Ana dilde eğitim için yürüyüş

Ana dil eylem
- MKM, Kürt Araştırmaları Derneği, Egîdî Cimo Müzik Okulu yeni eğitim ve öğretim yılının başladığı dün İstanbul'da ana dilde eğitim talebiyle yürüyüş yaptı
Mezopotamya Kültür Merkezi (MKM), Kürt Araştırmaları Derneği (Komeleya Lêkolînên Kurdî) ve Egîdî Cimo Müzik Okulu, yeni eğitim-öğretim yılı öncesi Kürtçeye statü ve ana dilde eğitim talebiyle, “Ana dilimiz için yürüyoruz” şiarıyla yürüyüş ve basın açıklaması gerçekleştirdi. Eyleme Barış Anneleri, Özgür Kadın Hareketi (TJA), Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti), DEM Parti milletvekilleri Çiçek Otlu, Ömer Öcalan, Demokratik Bölgeler Partisi( DBP) temsilcileri ile çok sayıda kişi katıldı.
DEM Parti Fatih İlçe binası önünde kadınlar öncülüğünde başlayan yürüyüş, Saraçhane Parkı'na kadar sürdü. Yürüyüşte “Bê ziman jiyan nabe”, “Ana dilde eğitim hakkımızdır”, “Zimanê Kurdî rumetameye” sloganları atıldı. Kadınların ulusal kıyafetleri ile katıldığı yürüyüşte, büyük bir çoşku hakim olurken çalınan erbanelerle Kürtçe stranlar seslendirildi. DEM Parti Gençlik Meclisi, “Dar li ser koka xwe mirov li ser zimanê xwe şîn dibe”; DEM Parti Genç Kadın ise “Bi pêşengtiya jinê zimanê kurdî wê azad bibe” pankartı ile yürüyüşe katılım sağladı.
Kürt dili neden yasak?
Eylemde konuşan Barış Annesi Feleknaz Karabaş, “Kürt'ün dili neden yok sayılıyor, neden herkesin dili serbest ama Kürtçe neden yasak? Biz barış istiyoruz. Kürtler adım attı, devlet de adım atsın” dedi. Ardından konuşan DEM Parti Riha Milletvekili Ömer Öcalan, şunları söyledi: “Biz yıllardır varlığımız, dilimiz ve kimliğimiz için mücadele ediyoruz. Barış süreci Önderliğin öncülüğünde yürütülüyor. Türkiye ve Kürdistan topraklarında Kürtçe resmi olarak kabul edilmeli ve Kürtçe eğitim verilmeli. Her halka dili haktır. Sadece anneler değil, herkes diline sahip çıkmalı; diliyle okumalı, konuşmalı ve yaşamalı. Devlet bunun için adım atmalı. İnkar ve yok saymayla Kürtçe yok olmadı. Kürtçeden korkmayın. Kürtçe resmi dil, eğitim dili olana kadar çalışmalıyız. Önderlik de dile önem veriyor; 'dilsiz halk olmaz' diyor. Bu savaşın temelinde asimilasyon var, bunun ortadan kalkması gerekiyor.”
Kürt kimliğinin inkarıdır
Konuşmaların ardından okunan ortak basın metninde, bütün halklar için ana dilde eğitimin, doğal ve ulusal bir hak olduğu hatırlatılarak, şunlar ifade edildi: "Kürt halkı için de bu hak, doğal ve ulusal bir haktır ve Kürt halkının varlığıyla doğrudan bağlantılıdır. Bu hakkın engellenmesi, Kürtlerin kimliğinin inkârı anlamına gelir. Barış ve Demokratik Toplum sürecinin önündeki en büyük engel, ana dilin ve Kürt kimliğinin tanınmamasıdır. Barış için Kürt halkının dili yasalarda tanınmalı ve ana dilde eğitimin önü açılmalıdır.
Okullar kimliğimizi almasın
8 Eylül’de Türkiye ve Kürdistan genelinde yeni eğitim ve öğretim yılı başladı. Kürtler ve diğer halklar için bu, eğitim değil; asimilasyon, kültürel kıyım ve yok etme sürecidir. Artık okullarda kimliğimizi kaybetmek istemiyoruz. Ana dilde eğitim istiyoruz. Kürtçe üzerindeki tüm engeller kaldırılmalı ve Kürtçenin statüsü tanınmalıdır. Başka bir yol yoktur.
