Savaşa yatırım
Elif SONZAMANCI yazdı —
- Geçtiğimiz günlerde Rheinmetall'in yeni mühimmat üretim tesisi açılışı yapıldı. Basına yansıyan fotoğraflarda Almanya Başbakanı Scholz ve Almanya Savunma Bakanı Pistorius, Rheinmetall Yönetim Kurulu Başkanı Papperger ile gülen yüzler ve ellerinde küreklerle tesisin açılışında poz veriyorlardı.
"Daha çok silahlanmak gerekir…" Olası savaş senaryoları üzerinden hazırlık yapan ülkelerin en büyük mottosu bu cümle. Zira son dönemlerde duyduğumuz çağrılar, güvenlik harcamalarına daha fazla yatırım temennileri Almanya’nın da en önemli gündemleri arasında.
Almanya’nın uzun bir süredir güvenlik harcamalarına önem verdiğini hem Savunma Bakanlığının açıklamalarından hem de sık sık Başbakanlık düzeyinde yapılan açıklamalardan biliyoruz.
Yeni hükümetin göreve gelmesi ile birlikte savaş politikalarında değişim olacağı yanılsamasına kapılanlar, gerek Yeşiller’in söylemleri ile gerekse de savunma harcamalarına 100 milyar euro ayırılan bütçe ile aslında nasıl bir politika izleneceğini de görmüş oldu.
Almanya, Avrupa’da askeri anlamda öncü güç olmaya doğru gidiyor.
Almanya Savunma Bakanı Boris Pistorius, silah ihracatı konusunda daha esnek bir politika benimsenmesi gerektiği söylemlerinin yanında, ülkesinin bölgede değişen tehditlerle başa çıkabilmesi için silahlanması gerektiği söylemlerini yinelemeye devam ediyor.
Geçtiğimiz günlerde Rheinmetall'in yeni mühimmat üretim tesisi açılışı yapıldı. Basına yansıyan fotoğraflarda Almanya Başbakanı Scholz ve Almanya Savunma Bakanı Pistorius, Rheinmetall Yönetim Kurulu Başkanı Papperger ile gülen yüzler ve ellerinde küreklerle tesisin açılışında poz veriyorlardı. Scholz silah üretim kapasitesinin artırılmasını defaatle savunarak ileriye dönük planlardan söz ediyordu.
Savunma Bakanı Pistorius ise NATO Savunma Bakanları Toplantısı’nda mühimmat fabrikasının kurulmasında ne kadar memnuniyet duyduğunu açıkladı. Nitekim NATO Genel Sekreteri Stoltenberg Ukrayna savaşını işaret ederek Avrupa'nın silah üretimini arttırması gerektiğini söylemişti.
Bunun yanında Almanya'nın öncülüğünde yürüyen Avrupa Gökyüzü Kalkanı Girişimi’ne yeni ülkeler katılmaya devam ediyor. Son olarak bu girişime Yunanistan ve Türkiye de dahil oldu.Yine Polonya, Almanya ve Hollanda ile birlikte "askeri Schengen" anlaşmasının imzalandığını da hatırlatalım.
Yine Alman ordusunun daha da büyütülmesi için tartışmalar yürütülüyor. Savunma Bakanlığına göre, Alman ordusu şu an yaklaşık 181 bin asker barındırıyor ve 2031 yılına kadar 20 bin ek asker katılımı öngörülüyor. Öyle ki Alman vatandaşı olmayanların bile orduya alınması gündemde.
Bu hazırlıklar devam ederken NATO Savunma Bakanları toplantısının ardından büyük savaş planlarının üzerinden geçildiği Münih Güvenlik Toplantısı da yine bu haftanın önemli gündemleri arasında.
16-18 Şubat tarihleri arasında düzenlenen konferansın bu yıl 60'ıncısı düzenleniyor. Bu konferansta çıkan sonuçlar, savaşların nasıl evrileceğini de belirliyor. Dünya’daki savaş konseptinin çizgilerinin belirlenmesinin yanında, Ukrayna-Rusya savaşı bahanesiyle daha çok silahlanma ve güvenlik stratejileri masaya yatırılıyor. Ne ironiktir ki bu adımlar, binlerce kilometre uzaktaki coğrafyalara barışı ve demokrasi getirme hedefiyle yapılıyor. Önümüzdeki süreçte bu gelişmeleri daha sık duyacağız. Dolayısıyla güvenlik stratejileri planlamalarında işbirliklerinin çok daha sıkı ilerleyeceği bir sürecin bizi beklediğini de söyleyebiliriz.
İnsanlık daha çok ölmeye, daha çok göç etmeye, daha çok açlık ve hastalık çekmeye devam edecek, sermayedarlar daha çok beslenecek.