Ankara’ya meydan okuyan fedailer
- Halk Savunma Merkezi Karargah Komutanlığı, Ankara’nın göbeğine inip Türk İçişleri Bakanlığını vuran Ölümsüzler Taburu fedailerinin isimlerini açıkladı; Özkan Şahin ve Hasan Oğuz.
Halk Savunma Merkezi Karargah Komutanlığı, Ankara’ya meydan okuyan fedai eylemi gerçekleştiren Rojhat Zîlan (Özkan Şahin) ve Erdal Şahin’in (Hasan Oğuz) mücadele çizgisine, fedailik duruşlarına, profesyonelliklerine, intikam gücü oluşlarına ve zaferi emreden eylemlerine sonuna kadar bağlı kalacaklarını bildirdi.
Halk Savunma Merkezi Karargah Komutanlığı tarafından dün yapılan yazılı açıklamada, 1 Ekim günü saat 09.30’da Türk İçişleri Bakanlığı yerleşkesindeki Emniyet Genel Müdürlüğüne yönelik Ölümsüzler Taburu’na bağlı bir tim tarafından fedai eylem gerçekleştirildiği hatırlatılarak, fedailerin kimlik bilgileri paylaşıldı. Bu tarihi ve görkemli eylemi profesyonelce gerçekleştiren fedailerin Rojhat Zîlan (Özkan Şahin / Wan) ve Erdal Şahin (Hasan Oğuz / Mersin) olduğu bildirilen azıklamada, “Tarihi kahramanlık eylemleri ile sömürgeci soykırımcı düşmanı sarsan ve bir döneme damgasını vurarak sembolleşen Rojhat ve Erdal yoldaşlarımızın başta değerli aileleri olmak üzere tüm yurtsever Kurdistan halkımıza başsağlığı diliyoruz. Ölümsüzler Taburumuzun fedai şehitlerinin Apocu yaşam ve yoldaşlık tarzına, mücadele çizgisine, fedailik duruşlarına, profesyonelliklerine, büyük intikam gücü oluşlarına ve bize zaferi emreden büyük eylemlerine sonuna kadar bağlı kalacağımızın ve kendimize mücadele kılavuzu yaparak mücadelelerini mutlaka zafere ulaştıracağımızın sözünü veriyoruz” denildi.
Merkezi Karargah Komutanlığı, fedailerle ilgi ayrıntılı bilgileri de verdi.
Geliyê Zîlan’la büyüdü
Rojhat Zîlan, Wan’ın Erdîş ilçesinde Serhed halkının köklü kültürünün hakim olduğu Celalî aşiretine bağlı bir ailede doğdu. Daha küçük yaşta Geliyê Zîlan katliamına ilişkin dinlediği hikayelerden derinden etkilendi. Bu gerçekliği adeta yüreğine ve beynine kazıdı. İçinde bulunduğu toplumsal çevrenin bu özelliklerinden ötürü Kürt ve Kurdistanî özüne uygun bir şekilde yetişti.
Ağabeyinin şehadeti sonrası
PKK’yi, ağabeyi Egîd Wan’ın (İlhan Şahin) Uluslararası Komplo’ya cevap olarak 1999’da gerilla saflarına katılmasıyla tanıdı. Türk devlet okullarında bir süre okuduktan sonra, ailesinin geçimine katkıda bulunmak için Türkiye metropollerinde çalışmaya başladı. İstanbul’da çalıştığı dönemlerde devrimci yurtsever gençlik içinde yer aldı, kısa sürede öncü oldu. Ağabeyi Egîd Wan’ın 2011’de Qendîl’de şehadete ulaşması, kendisi bir dönüm noktası oldu. Böylece 2014’te gerilla saflarına katıldı.
Hêzên Taybet’in içinde
Tam bir adanmışlıkla kısa sürede yetkin bir özgürlük gerillası oldu. Hêzên Taybet’e dahil olup fedailikte derinleşti. Fedailiğin bir yaşam biçimi olduğu hakikatini bir an bile aklından çıkarmadı. Yoldaşlık ilişkilerindeki derinliği, samimiyeti, içtenliği ve Önderliin özgür yaşam felsefesini özümseyerek bunu bir kişilik özelliği haline getirdi. Yürüttüğü çalışmalardaki ciddiyeti, disiplini, amaca tamamen kilitlenmesi ve başarı dışında bir seçeneği kabul etmeyişiyle yaşamda fedai bir militan oldu.
