun dışında ilçe sınırları içerisinde bulunan Mersin Limanı da başlıca geçim kaynaklarından. 

Büyükşehir gasp edildi

1994’te ilçe statüsünü kazanan Akdeniz’de, aynı yıl içinde yapılan yerel seçimlerde Anavatan Partisi birinci parti olarak çıkıyor. 1999’da ise Mersin genelinde oy patlaması yaşayan HADEP Büyükşehir Belediyesi ile birlikte Akdeniz Belediyesi’ni de kazanıyor. Büyükşehir Belediyesi’ni HADEP’in kazanmasına rağmen belediye gasp edilerek yönetim o dönem Demokratik Sol Parti (DSP) adayı olan Macit Özcan’a veriliyor.

Kayyum zihniyetini sürdürüyor

1999 itibariyle demokratik, çoğulcu, kadın merkezli bir belediyecilik anlayışı ile Kürt siyasi geleneğinden gelen partiler tarafından yönetilen Akdeniz’e, 2016’da inkar, imha ve savaş politikasına geri dönen iktidar tarafından kayyum atandı. 3 yıllık kayyum yönetimi boyunca belediyenin içi tamamen boşaltıldı. 2019’da yapılan yerel seçimlerde ise belediyeyi AKP’li Mustafa Muhammed Gültak kazandı. Ancak meclis üyeleri, AKP’li Gültak’ın -seçimle alınmış olsa da- kayyum zihniyetinin bir devamı olarak başkanlık koltuğuna oturduğu görüşünde.

Bütçe reklam ve tanıtıma harcandı

AKP’li Gültak’ın birçok tartışmalı kararın altına imza attığını ifade eden Akdeniz Belediyesi DEM Parti Meclis Grubu Eşsözcüsü Avukat Özgür Çağlar, Gültak yönetimindeki Akdeniz Belediyesi’nin hizmet üretmediğini belirtti. Çağlar, “Mustafa Gültak belediyeyi reklamlar üzerinden bir siyaset tarzıyla yönetti. AKP’li yönetim reklam ve tanıtıma yaptıkları harcamaların net rakamını bizimle paylaşmadı ancak harcamaların çok fazla olduğunu tahmin ediyoruz. Reklam ve tanıma yapılan harcamalar halka hizmet olarak sunulabilirdi ancak yapılmadı” dedi.

5 yılda sürekli borçlandı

Mustafa Gültak’ın göreve geldiği günden bu yana belediyeyi borç batağına sürüklediğini belirten Çağlar, “Gültak’ın 5 yıllık karnesinde devamlı bir borçlanma mevcut. Bir kurum neden borçlanır? Kaynaklarını iyi kullanamıyorsa ya da yeterince kaynak üretemiyorsa. Belediyeyi kazandığı ilk yılda 5 milyon, ikinci yılda 10 milyon, dördüncü yılda ise 50 milyon borçlanma yaptı.”

Belediye-emniyet operasyonu

AKP’li yönetimin, borçlanmaların yanı sıra Yılmaz Güney Spor Tesisleri’nin Gençlik ve Spor Bakanlığı’na bağlı İl Spor Müdürlüğü’ne devrettiği, eski TEDAŞ binasını sattığı ve Özgürlük Mahallesi’nde bulunan Tırmıl alanını Milli Eğitim Bakanlığı’na devlettiğini söyleyen Çağlar, şöyle devam etti: “Borçlanma yetkisi ve taşınmazların satışı ve devriyle ilgili meclis kararı çıkartılmak istendi. Biz buna karşı çıkacağımızı ve bu kararları meclisten geçirmeyeceğimizi deklare ettik. Ancak meclis toplantısına 3 saat kala 5 meclis üyemiz gözaltına alındı ve meclis aritmetiği AKP lehine değiştirilerek kararlar belediye meclisince onaylandı.”

SGK’ye 72 milyon borç

Gültak yönetiminde olan Akdeniz Belediyesi’nin Sosyal Güvenlik Kurumu’na (SGK) 72 milyon borcu olduğunu ve bu borca karşılık belediyeye ait 14 taşınmazın SGK’ye devredildiğini söyleyen Çağlar, “Boş araziler, okul binası, sağlık ocağı binası, cami arazisi, çocuk oyun alanı, Muhtarlık binası ve dükkanların işletildiği arsalar borç karşılığı SGK’ye devredildi. Mustafa Gültak 5 yıllık yönetimi boyunca sürekli borçlandı bununla da yetinmeyerek belediyenin öz kaynaklarını da çarçur etti” şeklinde konuştu.

