Aleviler sürecin öznesidir

Zeynel Kete
- DAD Eşbaşkanı Zeynel Kete, "21’inci yüzyılın en güçlü meydanına, eşiğine doğru yürüdük. Yaşanan bir an değildi, bir tarihti. Gidişte inanın ki yol boyunca özellikle Habur'a kadar hiçbir canımız uyumadı. Bu yaşanan anın her saniyesini hissetmek, görmek istiyorlardı. Barışı inşa edenlere güveniyorlardı. Çok anlamlı duygular yaşadık" dedi.
Süleymaniye kentinde bulunan Şikefta Casenê, 11 Temmuz’da tarihi anlara tanıklık etti. 30 gerillanın silahları imha törenine katılanlar arasında Demokratik Alevi Dernekleri (DAD) Eşbaşkanı Zeynel Kete bulunuyordu. MA’dan Yeşim Tükel’e izlenimlerini anlatan Kete, töreni “21. Yüzyılın barış erkanı” olarak değerlendirerek, “10 Temmuz’da Amed’ten yola çıktık. Alevi inancında yola yoldaş olmak, yol açmak önemlidir. Yola revan olduk. Tarihte büyük yürüyüşler vardır. Mao’nun, Musa'nın, Hazreti Muhammed Mustafa'nın Mekke'den Medine'ye yürüyüşü vardır. Zerdüşt'ün bir hakikat arayışı vardır. Bütün bu yürüyüşler krizin derinleştiği ama yeniden doğuşun da arefesinde olunduğu dönemlerde yeni özgür bir yaşama ikrar verip, bunu inşa etmek için başlamış tarihi yürüyüşlerdir.
21’inci yüzyılın en güçlü meydanına, eşiğine doğru yürüdük. Yaşanan bir an değildi, bir tarihti. Gidişte inanın ki yol boyunca özellikle Habur'a kadar hiçbir canımız uyumadı. Bu yaşanan anın her saniyesini hissetmek, görmek istiyorlardı. Barışı inşa edenlere güveniyorlardı. Çok anlamlı duygular yaşadık" dedi.
Hakikat arayışında zirve
Bütün farklı toplumsal kesimlerden isimlerin ve temsiliyetlerin katılımıyla töreni izlediklerini söyleyen Kete, “Casenê Mağarası’nın bulunduğu vadide bir dağ ve mağara metaforu vardı. Aryenik kültürde hakikat arayışı bir zirvedir. Hakikat ve özgürlük arayışında manevi düzeyde bir zirveyi temsil ediyor. İkaza rağmen herkes ayağa kalkarak grubu zılgıtlar, sloganlarla karşıladı. Alkış, heyecan, zılgıt, hıçkırıklar ve gözyaşları… Bunların hepsinin bir manası vardı. Her birisinin bir hatırası, bir anısı vardı" diye belirtti.
Yeni varoluşlara yol açıldı
Silahları yakmanın barışı en güçlü şekilde istemenin ifadesi olduğunu söyleyen Kete, “Yakmak hal değiştirmedir, yok etmek değildir. Kürt sorununda demokratik bir zeminde stratejik bir karar alındı. Yakmak; yeni bir evrende, yeni varoluşlara yol açmaktır. Yeni varoluşlar bu ülkede hep beraber yaşamadır. Barışın şahidi ateş oldu, Alevi ‘Rea Heq’ inancında da öyledir” ifadelerini kullandı.
Aleviler açısından süreç
Kete, Besê Hozat tarafından okunan metnin derinlikli bir şekilde incelenmesi gerektiğini vurgulayarak, şöyle devam etti: "Demokratik entegrasyon; kendi hakikatleriyle esas alındıkları, varoluşsal nedenlerinin anayasal çerçevede kabul gördüğü noktaları barındırıyor. Aleviler Cumhuriyet'in birinci yüz yılı boyunca eşit yurttaş olarak görülmedi. Alevilerin siyasete, birey toplum ve doğa ilişkisiyle bakışı demokratik toplum eksenli bir siyaset anlayışıdır. Bu nedenle Alevilerin sürece güçlü bir şekilde katkı sunmaları lazım. Alevilerin sorunları, Türkiye'de bir bütünen siyasetin demokratikleştirilmesi, demokratik siyasetin toplumsallaştırılması, barışın toplumsallaştırılmasıyla çözülür” dedi.
* * *
Urfa’da çalışma grupları oluşturuldu
11 Temmuz’daki silahları imha törenine katılan Riha Baro Başkanı Abdullah Öncel de MA’dan Ceylan Şahinli’ye konuştu.
“O tarihi ana tanıklık etmek benim için bir gururdu” diye söze başlayan Öncel, “Çok büyük ve tarihi bir adımdı. Orada barış için çok büyük bir adım atan bir örgüt gördüğümü ifade etmek isterim” dedi.
Barolar olarak barışa katkı sunmak için 16 bölge baro başkanıyla birlikte Meclis’teki partileri ziyaret etttiklerini hatırlatan Abdullah Öncel, "Urfa özelinde de baro, ÖHD ve İHD şubeleri olarak çalışma grubu oluşturduk. Çalışma gurubumuzun amacı, toplumsal barışa katkı sunmak. İşin bir sonraki aşamasında yargısal düzenlemelere dair taslak bir metin hazırlamak. Yasa çalışmalarıyla ilgili Meclis’te ve İmralı’da oluşturulan heyetler var ve çalışmaya başlıyorlar. Biz de ‘ne yapabiliriz’ diye tartışırken, bu çalışma grubunu kurma kararı aldık. Kentteki siyasi parti ve tüm sivil toplum kuruluşlarını ziyaret etme ve daha sonra emekçi sendikalarıyla birlikte süreci halka yaymak için çalışma yürütüyoruz” diye belirtti.