Zafer çizgisinde yürümek
Sıradan bir yaşamı, katılımı ve mücadeleyi kendisi için asla kabul etmedi; her zaman zafer çizgisinde yürümeyi esas aldı. Bu amaçla sadece bazı çalışmalarda bulunmayı da yeterli görmedi. Amacına kilitlenmiş bir fedai olarak düşüncesini zenginleştirmeyi, taktik ve tarz konusunda daha fazla yoğunlaşarak yenilikler yaratmayı ve düşmana tarihinde yemediği bir darbeyi vurarak intikam almayı en öncelikli hedefi haline getirdi. Yoğunlaşmalarını daha da somutlaştırdı.
En uygun anı bekledi
Şehîd Zîlan Ölümsüzler Taburu’nun öncü bir fedaisi olarak Kürt halkının yüz yüze olduğu soykırım tehlikesi; en temel kutsal değerlerine karşı geliştirilen saldırılarla Kürt tarihinin, kültürünün ve toplumsal hafızasının yok edilmek istenmesi, öfkesini daha da büyüttü. Öfkesini ve büyük intikam duygusunu bilince ve şahince vuruş tarzındaki profesyonel gerillacılığa dönüştürdü. Türk devletinin Kürt Halk Önderi’ne ve Kürt halkına karşı bu yönelimlerine bir fedai olarak kayıtsız kalamayacağını ifade ederek, üstlendiği tarihi sorumlulukların gereğini yerine getirmek için en uygun anı bekledi. Bakurê Kurdistan’daki tarihi direnişle açığa çıkan Apocu fedai ruhu, soykırımcı Türk devletinin kalbinde gerçekleştirdiği fedai eylemle zirveye çıkarıp şanlı özgürlük tarihindeki yerini aldı.
Şirnex’ten Mersin’e
Erdal Şahin, Türk devletinin saldırılarına boyun eğmeyen kadim Botan topraklarının direniş merkezi Şirnex’ten Mersin’e göç ettirilen yurtsever bir ailede dünyaya geldi. Onuruyla yaşamak isteyen her Kürt gibi düşmanın gerçek ve kirli yüzünü çocukluk yaşlarından itibaren tanımaya başladı. Kurdistan Özgürlük Mücadelesi saflarına birçok katılımı olan yurtsever Harunî aşiretindendi. Kutsal Kurdistan topraklarından uzakta büyümesine rağmen değerli ailesinden ve yurtsever çevresinden Kürt kültürünün güçlü özelliklerini aldı. Yüreğinde yanan Kurdistan sevgisi ve ülke hasreti, her zaman diriydi. Gerilla direnişini ve PKK’yi erkenden tanıma şansına erişti.
Şehit amcasının etkisi
Öz kimliği, tarihi ve kültürü ile ülkesi Kurdistan’da özgürce yaşamak isteyen Kürt halkına karşı her yerde gerçekleşen baskı ve saldırılar, mücadeleye daha fazla yakınlaştırdı. Aktif katılımda tereddüt etmeyerek gençlik çalışmalarına dahil oldu. Militan kişiliğiyle bulunduğu her ortamda öne çıktı, büyük bir emek vererek Kürt gençlerine öncülük yaptı. 90’lı yıllarda şehadete ulaşan amcası Şahin Cansel’in (Ahmet Oğuz) mücadele anısı, üzerinde büyük bir etki yarattı. Gerilla saflarına 2013’te katıldı.
Yetkin bir gerilla
Temel gerillacılık eğitimlerini başarıyla tamamladı. İlk pratiğini yürüterek, kısa sürede yetkin bir gerillaya dönüştü. Heyecanı ve güçlü katılımıyla karşılaştığı bütün zorlukları aşan öncü bir militandı. Hızla öğrenen ve öğrendiklerini yoldaşlarıyla paylaşarak zenginleştiren özelliğiyle tanındı. Yaşamda fedaileşerek PKK’nin özüne ve fedailik ruhuna ulaşacağının bilincindeydi. Ateşle sınandı ve bir çelik gibi bilendi.
Adım adım değil, koşarak
Şehîd Egîd Civyan’nın dediği gibi; kurmuştu ülkesini beyninde, yüreğinde. Çünkü biliyordu ki bir ülke toprak üzerinde değil, beyinde kurulur önce. Yol uzun ve uçurumlu olsa da aşılıyordu bir bir engeller ve badireler. Düşen her bir beden yolu aydınlatan ışık oldu, dayanak oldu bizi öne atan… Erdal, şehitlerin aydınlattığı zorlu yollarda adım adım değil, koşarak ilerledi. Şahinleşerek halkının acılarına cevap oldu, Zîlanlaşarak düşmanı kalbinden vurdu, Kürt Halk Önderi’nin etrafında örülen kırılmaz çemberin en seçkin ve en parlak ışınlarından oldu. Kurdistan halkına, Önderliğine ve Kurdistan Özgürlük Gerillası’na karşı işlenen hiçbir suçun asla cevapsız kalmayacağının en büyük mesajı ve bunu taşıyan elçisi oldu. BEHDÎNAN
*****
Oğuz, Mersin’de defnedildi
Türk İçişleri Bakanlığına yönelik eylem gerçekleştiren Hasan Oğuz (Erdal Şahin), Mersin’de toprağa verildi.
