Almanya’nın Türkiye’ye özel kararları

Elif SONZAMANCI yazdı —

  • Türkiye düzenlediği operasyonlarda Alman silahları kullanıyor. Savaş ve krizden etkilenen ülkelere silah satmaması yönünde uyarılan Almanya bu icraatine devam ediyor.

Koronavirüs pandemisinde vaka sayıları dünyada katlanarak artmaya devam ediyor.

Son zamanlarda özellikle vaka sayısını kontrol altına aldığı açıklamalarına aşina olduğumuz Almanya’da da rakamlar maalesef ki yükselişte. Yaz sürecinin gelmesi ve tatil döneminin başlamasıyla birlikte seyahat uyarıları da oldukça merak konusuydu. Vaka sayıları açıklamaları ile sürekli eleştirilerin odağında olan Türkiye’ye yönelik seyahat uyarısı bildiğiniz gibi iki ülke arasında krize de neden olmuştu. Temmuz ayı başında Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile birlikte bir heyet Almanya'ya gelerek ikna turları düzenlemişti. 

Buna yönelik olumlu bir sinyal alamayan heyet ülkelerine dönmüştü. Verilen olumsuz sinyale rağmen iki ülke arasındaki görüşmelerin yaz sürecine nasıl yansıyacağı da herkesin merakıydı. Ve nihayetinde Türkiye’nin Almanya’yı boşuna ziyaret etmediği ortaya çıktı.

Ziyaretin ardından kısa bir süre geçmişken Almanya Türkiye’ye yönelik özel bir karar aldı. Seyahat uyarısı kısmen kalktı ve İzmir, Aydın, Muğla ve Antalya için 4 Ağustos tarihinden itibaren bu uyarısını kaldırdı. Nitekim sayılan iller turizm için tercih edilen kentler. 

Türkiye’ye yönelik alınan bu istisnai kararın tek bir nedeni var: Karşılıklı ticari kaygılar. Öyleki Türkiye’de artan vaka sayısı ve rakamlara yönelik şeffaflık tartışmaları özellikle pandeminin başladığı dönemde sıkı kontroller alan Almanya’nın da yakından takip ettiği gelişmeler. Bu nedenle her iki ülkenin sıkı ilişkilerine rağmen seyahat uyarısı Türkiye için de devam ediyordu. Fakat gelinen aşamada belli kurallar çerçevesinde alınmış olsa da, alınan istisnai karar iki ülkenin ilişkileri ile yakından alakalı. Bu pandemi sürecinde alınan kararlara da yansıdı nihayetinde.

“Türkiye ile ilişkileri iyi tutmak lazım”. Bu Almanya’nın sürekli sıcak tuttuğu bir strateji.

Zira Avrupa'dan Sorumlu Devlet Bakanı Michael Roth son açıklamasında kaygılarını da belirterek Türkiye ile diyalogların devam ettirilmesi gerektiğini açıkladı. Buna benzer açıklamalar Almanya tarafından yapılan ve sıklıkla duyduğumuz açıklamalar. 

Roth açıklamalarına da ekliyor: “Türkiye ile ilişkiler kolay olmasa da hukuk devleti yapısı ve insan hakları giderek daha da zarar görse ve Ankara'nın izlediği çizgi Avrupa Birliği'nden uzaklaşsa da ilkesel olarak Türkiye ile Avrupa Birliği arasındaki müzakerelerin sürmesinden yanayım.“

İşte asıl sorun tam da burada. Türkiye’nin gidişatına rağmen görmezden gelinenler.

Bu durumun en iyi örneklerinden biri Türkiye’nin savaş politikalarına rağmen devam eden silah ticareti. Bütün uyarılara rağmen silah ticareti artış göstermeye devam ediyor. Çok değil yakın bir geçmişte Türkiye’nin özellikle Kürtlere yönelik savaş politikaları nedeniyle silah ticaretinde sınırlama getirileceği söylenmişti. Fakat son tahlilde bunun sadece söylemde kaldığını bir kez daha gördük.

Zira Sol Parti’nin soru önergesine verilen yanıtta 9 Ekim 2019 - 22 Temmuz 2020 tarihleri arasında Türkiye’ye 25 milyon 900 bin Euro değerinde askeri malzeme satışına onay verildiğini açıklandı. 

Yanıtta şöyle bir dipnot da düşülmüş: İzin verilen savunma sanayi ürünleri arasında savaş silahları bulunmuyor. 

Satılmasına karar verilen silahlar arasında tabanca, spor ve avcılıkta kullanılan uzun namlulu tüfekler, radar ve iletişim teknolojisi, patlayıcılar ve değişik askeri cihazlar bulunuyor.

Peki Türkiye bu silahları ne yapıyor? Nasıl bir ihtiyaç çerçevesinde alıyor. Satılan bu teçhizatları savaş silahları dışında mı tutmak gerekiyor. 

Kaldı ki Efrîn işgalinde Alman tanklarla verilen pozlar hala hafızalarda çok taze.

Türkiye düzenlediği operasyonlarda Alman silahları kullanıyor. Savaş ve krizden etkilenen ülkelere silah satmaması yönünde uyarılan Almanya bu icraatine devam ediyor.

Silah ticaretindeki sınırlama söylemlerine rağmen hala artış göstererek devam eden silah ticareti, Almanya’nın Türkiye meseleleri ile hangi ölçekte alakadar olduğunu açıklıyor. Türkiye’de adaletsizliklerin ne düzeyde olduğu, insanların nasıl hak ihlalleri ile mağdur olduğu, Türkiye’nin kendi vatandaşlarına bile rehin alma politikası uyguladığını görmezden geliyor.

Zira Almanya için aslolan Türkiye ile ilişkileri iyi tutmak.

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.