Belediyenin Diyanet aşkı

AKP’li yönetimin Adanalıoğlu Mahallesi’nde bulunan bir taşınmazı da Diyanet İşleri Başkanlığı’na devrettiğini sözlerine ekleyen Çağlar, “Devredilen taşınmazın kuran kursu olarak kullanılacağını öğrendik. Seçimlere çok kısa bir süre kala kent sınırları içinde yer alan 3 ayrı taşınmazın da Diyanet İşleri Başkanlığı’na devredildiğini yeni öğrendik” dedi.

369 milyon borcu var

Akdeniz Belediyesi’nin toplamda 1 milyon 800 bin TL geliri olduğunu belirten Çağlar, AKP’li başkanın 5 yılda belediyeyi 369 milyon borçlandırdığını söyledi. Çağlar şöyle devam etti: “Geliri düşük olan bir belediye için bu borç çok büyük bir borç. Elden çıkarılan taşınmazların gerçek değeri de hesaba katıldığında belediye 1 milyar TL zarara uğratıldı.”

Muhalefet baskılanıyor

DEM Parti Grubu olarak AKP’li yönetimin uygulamalarına karşı güçlü bir muhalefet örgütlediklerini söyleyen Çağlar, “Mersin Valiliği, Emniyeti ve AKP’li Akdeniz Belediyesi el ele vererek bizi baskı altına almaya çalışıyor. DEM Parti Grubu olarak mecliste hukuksuz bir şekilde alınan kararlara karşı Mersin İdare Mahkemesi’ne kararların iptal edilmesi talebiyle davalar açtık. Yine belediyeye ait taşınmazların satışları ile ilgili de açtığımız davalar var” dedi.

Akdeniz bizim evimizdir

Seçimlere giderken DEM Parti olarak bu talancı zihniyeti alaşağı edeceklerini sözlerine ekleyen Çağlar son olarak şunları söyledi: “DEM Parti olarak seçimde mutlaka kazanmak üzerine bir strateji belirledik. ‘Akdeniz bizim evimizdir’ politikasıyla çalışmalarımızı yürütüyoruz. Son yapılan genel seçimlerde DEM Parti Akdeniz de 1’inci, AKP 3’üncü parti konumunda. AKP’li belediye, hem merkezi yönetimin kendilerine verdiği olanaklarla hareket ediyor hem de belediye olanaklarının tümünü seçim için kullanıyor. Bizim için seçimler kolay olmayacak ama mutlaka kazanacağız.”

Hırsızlık, yolsuzluk alenileşti

Akdeniz Belediyesi’ni dört dönem yönettiklerini hatırlatan DEM Parti Mersin Milletvekili Ali Bozan, diğer merkez ilçelerde de azımsanmayacak sayıda belediyede meclis üyelerinin bulunduğunu söyledi. Bozan, AKP yönetimindeki Akdeniz Belediyesi’nin kente birçok yönden etkisi olduğuna dikkat çekerek, “Belediyenin kaynaklarının çarçur edilmesinin dışında kentin bir arada yaşama kültürüne zarar veren bir duruş söz konusu. AKP’li Akdeniz Belediyesi bu kentte hırsızlığı, yolsuzluğu alenileştirdi; belediyenin mülkiyetindeki birçok yeri borçları karşılığında başka kurumlara sattı. Organize yolsuzluk ve hırsızlık yapan bir belediye yönetimiyle karşı karşıyayız” dedi.

