Almanya ve seçimler

Elif SONZAMANCI yazdı —

  • Hem Almanya-Türkiye ilişkileri açısından bakıldığında hem de barındırdığı seçmen potansiyeli bakımından, 14 Mayıs seçimleri Almanya gündemini de etkileyen bir süreç.

14 Mayıs’ta gerçekleşecek cumhurbaşkanı ve 28. dönem milletvekillerinin belirleneceği seçimlere bir aya yakın bir zaman kaldı.

Önemli bir süreçten geçiyoruz.

Zira hedef büyük... Tek adam rejimine son vererek demokratik değişim ve dönüşümün önünün açılması hedefleniyor.

Seçim gündemi Almanya için de önemli bir gündem.

Hem Almanya-Türkiye ilişkileri açısından bakıldığında hem de barındırdığı seçmen potansiyeli bakımından, 14 Mayıs seçimleri Almanya gündemini de etkileyen bir süreç.

Almanya’daki seçmenler ve oy potansiyeline yönelik bir kaç teknik detay hatırlatmakta fayda var.

Nitekim oy kullanılabilen 74 ülke arasında en büyük oy potansiyeline sahip ülke yaklaşık 1.5 milyon seçmen potansiyeli ile Almanya.

Yurt dışındaki seçmen ilk kez 10 Ağustos 2014’de, 12. Cumhurbaşkanı seçimi için sandığa gitti. Bu seçimlerde katılım yüzde 15 civarındaydı. 16 Nisan 2016 referandumunda katılım oranı yüzde 46 oldu. Almanya’da toplam 654 bin civarında oy kullanıldı.

24 Haziran 2018 seçimlerinde Almanya’da AKP yüzde 51,73, CHP yüzde 17,75, HDP yüzde 17,31, MHP yüzde 8.01, İYİ Parti yüzde 4,05 oranında oy aldı.

14 Mayıs’ta yapılacak seçimler için oy kullanma işlemi ise yurt dışında 27 Nisan’da başlayacak 9 Mayıs’ta sona erecek. Oy verme işlemi Almanya'da 26 temsilcilikte gerçekleşecek.

Almanya aynı zamanda AKP’nin de seçim çalışmalarına ağırlık verdiği bir ülke. Zira kirli işlerinin de merkezi. Kurduğu faşist şoven ağ üzerinden önemli istihbarat çalışmaları gerçekleştiriyor. Aynı zamanda diğer faşist gruplarla iş birliği halinde olan iktidar, DİTİB üzerinden istihbarat ağını genişletiyor, lobi kuruluşları üzerinden finansal kaynak yaratıyor. Dolayısıyla bu süreçte Almanya, AKP için de önemli bir ülke.

Nefret söylemini fütursuzca yayan iktidarın seçim çalışmaları için Alman hükümeti endişeli. Endişeli diyorum zira bugüne kadar AKP-MHP iktidarının baskı politikaları karşısında sadece endişelerini dile getiren Almanya, ülkede bu yapılanmanın genişlemesi, hatta suç şebekesine dönüşmesi karşısında bilmezlikten gelmeyi tercih etti. Yıllardır devam eden bu umursamaz politikanın hükümet değişikliği ile sona ereceği beklentisi iyimser bir beklenti olur.

Adalet Bakanı Marco Buschmann içişleri ve dışişleri bakanlarına bir yazı göndererek endişelerini dile getirdi.Yazıda AKP'nin insan onurunu zedeleyecek ve nefret söylemini öne çıkaracak bir seçim kampanyası yapabileceği konusunda uyarı yapıp tedbir alınmasını istedi. Bu endişe ve uyarıların neticesinin nasıl sonuç vereceğini önümüzdeki günlerde göreceğiz.

Bütün bu kirlenmiş sistem karşısında 3. bir seçenek var. Bir seçimle her şey değişmeyecek ama önemli değişimlerin önü açılacak. Kadın özgürlükçü, demokratik, ekolojik temelli bir sistem kurmak mümkün.

14 Mayıs seçimleri tek adam rejiminden kurtulmanın bir fırsatı aynı zamanda.

Emek ve Özgürlük İttifakı ve hedefleri bu seçimde tarihi bir önem taşıyor.

Yeşil Sol Parti demokratik bir Türkiye’nin yegane anahtarıdır.

Bunun için sandıklara gitmek, seçim koordinasyonları ile bağlantıda kalmak, seçim güvenliği için çalışmak önemli.

Herkes komşunu, akrabasını, arkadaşını, çevresinde kim varsa sandıklara taşımalı.

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.