Amedli Yahudiler şimdi Kudüs'te

Dosya Haberleri —

Amed Yahudileri

Amed Yahudileri

  • Amed'in Sur ilçesinde birçok medeniyetten kalan miras yok edildi. Onlardan biri de Yahudilerin miras bıraktığı bir Sinagogdu. 1947 yılına kadar Amed'de varlığını sürdüren Yahudiler, şimdi Kudüs’te...

 

YILMAZ KAYA/AMED

Amed'de bir zamanlar sayıları binlerle ifade edilen, Sur ile Çermik ilçelerinde üç Sinagogları bulunan Yahudiler, yaşanan baskılardan sonra yavaş yavaş kenti terk edip Irak ve Avrupa'ya göç etti. En son kalanlar ise bir Yahudi esnafın öldürülmesi ardından 1948-49 yılında can korkusundan dolayı tümden kenti terk ederek İsrail'e göç etti. Sur ilçesinde bulunan ve Hz. İlyas'a peygamberliğin verildiğine inanılan Sinagog kalıntıları, 6 yıl önce ilçede yaşanan çatışmaların ardından yok edildi. Amed'de ayakta kalan tek Sinagog ise Çermik ilçesinde bulunuyor. Bu Sinagog, 19 yıl önce 'kültür varlığı' olarak tescillenmişti. Ancak günümüzde ahır ve depo olarak kullanılıyor.

Birçok din, mezhep ve kültüre ev sahipliği yapmış olan Amed'de bundan yaklaşık 100 yıl önce, Ermeniler, Rumlar, Süryaniler, Yakubiler, Nesturiler, Keldaniler ve Şemsiler, Müslümanlarla iç içe barış içinde yaşamışlar. Müslümanlar tarım ve hayvancılık ile geçinirken, diğer din ve inançta olanlar ise demircilik, manifaturacılık, dericilik, kalaycılık, kuyumculuk, ipekçilik, dokumacılık, semercilik gibi işlerle uğraşırlarmış.

Soykırıma rağmen terk etmediler

1915 yılında Ermenilere yönelik uygulanan soykırım ise bir arada yaşamanın kırılma noktası olur. Kentte bulunan Ermenilerin yüzde 97'si katledilerek ya da Halep ve Dêr a Zor bölgelerine sürülerek yok edilir. Diğer inançlara mensup halklar da bu katliamdan nasibini alır. Mallarına, iş yerlerine ve tarlalarına el konuldu. Tüm olumsuzluklara rağmen bir avuç gayrimüslim kenti terk etmez ve yaşamlarını sürdürmeye çalışır. Bunlardan biri de Yahudiler'dir. 

Amed Yahudileri konusunda doyurucu belge olmadığından tarihleri hakkında bilgiler ancak yazılan birkaç eser ile sınırlıdır. Ancak Kudüs'te yaşayan Amed'li Yahudilerin yazılı metinlerinde, Asur sürgününden beri Amed'de bir Yahudi cemaatinin bulunduğu belirtilir. Kürtçe, Arapça ve Osmanlıca konuşan Amed Yahudileri, dini ve kültürel törenleri açısından diğer Yahudi cemaatlerinden farklıdır.

Dini bayramları...

Amed'de yaşayan Yahudi cemaati, dini bayramlarını görkemli bir şekilde kendi aralarında kutlarlar. Pesah Bayramı'nın ilk gecesi geleneksel Seder sofrasını kurmaya maddi imkanları müsait olup akrabalarını ve komşularını Seder'e davet eden ailelerde iki masa kurulur. Bir masa erkekler, diğer masa kadınlar ve çocuklar içindir. Bayram olmadığı zamanlar bile erkekler ve kadınlar hiçbir şekilde aynı masada birlikte yemek yemezler. Burada dini ayin yapılır, dualar okunurdu. Pesah arifesinde kesilen bir yaşındaki kuzu, duaların okunmasından sonra yenir. Pesah'ın son günü olan yedinci gün, erkekler sabahın erken saatlerinden itibaren Sinagogda toplanırlar, ertesi sabaha kadar Zohar (Dua metni) ve diğer dini metinleri okuyarak geçirirler. Pesah Bayramı'ndan 15 gün önce, evlerde ekmek ve kaşer olmayan yemekler yenmez. 

 

'250 Yahudi aile yaşıyordu'

1848 yılında Amed'i ziyaret eden Yahudi seyyah Benyamin Haşeni, şehrin ayrı bir kesiminde kendi aralarında yaşayan 250 Yahudi aile olduğunu belirterek onlar hakkındaki gözlemlerini şöyle yazar:

"Çoğu dinimizi biliyor. Kutsal kitaplarımız ve peygamberlerimiz kalplerinde yer edinmiştir. Sinagogda mevcut olan küçük bir oda daima kapalı tutulmaktadır. Bu oda Yahudiler ve diğer dinlere mensup kişiler için kutsaldır. İnançlarına göre, Hazreti İlyas bu odada peygamberliğini ilan etmiş. Duvarda çevrili bu odada Aramice bir Tevrat yazması mevcuttur. Yılda bir kere Yom Kippur gecesi yerinden alınıp bir masa üzerine konulur ve gün boyunca masanın üstünde kalır. Tanrı sözünden korkan herkes eğilip bu yazmayı öper. Bu yazmanın kâhin yazıcı Ezra tarafından yazıldığına inanılmaktadır."

