Almanya’nın aşırı sağ sorunu sürüyor
Elif SONZAMANCI yazdı —
- AfD bu kadar tartışmaların odağındayken, hala yükselme göstermesi, etkili bir mücadelenin sürdürülmediğini gösteriyor. Sadece söylem üzerinden yapılan kınama ve eleştiriler, AfD’yi geriletmek yerine, daha da ilerlemesini sağlıyor. Dolayısıyla AfD’nin oyları bu haliyle azalmıyor, bilakis artıyor.
Almanya’nın gündeminden düşmeyen önemli konularından biri de aşırı sağ ve ona karşı yürütülen mücadele.
AfD ile mücadele tartışmaları sürerken Münster İdare Yüksek Mahkemesi, Anayasayı Koruma Teşkilatı'nın AfD'yi "aşırı sağcı şüpheli vaka" olarak izlemeye devam etmesine hükmetti. Bu karar "AfD acaba kapatılabilir mi? " sorusunu gündeme getirdi.
AfD bir anda patlamış bir hareketten ziyade, tarihsel güçlü alt yapısından beslenen bir siyasi parti. Dolayısıyla bu soruların sonuçlarını kısa sürede görmemiz mümkün değil, bilakis tartışmaların çok daha uzun bir süre gündemde kalacağı aşikar.
AfD’nin 2017 yılında Federal Meclis’e girmesiyle birlikte aşırı sağın yasal zeminde hareket alanı güçlendi. Nitekim bu yükseliş Thüringen ve Saksonya-Anhalt Eyaleti'nde AfD’nin birer hafta arayla yapılan seçimlerde kaymakamlık ve belediye başkanlığı seçimini kazanması ile birlikte hız kazandı.
AfD her toplumsal olayın ardından kendinden daha sık bahsedilmesini sağlayarak da gündemden düşmemeyi başarıyor. Geçtiğimiz Ocak ayında çiftçilerin tarım politikalarını ülke genelinde protestolarında aşırı sağ destek çok konuşulmuştu.
Zira mevcut hükümet ve muhalefetin yeni söylemler geliştirememesinden dolayı, AfD en küçük çatlağı fırsat bilerek, propaganda yapmayı sürdürüyor.
Dolayısıyla yüksek enflasyon, ekonomik dar boğaz , grevler, mültecilerin varlığı AfD’nin kullandığı ve kolladığı argümanlar arasında.
Bildiğiniz üzere 2022'de hükümeti devirmek için darbe planlamakla suçlanan aşırı sağcı "İmparatorluk Vatandaşları" adlı hareketin üyelerinin davası görülmeye devam ediyor. "İmparatorluk Vatandaşları" mevcut devleti tanımıyor ve hazırladığı darbe planıyla sistemi değiştirmek istiyor. Bu kapsamda yargılanacaklar arasında eski bir AfD milletvekili de bulunuyor.
AfD yükselen eğrisini istikrarlı bir şekilde devam ettirirken, ona karşı mücadele yöntemleri ve yahut etkin bir mücadele sürdürülüp sürdürülmediği konusu tartışmaların odağında. Örneğin sol kanattan yükselen daha milliyetçi söylemler...
Almanya’da aşırı sağ ile mücadeleye bir de Sol Parti'den ayrılan Sahra Wagenknecht öncülüğünde kurulan yeni sol hareket eklenince, konu yeni bir ivme kazanmış oldu, zira Wagenknecht’in hareketi sol cenahtan daha muhafazakar söylemlerle AfD'nin oylarını toplamayı hedefliyor.
Wagenknecht’in kurduğu hareket, aşırı sağ ile tartışmalı mücadele yöntemlerini hatırlatmak açısından belirleyici bir örnek. Zira AfD’nin argümanlarını kullanarak geliştirilen sol bir söylem, etkili bir mücadele yönteminden ziyade, belki Wagenknecht’in oylarını arttıracaktır, fakat amaca hizmet etmeyecektir.
AfD Avrupa gündemi açısından da tartışmalı bir zeminde ilerliyor.
Bu yıl 6-9 Haziran tarihleri arasında yapılacak Avrupa Parlamentosu seçimleri, AfD’yi tekrardan gündemde tutuyor.
Nitekim son olarak, AfD'nin Avrupa Parlamentosu seçimlerindeki baş adayı Maximilian Krah bir İtalyan gazetesine verdiği demeçte Nazilerin Waffen SS'lerinin "hepsinin suçlu olmadığını" beyan ettiği söylemler üzerine Avrupa Parlamentosu'ndaki Kimlik ve Demokrasi grubundan ihraç edildi.
Bunun yanında Krah’ın yardımcısı Jian G., bir Çin istihbarat teşkilatı için çalışmak suçlamasıyla geçtiğimiz günlerde tutuklanmıştı.
AfD bu kadar tartışmaların odağındayken, hala yükselme göstermesi, etkili bir mücadelenin sürdürülmediğini gösteriyor. Sadece söylem üzerinden yapılan kınama ve eleştiriler, AfD’yi geriletmek yerine, daha da ilerlemesini sağlıyor. Dolayısıyla AfD’nin oyları bu haliyle azalmıyor, bilakis artıyor.