Kurtulmuş'un yalanı
Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş, 'Ana dilde eğitim için herhangi bir talep gelmedi' diyor. Bu, büyük bir yalandır. Yıllardır ana dilde eğitim talep ediyoruz. Yüzyıllık yasak ve asimilasyon politikaları bugün de aynı biçimde sürdürülüyor. Barış için öncelikle Kürt halkının hakları ve hukukunun tanınması gerekir. Ana dilde eğitim, insanlığın en temel haklarından biridir. Bu nedenle tartışmasız ve ertelemeden, bu hak hayata geçirilmelidir.
Kürtçe için mücadele
Tüm Kürt partilerine, kurumlarına ve halkımıza çağrımızdır; Kürtçe için mücadeleyi yükseltelim. Asimilasyon politikalarına karşı evlerimizi Kürtçe okullara çevirelim. Kürtçe eğitim talebimizi ve Kürtçenin statüsünün tanınmasını yüksek sesle dile getirelim. Kürtçe eğitimin yasaklanması, barışın önündeki en büyük engeldir." İSTANBUL
* * *
En kritik başlık ana dilde eğitimdir
DEM Parti, milyonlarca Kürt çocuğun ana dilinden mahrum bırakıldığını hatırlatarak, yeni süreçte en kritik başlıklardan birinin ana dilinde eğitim hakkı olduğunun altını çizdi.
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eğitim Politikaları Komisyonu, Çocuk Komisyonu, Dil, Kültür ve Sanat Komisyonu, 2025-2026 eğitim-öğretim yılının başlaması nedeniyle eğitim alanında yaşanan sorunlar ve çözüm önerilerine ilişkin parti Genel Merkezi’nde basın toplantısı düzenledi. Komisyonlar adına açıklama yapan DEM Parti Eğitim Politikaları Eşsözcüsü İlknur Birol, Türkiye’nin eğitim sistemi değerlendirildiğinde tablonun iç açıcı olmadığını; bu tablonun arka planında sınıfsal ve kimliklere dayalı eşitsizlikler olduğunu kaydetti. İlknur Birol, AKP iktidarıyla birlikte bu eşitsizliğin daha da derinleştiğini kaydetti.
AKP’nin 4+4+4 formülüyle yürürlüğe giren 12 yıllık zorunlu eğitimin, iş çevrelerinin baskısıyla tartışmaya açıldığını belirten İlknur Birol, "Çocukların geleceğini iş cinayetlerine mahkûm eden bir eğitim sistemi kabul edilemez. Mevcut göstergeler, eğitimin ticarileştiğini gözler önüne seriyor. Türkiye’de ailelerin ilkokul düzeyinde yaptığı harcamalar OECD ortalamasının dört katına ulaşmış durumda. Öte yandan, kamu kaynaklarının okul öncesi eğitime ayrılan payı OECD ortalamasının gerisindedir” dedi.
Eğitim alanının kronik hale gelmiş sorunların başında ana dil eğitimi olduğunu söyleyen İlknur Birol, bu sorunun yıllardır Türkiye’de ana dilinin hak görülmemesinden kaynaklandığını belirtti. Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı ile birlikte yaşanan yeni dönemde en kritik başlıklardan birinin ana dilinde eğitim hakkı olduğuna dikkat çeken İlknur Birol, şunları söyledi: “Demokratik bir toplumun çoğulcu, eşitlikçi ve özgürlükçü bir iklimde var olabilmesi, ancak bu hakkın tanınmasıyla mümkündür. Bugün milyonlarca Kürt çocuk, kendi ana dilinde eğitim alma hakkından mahrum bırakılarak okula başlıyor. Barış toplumu siyasetin dar faydasıyla değil, toplumun geniş faydası ilkesiyle kurulabilir. Eğitim sistemini de buna göre biçimlendirir. Ne yazık ki 2025 eğitim-öğretim yılının açılışı ile birlikte başta Kürt çocuklar olmak üzere milyonlarca çocuk ana dilinde eğitim hakkından yeniden mahrum kalmaya devam edecektir.”
DEM Parti olarak çocukların eşit, özgür, sağlıklı ve güvenli bir şekilde eğitim görmesi için mücadele edeceklerini belirten İlknur Birol, şunları ekledi: “Eğitim hakkını toplumun bütün kesimlerini kapsayan demokratik, özgürlükçü laik, bilimsel, kamusal, cinsiyet özgürlükçü ve ekolojist bir çerçevede savunmayı sürdüreceğiz.” ANKARA