Yahudiler’e özel vergi uygulaması

Araştırmacı Jozef Niego da, 1906 yılında "Jewish Colonaziation Association" görevlisi olarak Amed, Siverek, Zaxo, Cizre ve Urfa'yı ziyaret ederek burada gördüklerini raporlaştırdı.

Jozef Niego'nun Paris'te bulunan "Alliance İsraelite Universelle" merkezine gönderdiği raporda Amed Yahudileri hakkında şunlar belirtilir: "Bu bölgedeki dindaşlarımızın durumunu iyice anlayabilmek için bu bölgenin içinde bulunduğu genel duruma bir göz atmak gerekir.

Amed Yahudilerinin çoğu eskiden çerçi olup yakınlardaki köylere gidip ticaret yapıyorlardı ancak bu meslek yavaş yavaş kaybolmaktadır. Bölgede olan karışıklıklar yüzünden artık çevredeki köylere gitmekten çekiniyorlar. Yahudilerin evlerde konuştukları lisan Arapça olup meslekleri gereği sürekli çarşıda bulunan erkekler Türkçe, Ermenice ve Kürtçe bilmektedirler. Tamamen ayrı bir hayat sürmekteler. Sadece yıkanmaya gitmek için evlerinden çıkıyorlar. Çarşıya hiç gitmezler.

Çoğu okuma-yazma bilmezler. Ödedikleri vergiden özellikle şikayet etmekteler. Önce bir yaşından itibaren bütün erkekler için ödenmesi gereken yarım mecidiye tutarında bedel-i askeri var. Sonra yılda 12 buçuk kuruş tutarında yol parası var. Sonra 20-70 yaş arasındaki erkeklerden tahsil edilen yıllık 38 kuruş tutarında şahsiyye vergisi var. Nihayet yapılan ticaretin önemine göre ödenen yıllık 15-50 kuruş arasında temettü vergisi var. Dolayısıyla dört erkek çocuğuna sahip bir aile reisi yılda 70-80 frank civarında vergi ödemek zorundadır."

Çermik Sinagog girişi...

Sinagogun kalıntıları da yok edildi

Amed'de Yahudilerin Sinagogu, Sur ilçesinde Hasırlı Mahallesi Bahçecik Sokak 3. Çıkmaz'da bulunmaktaydı. Sinagogun içinde sürekli kapalı tutulan bir oda kutsal sayılırdı ve Haham dışında bu odaya kimsenin girmesi günahtı. Sinagog, Yahudilerin Amed'i terk etmesinden sonra bir süre sahipsiz kalır. Daha sonra uzun bir süre ev olarak kullanılan bu yapı tamamen yıkıldı ve sadece kalıntıları kalır. 6 yıl önce Sur'da yaşanan çatışmaların ardından birçok bina gibi, bu yıkıntılar da yerle bir edilir. Bu Sinagogda bulunan ve 1940'larda Haham İlyas tarafından Halk Evi'ne bağışlanan ceylan derisine İbranice yazılı eski Tevrat, halen Amed Müzesi'nde bulunmaktaydı.

Çermik Sinagog'u

İki mezarlıkları vardı

Cumhuriyet döneminde Amed’de yaşayan Yahudilerin iki mezarlığı vardır. Birisi Urfa Kapı'da, diğeri ise Dağ Kapı'dadır. Bu mezarlıklar 1940'tan sonra artık kullanılmaz. O tarihten sonra Amed’de kalıp göç etmeyen ve ölen Yahudiler, Yenikapı'daki mezarlık yanına defnedilir.

Çermik Yahudileri

Sur'da kalıntıları da yok edilen Sinagogun dışında, Çermik ilçesinde de iki ayrı Sinagog bulunuyor. Günümüzde bunlardan birinin yeri tespit edilemezken, Kale mahallesinde bulunan ve uzun yıllar ahır ve depo olarak kullanılan Sinagog ise halen ayakta. 1416 yılında yapıldığı belirtilen Sinagogun giriş kapısının kitabesinde İbranicedir. Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu Müdürlüğü uzmanlarınca hazırlanan 14 Şubat 2002 tarih ve 202 sayılı raporla Çermik'teki Sinagogun korunması gereken kültür varlığı olduğu tescil edilir. Ancak o günden bu yana bu Sinagogun korunması için hiçbir girişimde bulunulmaz.

