Almanya DAİŞ’lileri yargılamak istiyor mu?

Elif SONZAMANCI yazdı —

  • Uzun bir süre bu çete üyelerinin iadesi konusunda Kürtler tarafından çağrılar yapılırken, Almanya güvenlik kaygısıyla bu fikre sıcak bakmadı, YPG/QSD ile resmi temastan mümkün olduğunca kaçındı.

 

Geçtiğimiz günlerde Hatay sınırında yakalanan DAİŞ’li bir kadın Yeni Zelanda ve Avustralya arasında kriz çıkardı. Yakalanan kişi her iki ülkenin vatandaşı, fakat Avustralya vatandaşlığı iptal ediyor, Yeni Zelanda kişinin sadece ülkelerinde doğduğunu fakat Avustralya’da yaşadığını belirtiyor, Avustralya’yı sorumluluktan kaçmakla eleştiriyor, Avustralya kendi halkının çıkarını düşündüğünü açıklıyor vs… Tartışma uzayıp gidiyor.

Benzer tartışmalar, basın önünde yaşanmasa da, AB vatandaşı DAİŞ’lilerin ülkelere iade edilmesi talepleri sonrasında yaşanmıştı.

 Ortadoğu’da yaşanan savaşa direk/indirek müdahil olan Avrupa sorumluluk almaya geldiğinde, bu sorumluluğu üzerinden atmak için dolaylı birçok yola başvurdu. Kürtlerin uzun bir süre savaştığı, bedeller ödediği ve yakaladığı DAİŞ çetesi üyeleri, vatandaşı olduğu Avrupa ülkelerine bir türlü iade edilemiyordu.

Kürtler nitekim insanlığa karşı büyük bir tehdit oluşturan yakaladıkları bu çete üyelerinin sorumluluğunu da aldı.

ANF’de geçtiğimiz yıl Mart ayında çıkan bir haberde Kuzey-Doğu Suriye’de DAİŞ’lilerin kaldığı iki cezaevi ziyareti sırasında büyük bir çoğunluğunun hala çete ideolojisine bağlı olduğu belirtilmişti. Nitekim Irak’ta değil de Kürtlerin kontrolündeki cezaevlerinde kaldıkları için memnuniyetini dile getirenlerde vardı.

 Şimdiye kadar olan süreçte çete üyelerine ne olduğu, hangi koşullarda bakıldığı batıyı ilgilendiren ayrıntılar içerisinde yer almıyor. “Evet bir yargılanma gerçekleşmeli, fakat bu Avrupa sınırları dışında olmalı” anlayışı hala devam ediyor.

Bu anlayış mültecilere yönelik te baş göstermişti. Mültecilerin Avrupa sınırlarına dayanmaması için kirli anlaşmalar yapıldığı, Türkiye ile işbirliğinin güçlendirildiği hala hafızalarımızdaki tazeliğini koruyor. Dolayısıyla mülteci sorunu iktidarların konumlarını korumak için bir mücadele aracı haline gelmişti.

Almanya İçişleri Bakanlığı'nın verilerine göre DAİŞ çetelerine Almanya'dan 1.050 kişi katıldı. Bunlardan bir kısmının döndüğü belirtiliyor. Rakamlar sadece belirlenenler üzerinden, gerçek rakamların daha fazla olduğu tahmin ediliyor.

Uzun bir süre bu çete üyelerinin iadesi konusunda Kürtler tarafından çağrılar yapılırken, Almanya güvenlik kaygısıyla bu fikre sıcak bakmadı, YPG/QSD ile resmi temastan mümkün olduğunca kaçındı.

Örneğin Der Spiegel’de çıkan bir haberde ABD tarafıdan sorgulanan 3 DAİŞ’linin Almanya’da yargılanması talebi Almanya tarafından reddedildiği yazıldı. Yine Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi’nin cezaevlerinde 74 Alman vatandaşı DAİŞ’linin bulunduğu belirtilmişti.

Son olarak 20 Aralık günü Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi ile Almanya ve Finlandiya arasında protokol imzalandı, 3 kadın ile 12 çocuk Almanya’ya, 2 kadın ve 6 çocuk ise Finlandiya’ya teslim edildi. Burada Kürtlerin harcadığı efor ve emeği ise teferruatta kaldı.

Almanya’da devam eden DAİŞ üyelerinin yargılandığı davalar da bulunuyor. Davalarda yargılanan DAİŞ üyeleri yabancı bir terör örgütüne üye olmak, soykırım ve insanlığa karşı suç işlemek, savaş suçu işlemek suçları ile yargılanıyor.

Başta Almanya olmak üzere Avrupa‘nın bu yargılamaları arttırması gerekir. DAİŞ’lilerin yargılanması için de Uluslararası soruşturmalar başlatılmalıdır. Zira söz konusu olan insanlığa karşı işlenmiş suçlardır.

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.