Oğuz’un ailesini arayan polis, DNA testi için ailenin kan örneği vermesini istedi. Mersin’den Ankara’ya gelen aile, DNA testi için kan örneği verdi. DNA eşleşmesinin ardından aile cenazeyi almak için başvurdu. Oğuz’un cenazesi polis tarafından kaçılarak, Mersin’e götürüldü. Mersin’den Ankara’ya gelen ve DNA testi için kan örneği veren aile, dönüş yolundayken, polisler defin işlemi başlattı. Mezarlık girişini ablukaya alan polis, gelen aile bireylerini de Genel Bilgi Taraması’ndan (GBT) geçirdikten sonra mezarlığa aldı. Oğuz’un cenazesi, abla, kardeş, amca ve halasının olduğu 9 aile bireyi tarafından polis ve zırhlı araçların ablukasında defnedildi.
*****
Soykırım operasyonları
Başkentinde vurulan Türk iktidarı, askeri imha ve siyasi soykırım operasyonlarını arttırdı.
Eylemin ardından önceki gün İstanbul ve Kırklareli'nde polisin sabah saatlerinde birçok eve yaptığı eş zamanlı baskınlar düzenledi. En az 20 kişi gözaltına alındı. Soruşturmaya ilişkin “gizlilik” kararı alındı. Gözaltında bulunan isimlerin avukatları ile görüşmelerine de 24 saat süreyle kısıtlılık getirildi. Türk İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, 26 farklı adreste gözaltına alınan siyasetçi ve sivil toplum örgütü temsilcilerini "örgüte yardım etmekle” suçladı.
18 ilde 90’dan fazla
Siyasi soykırım operasyonları dün de devam etti. Türk İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, saat 08.30 itibarıyla 13 bin 440 personelin katılımıyla operasyonlar başlatıldığını açıkladı. Bakan Yerlikaya, operasyonlar kapsamında Mersin, Wan, Riha, Mêrdîn ve Aydın’da 12 kişinin gözaltına alındığını duyurdu. Yerlikaya, Riha merkezli Mêrdin, Amed, Dilok, Mersin, Şirnex, İstanbul, Bursa, Êlih, Denizli, Adana, Kayseri, Antalya, Konya, Isparta ve Kocaeli olmak üzere 16 ilde yapılan operasyonlarda ise 55 kişinin gözaltına alındığını belirti.
466 operasyon yapılıyor
Yerlikaya, Kuzey Kurdistan kırsalında 3 Ekim saat 08.30 itibarıyla 8 orta çaplı, 458 küçük çaplı olmak üzere 466 askeri imha saldırısını sürdüğünü de paylaştı. Yerlikaya, JÖH, Jandarma Komando ve koruculardan oluşan 960 tim ve toplam 13 bin 440 devlet elemanının katıldığını bildirdi.
*****
Gazeteci Arslan da gözaltına alındı
RTÜK, Halk TV ve Medya Mahallesi programının sunucusu Ayşenur Arslan hakkında inceleme başlattı; savcılık da Arslan hakkında soruşturma açtı. Arslan, dün evinden gözaltına alındı.
Halk TV Yönetim Kurulu Başkanı Cafer Mahiroğlu, Radyo Televizyon Üst Kurulu'nun (RTÜK) inceleme duyurusunun ardından, gazeteci Ayşenur Arslan'ın Medya Mahallesi programını sonlandırma kararı aldıklarını açıkladı.
Mahiroğlu, sosyal medya hesabından “Halk TV, güvenlik güçlerimizin yürüttüğü terörle mücadelenin kayıtsız şartsız yanındadır. Dün yayınlanan Medya Mahallesi programında canlı yayında edilen talihsiz sözler, Halk TV’nin en başta bahsettiğimiz duruş ve bakışının sınırlarını aşmaktadır” dedi.
Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) Başkanı Ebubekir Şahin, konuşmaları nedeniyle gazeteci Ayşenur Arslan ve Halk TV hakkında inceleme başlatıldığını açıkladı. Şahin, “Bu ahlaksız terör sevici zihniyete ve ekranlardaki bu ucube yorumlara tahammül etmemiz mümkün değildir” dedi.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, gazeteci Arslan hakkında “Terör örgütü propagandası yapma” ve “Suçu ve suçluyu övme” suçlarından soruşturma başlatıldı. Arslan, soruşturma kapsamında dün İstanbul’daki evinde gözaltına alındı. İfadesi alınan Arslan serbest bırakıldı.