AKP evlerini başlarına yıkıyor

  • Mahallelerinin “Kentsel Dönüşüm” adı altında “ranta” açıldığını belirten Tokatköy sakinleri, “AKP'ye oylar evimiz başımıza yıkılsın diye verilmedi. Hani nerde 'gönül belediyeciliği'” diye sordu. 

İstanbul’un Beykoz ilçesine bağlı Tokatköy Mahallesi’nde, “Kentsel Dönüşüm” adı altında başlatılan yıkım devam ediyor. Süren hukuk süreci ve “yürütmeyi durdurma” kararına rağmen AKP’li Beykoz Belediyesi tarafından dün sabaha kadar onlarca ev yıkıldı. Zorla evlerinden çıkartılan yurttaşlara, eşyalarını toplamak için dahi zaman verilmedi. Yaşam alanları için direnen mahalle sakinleri, belediyenin önüne giderek protesto eylemi gerçekleştirdi. Evleri boşaltma karşılığında bin 500 TL kira yardımı yapılacağı belirtilen yurttaşların, itirazları da tepkileri de sürdü.

Başın göğe mi erecek?

Evi yıkıldığı için mahalleden taşınmak zorunda kalan engelli yurttaş Kadir Kılıç, “Evim yıkıldı, kendime daha küçük bir ev buldum. Bir şekilde geçinmeye çalışıyorum ama evini yıktırmayıp evlerinde, susuz, elektriksiz yaşayan insanlar var” dedi. Beykoz Belediyesi Başkanı Murat Aydın’a seslenen Kılıç, "Bu evler yıkıldıktan sonra senin eline ne geçecek veya başın göğemi erecek? Kaç defa seni Tokatköy’e çağırdık, niye gelmedin? İllaki senin dediğin mi olacak? Bu halk seni oraya çıkardı" şeklinde konuştu. 

Terk edin, köyünüze gidin!

50 yıldır mahallede yaşayan Ayşe Aydın, evlerinden çıkmak istemediklerini dile getirerek, şunları söyledi: "Kentsel dönüşüme karşı değiliz, Beykoz Belediyesi 'sadece imza atın gerisini bize bırakın' diyor. Daha sonra 'köyünüze gidin, burayı terk edin' diyorlar. AKP'ye oylar, evimiz başımıza yıkılsın diye verilmedi. Bunları getiren bizlersek indirmesini de biliriz. Polisler gelip çoluk çocuğumuza zulmediyor."

'Bacılarımız' diyorlardı

Polisin, TOMA’larla gelip kendilerine biber gazı sıktığını söyleyen Aydın, hiçbir şekilde hakkın ve hukukun tanınmadığını dile getirdi. Aydın, şöyle devam etti: "Bacılarımız, diyorlardı; bacılarınızın evleri başlarına yıkılıyor, neredesiniz? Belediye başkanı bir kez bile halkın karşısına çıkmıyor, 'gönül belediyeciliği' diyor. Mahallemize kesinlikle gelmiyorlar. Bir de yalan söylüyorlar. Bizi terörist ilan ettiler. Bunların sayesinde her türlü zulmü gördük. Nereye gidelim? Dışarıda çadır kurup yaşayacağız. Hak ve adalet istiyoruz. Mahkeme devam ediyor. Kesinlikle hukuken bu yıkımı yapamazlar" dedi.

Dönüşüm değil, gasptır

Evinin yıkılması için kendisinden imza istendiğini, ancak vermediğini belirten mahalle sakini Rasim Asal ise polisin işkencesine maruz kaldığını söyledi. Evlerini terk etmedikleri için plastik mermi ve biber gazıyla saldırıldığını dile getiren Asal, şöyle devam etti: “Bazı insanlar fenalaşarak, hastaneye kaldırıldı. Burada kentsel dönüşüm yok, burada rant var. Milleti bir de 20 yıl borçlandırıyorlar. 3 bin TL maaş alıyorum, bununla ne ödeyip ne içeceğim? Ev olmuş 6-7 bin TL. Nasıl geçineceğim? Millet iki aydır susuz, elektriksiz ve doğalgazsız. Bu nasıl bir zulüm? 20 yıldır ‘tapunuzu vereceğiz’ diye kandırdılar. Tapularımız halen Beykoz Belediyesi’nde. Ondan sonra kentsel dönüşümü soktular. Mücadelemize devam edeceğiz ve tapumuzu istiyoruz. Tapumuzu aldığımız zamanda kentsel dönüşüm için para ödemeyeceğiz. Kimin evini kime satıyorlar? Milletin para vermeye gücü yok."    İSTANBUL

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.