Çete yapılanmasıyla yarışıyoruz

Akdeniz ilçesindeki seçmen kaydırmalara ilişkin de bilgi veren Bozan, şöyle devam etti: “Bir belediye başkanı düşünün Yenişehir ilçesinde oturuyor ama seçmen kaydı Dikilitaş Mahallesi’nde. Akdeniz Belediyesi’nin müdürlerinin neredeyse tamamı seçmen kayıtlarını taşımışlar. Akdeniz İlçe Emniyet Müdürü Mezitli ilçesinde oturmasına rağmen seçmen kaydını Siteler Mahallesi’ne taşımış. Mersin’de yaşayan herkes şunu çok iyi bilir; hiçbir emniyet müdürü Siteler Mahallesi’nde oturmaz. Ama asıl dertleri kazanmak değil; belediyeyi kaybettiklerinde yaptıkları yolsuzlukların ortaya çıkmasından korkuyorlar. AKP organize bir suç örgütü aslında. Bu örgütün belediyede de temsilcileri var. Bu temsilciler tam anlamıyla bir çete mantığıyla çalışıyorlar. Burada Akdeniz Belediyesi’nin mevcut başkanı yarışmıyor; seçim çalışmalarını devletin olanaklarıyla yapıyorlar. Biz devletin tüm olanaklarıyla seçime giren bir çete yapılanması ile yarışıyoruz.”

Formaliteden tahkikat bile yapılmadı

Seçmen kaydırmalarla ilgili yaptıkları itirazların reddedildiğini ifade eden Bozan, “Suç duyurusunda bulunduğumuzda savcılığa tahkikatların jandarma ya da seçim kurulu memurları tarafından yapılmasını da talep etmiştik. Seçim kuruluna, “Polisin başındaki emniyet müdürü seçmen kaydını Akdeniz ilçesine taşımış. Başında seçmen kaydını taşıyan birinin olduğu kurumun yapacağı tahkikatlar hukuka uygun olmayacak” dedik. Seçim kurulu bu talebimizi kabul etmedi” dedi.

AKP ve MHP’nin yaptığı itirazlarda masa başında da olsa bir tahkikatın yapıldığını söyleyen Bozan, kendi yaptıkları itirazlara dair bir gelişmenin yaşanmadığını belirtti. Bozan, “MHP’nin itirazları sonucu iki polis memuru bir günde 692 kişiyle ilgili tahkikat yapmış. Bu şu anlama geliyor; iki polis memuru bir günde 692 kişinin ikametgahına gitmiş o kişilerin orada oturup oturmadığının tespitini yapmış. Bu hiç gerçekçi değil. Bizim yaptığımız itirazlarla ilgili ise formaliteden bile tahkikat yapılmadı” dedi.

Cumhur İttifakı da itiraz etti

MHP’nin de Akdeniz İlçe Emniyet Müdürü ile ilgili seçim kuruluna itirazda bulunduğuna dikkat çeken Bozan, “Emniyet müdürünün sahte seçmen olduğunu sadece biz iddia etmiyoruz. Cumhur İttifakı’nın kendisi de sahte seçmene itiraz etmiş. AKP’li başkan o kadar çaresiz ki kendisinin ve ailesinin oyuna ihtiyacı var. Eğer 5 yıl boyunca o belediyeyi düzgün yönettiğine inansaydı bunu yapmazdı. Ama kendileri bile doğru bir iş yaptıklarını düşünmüyorlar. Tespit ettiğimiz sahte seçmenler sandıklara gidip oy kullanırlarsa yeniden suç duyurusunda bulunacağız. Bugün Mezitli’de, Yenişehir’de oturanların Akdeniz’de yaşayan yurttaşların kaderini belirlemeye hakkı yok. Biz buna izin vermeyeceğiz” diye konuştu.

Ders vereceğiz

Bozan sözlerini şöyle sonlandırdı: “Mersin, Türkiye’nin küçük bir prototipi. Birçok halktan inançtan insanın yaşadığı bir kent. Devletin derin güçleri tarafından geçmişte defalarca provokasyonlar yapıldı ancak Mersin’deki bir arada yaşama kültürü bozulmadı. Böyle bir kentte DEM Parti elini taşın altına koydu ve bunu yaparken yok sayılmayı reddediyor. Biz bu kenti farklı kimlikleri, dilleri, dinleri ve renkleri yok sayan yönetimlere teslim etmek istemiyoruz. Bunun için üzerimize düşen sorumluluğu yerine getireceğiz. 31 Mart’ta kentimizde tüm farklıkları yok sayan anlayışlara iyi bir ders vereceğiz.”