Başka çareleri yoktu

Amed'li Yahudilerin ilk göçü, 1915 yılındaki Ermeni tehciri sonrasında yaşanır. Yaşadıkları baskılardan sonra varlıklı Yahudilerin çoğu Avrupa ülkeleri ve Amerika'ya göç ederken, bir kısmı ise yakınlarının bulunduğu Irak'ın Bağdat ve Musul kentlerine göç eder. Bu göç, 1940'ların kadar devam eder. Amed'den göç etmeyerek yaşamayı tercih eden Yahudilerin çoğu ise yoksul kesimi oluşturuyordu ve bir yere gidecek durumları yoktur.

Cinayet sonrası göç

Amed'de kalan son Yahudilerin göçü ise bir cinayet sonrasında son buldu. 1947 yılında Buğday Pazarı'nda yaşanan bir cinayet olayı, Amed'de son kalan Yahudileri de göç etmesine neden olur. 1948 yılında İsrail devleti kurulunca, bu olaydan da etkilenen Yahudiler bir yıl sonra tamamen Amed'i terk eder. Kalan son 16 ailenin de göç etmesi ile Amed'de artık Yahudilerin izleri silinir.

Amedli Yahudiler Kudüs'te

Bugün İsrail'in Kudüs kentinde doğma büyüme Amed'li olan yaklaşık 20'den fazla ailenin yaşadığı tahmin ediliyor. Amed'li Yahudiler 1948-1949 yılları arasında İsrail'e göç ettikten sonra geleneklerinden kopmamak için biri Netsah Yisrael, diğeri de Tifereth İsrail adlı iki Sinagog kurur. Yine Kudüs'te "Çermik'ten gelen" anlamına gelen "Çermukim" adlı bir Sinagog halen ibadete açıktır.

 

Amed Yahudilerine ilişkin bültenler

Merkezi Paris'te olan ve İstanbul'da da şubesi olan "Alliance İsraelite Universelle" adlı kuruluş, yaşadıkları bölgelerde azınlık durumunda olan ve baskılara maruz kalan Yahudilerin durumunu sık sık haber veya raporlar halinde yayınlayarak, sorunların çözümü için hükümetler nezdinde girişimlerde bulunur. 1860 yılında kurulan bu kurum, özellikle Amed'de yaşayan Yahudilerin sıkıntılarını haber bülteni halinde yayınlar. Bu kuruluşun o yıllarda yayınladığı Amed Yahudilerine ilişkin bültenlerden bazıları şunlar:

- Yahudi kadınların küçük su kaynaklarında Tevila (Yahudi şeriatında kadınların yağmurdan veya kaynaktan oluşmuş bir tabi su havuzunda vücutlarının tamamını veya bir kısmını suya daldırıp dini olarak arınmaları ritüeli) yaparken rahatsız edilmeleri üzerine Dicle Nehri'nin kıyısına gidip burada yıkanmaya çalıştılar. Kendilerine burada da tacizde bulunulmaya devam edilmesi yüzünden bazı kadınlar bu ritüeli yapmamaya başladılar.

Bu nedenle de Hahambaşı Yakir Geron, Tevila yapan Yahudi kadınların rahatsız edilmeleri ve hakarete uğramaları nedeniyle 5 Eylül 1872 tarihinde Hariciye Nezareti'ne bir takrir verip nezaretten Vilayete mektup yazılıp gerekli tedbirlerin alınmasını istedi. Hariciye Nazırının Validen duruma müdahale etmesini talep etmesi aksi tesir yarattı. Vali, böyle bir şeyin meydana gelmediğini ileri sürüp bu müdahaleye kızdı. Yahudi mahallesine içme suyu taşıyan boruları tahrip etti ve mahalleyi susuz bıraktı.

- Halkın tamamı iki yıl boyunca yaklaşık sekiz fersah uzaklıkta olan bir kaynaktan şehre su getirmek için yapılan kanal inşaatında çalıştı. Kanal inşaatı sona erdikten sonra Yahudiler hariç halkın tamamı suyu bedava kullanma hakkına sahip oldu. Yahudilerin mahallesi kanaldan çok uzakta olup suyu da çok pahalı bir bedel karşılığında kullanabilmekteler.

- Yahudilere yüklenen işler arasında en ağırı dört yıldan beri Yahudi dini bayramları dahil olmak üzere her gün çalıştıkları demiryolu inşaatıdır. Cemaatin hiçbir mensubu bu inşaat işinde çalışmaktan muaf tutulamıyor ancak günde kırk frank ödendiği taktirde muaf tutulmakta. Yahudiler Yom Kippur günü çalışmalardan muaf olabilmek için resmi makamlar nezdinde girişimlerde bulundular. Bunun sonunda Saray'dan gelen bir emirle sadece Yom Kippur günü kendilerine istirahat etme hakkı tanındı.

- Çermik'te yaygın olan bir batıl inanç nedeniyle Müslümanların sokakta yürüyen bir Yahudinin sakalını yolup, yoldukları kılları ateş düşürücü ilaç olarak kullanmalarına sık sık rastlanmakta. 

 

 

 

 

 

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.