Grevler sürüyor

Elif SONZAMANCI yazdı —

  • Almanya güvenlik politikasını öncelemiş durumda. Bir yandan orduyu daha da güçlendirmek hedefine odaklanmışken, diğer taraftan dış politikada daha etkin olma hedeflerini yerine getiriyor. Masraf bu kadar yüklüyken, işçi ve emekçilerin taleplerini kimse görmüyor, görmek istemiyor.

Temel bir hak olarak tanınan grevler Almanya’da neredeyse günlük hayatın parçası haline geldi. Taleplerin karşılanmaması nedeniyle bir süredir grevler daha sık tekrarlanıyor.

Eğitim sektöründen sağlığa, tarım alanına, demir yollarından hava yollarına bir çok alanda grevler sürüyor.

Nitekim Almanya bu haftaya da grevlerle başladı.

Federal eyaletlerdeki 23 üniversite hastanesinde çalışan doktorlar daha iyi çalışma koşulları ve daha fazla ücret için pazartesi günü tekrardan uyarı grevi yaptı. Marburger Bund doktorlar sendikasının çağrısıyla mitingler de düzenlendi.

Başka bir grev de ulaşım alanında vardı, ki Almanya’da en çok tartışılan ve siyasetçiler tarafından da bir çok açıdan yorumlanan grevler bunlar.

Özellikle ulaşım alanında yaşanan grevler, aynı zaman dilimine de tesadüf ettiği için, günlük hayatı etkiledi, bir çok insan seyahat planlarını iptal etmek zorunda kaldı.

Tren makinistleri sendikası GDL bu hafta her zamanki gibi 48 saat öncesinden grevleri haber vermedi, bir günden kısa bir zaman dilimi içerisinde karar açıklandı, zira geçtiğimiz hafta yapılan açıklamada konuyla ilgili uyarı yapılmıştı.

Peki nedir sendikanın talepleri, bir kez daha hatırlatalım...

GDL, başta makinistler olmak üzere demir yolları şirketlerinde çalışanların maaşlarına aylık ortalama 550 euro zam ve enflasyonla mücadele için bir defaya mahsus 3 bin euroya kadar ödeme talep ediyor.

GDL, aynı zamanda ücretlerde herhangi bir kesinti olmaksızın vardiyalı çalışanların çalışma saatlerinin haftada 38 saatten 35 saate düşürülmesini istiyor.

Bu hafta demiryolları grevinin yanında havayollarında da grev yaşandı.

Köln, Hamburg, Berlin, Stuttgart ve Karlsruhe'deki havaalanlarında güvenlik personelinin greve gitmesi nedeniyle bir çok uçuş iptal edildi.

Verdi sendikası, 12 aylık süreçte saat başına 2,80 euroluk ücret zammı ve fazla mesailerin ilk saatten itibaren hızla ödenmesini talep ediyor.

Taleplerin karşılanmaması nedeniyle grevlerin sık sık ve daha kararlı bir şekilde tekrarlanması halktan çok hükümet yetkililerinin ve siyasetçilerin itirazlarıyla karşı karşıya. CSU Genel Sekreteri Martin Huber geçtiğimiz haftalarda, GDL sendikasını grev hakkını kötüye kullanmakla suçlamıştı.

Almanya Ekonomi ve İklimi Koruma Bakanı Robert Habeck, ki kendisi Yeşiller’den siyaset yapıyor, son dönemde giderek artan grevleri eleştirerek, “Şu anda giderek daha az çalışmak için biraz fazla grev ya da propaganda var. Ve şu anda bunu gerçekten göze alamayız" dedi. Habeck, mevcut çalışma saatlerinin bile ekonomik büyüme ve yaşlanan nüfus dikkate alındığında yetersiz olduğunu, yaşlı insanların daha uzun süre çalışabilmeleri için teşviklere ihtiyaç duyulduğunu söyledi.

Grevleri ekonomi dünyasına tehdit olarak algılayan hükümet ve sağ muhalafet, grev hakkının kısıtlanması için şimdiden paçaları sıvıyor. Çalışma koşullarının iyileştirilmesi, çalışma saatlerinin düzenlenmesi talepleri ise kimsenin umrunda değil. Kötü giden ekonominin faturası, hak talep eden işçilerin sırtına yükleniyor.

Savaşlar, ki Ukrayna savaşının patlak vermesinin ardından yaşanan kriz de dahil, askeri harcamaların ekonominin gidişatına etkisi görmezden gelinirken, kötü gidişatı emekçinin omuzlarına yüklemek, onları sorumlu tutmak bildiğimiz, tanıdığımız bir siyaset tarzı.

Öyle ki, Silahlı Kuvvetlerden Sorumlu Federal Parlamento Komisyonu üyesi Eva Hoegl, Ukrayna'daki savaşın patlak vermesinin ardından oluşturulan 100 milyar euroluk özel fona rağmen Alman ordusunun hala yeterli ekipman ve personelden yoksun olduğunu açıkladı. Bildiğiniz üzere son yıllarda Almanya güvenlik politikasını öncelemiş durumda. Bir yandan orduyu daha da güçlendirmek hedefine odaklanmışken, diğer taraftan dış politikada daha etkin olma hedeflerini yerine getiriyor.

Masraf bu kadar yüklüyken, işçi ve emekçilerin taleplerini kimse görmüyor, görmek istemiyor.

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.