Asgari ücret 5 bin 200 TL olmalı

  • Bir asgari ücretli yılın 122 günü vergi ve kesintiler için çalışıyor; kazandığı 3 TL’nin 1 TL’sini vergi ve kesinti olarak geri ödüyor. Bu haksızlık ile açlık ve yoksulluk sınırlarına dikkat çeken DİSK, asgari ücretin en az  5 bin 200 TL olması gerektiğini açıkladı.

 

DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, asgari ücretin bir aileyi geçindirebilecek düzeyde belirlenmesi gerektiğini belirterek, en düşük 5 bin 200 TL olmasını önerdi.

Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), asgari ücrete dair görüş, öneri ve taleplerini, dün Genel İş Genel Merkez binasında yaptıkları bir basın toplantısıyla paylaştı. DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, işçi ve emekçinin temel gündeminin yaşanan ekonomik krizle beraber geçim sıkıntısı olduğunu belirtti. Asgari ücretin sembolik bir ücret olmaktan çıkması gerektiğini vurgulayan Çerkezoğlu, asgari ücretin belirlenmesi sürecinde bütün emek örgütlerinin ortak tutum almasının önemine işaret etti. Çerkezoğlu, asgari ücretin milyonların meselesi olduğunu kaydederek, 2018’den beri derinleşen ekonomik krizin sebebinin iktidarın tercih ve politikaları olduğunu ifade etti. Türkiye’nin temel sorunlarından birinin pahalılık ve geçim derdi olduğunun altını çizen Çerkezoğlu, “Geçinebilmek Türkiye’nin temel sorunu. 2022 asgari ücreti ile ilgili de toplumda önemli bir beklenti oluştu. Asgari ücretin insanca yaşanabilir bir ücrete çıkarılması toplu bir talep haline gelmiştir” dedi.

TL’nin hızla değer kaybetmesi

Döviz kurunun karşısında TL’nin hızla değer kaybettiğini anımsatan Çerkezoğlu, şöyle devam etti: “Yaşanan bu kur artışı karşısında hepimizin yoksullaştığı bir dönem yaşıyoruz. Türkiye’de işgücü maliyeti açısından ucuz emek cenneti yaratmaya çalışanlar bu politikaların sorumlularıdır. Asgari ücret, gelir bölüşümü ve gelir dağılımı adaletsizliğinin giderek arttığı ülkemizde kritik bir öneme sahiptir. Asgari ücret sembolik bir ücret olmaktan çıkmış ve son yıllarda giderek ortalama hale gelmiştir. Türkiye asgari ücretle çalışan oranının en yüksek olan ülkelerden biri haline geldi, yani Türkiye toplumu asgari ücretlilerin toplamı haline geldi.”

122 gün devlete çalışıyorlar

Asgari ücret oranının yükselmemesinin nedeninin de sendikalaşma ve grev haklarının kullanılmasının önündeki engeller olduğuna dikkat çeken Çerkezoğlu, şöyle konuştu: “Bir ülkede sendikalaşma oranı ne kadar düşükse asgari ücret bir ortalama ücret haline gelir. Bu kadar geniş kesimleri kapsayan asgari ücretin üzerinde geniş bir vergi kesintisi var. Bir asgari ücretli yılın 122 günü vergi ve kesintiler için çalışmaktadır. Bu yükün toplamı 750 TL’den daha fazladır. Yani bir asgari ücretli kazandığı 3 TL’nin 1 TL’sini vergi ve kesinti olarak geri ödemektedir. Türkiye’nin imza koyduğu sözleşme ve ILO belgelerinde asgari ücret işçinin ailesi ile geçinebileceği bir ücret olarak hesaplanır ve böyle belirlenir ama Türkiye’de bu ücret tek kişinin geçinebileceği şekilde belirleniyor.”

En az 5 bin 200 TL

Dört kişilik bir ailenin asgari geçim şartlarını belirleyen yoksulluk sınırının Kasım 2021'de 10 bin 200 lirayı aştığı, Aralık’ta bunun daha da artacağını öngörerek, bir hanede 2 kişi çalıştığında en azından bir yoksulluk sınırı kadar gelir girebilmesi gerektiğini vurgulayan Çerkezoğlu, "Bu nedenle 2022 yılı asgari ücreti en az net 5200 lira olmalı diyoruz" dedi.

Çerkezoğlu, DİSK olarak taleplerini ise şöyle sıraladı:

* Asgari ücret ülkemizde en düşük ücret değil ortalama ücret haline gelmiştir asgari ücret tespitinde bu gerçek göz önünde olmalıdır.

* Baskılanmış ve güdümlü enflasyon oranlarına göre değil geçim şartlarına göre hesaplanmalıdır.

* Asgari ücret net ödenmelidir, bütün vergi ve kesinti yükü kaldırılmalı, bunlar hazineden karşılanmalıdır.

* Asgari ücret sonrasına uygulanan vergi dilimi yüzde 10 olmalıdır.

* Asgari ücret artışında yoksulluk sınırı kritik olarak ele alınmalı, bir hanede 2 kişi çalıştığında o haneye yoksulluk sınırı kadar gelir girmelidir.

* Vergi ve prim desteği sağlanmalıdır.

* En düşük emekli aylığı asgari ücret düzeyinde olmalıdır.

* Sendikalaşma ve Toplu Sözleşme önündeki engeller kaldırılmalıdır.

 

Yoksulluk sınırı: 10 bin 335 TL

DİSK Birleşik Metal-İş Sendikası Araştırma Merkezi (BİSAM), periyodik araştırması kapsamında açlık ve yoksulluk sınırlarını açıkladı. BİSAM'în açıkladığı verilere göre, dört kişilik bir ailenin sağlıklı beslenmesi için aylık yapması gereken harcama tutarı yani açlık sınırı 2 bin 988 TL’ye çıkı. Bunun üzerinden hanehalkı tüketim harcamaları esas alınarak yapılan hesaplama sonuçlarına göre yoksulluk sınırı da 10 bin 335 TL oldu.

 

Yoksulluk artıyor ama milyonerler de

CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba

CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, yazılı basın açıklamasında son dönemlerde önlenemeyen kur yükselişinin yarattığı yoksulluğun yanı sıra sürekli artan milyoner sayısına dikkat çekti.

Döviz kuru arttıkça, Türk Lirası kar gibi erimeye devam ediyor. Kurun sürekli olarak artmasından kaynaklı milyonlarca çalışan artık her gün değil saat başı yoksullaşırken, milyoner sayısı da artmaya devam ediyor. BDDK'nın son aylık verisine göre; banka hesaplarında bir milyon TL ve üzeri mevduata sahip olan kişi sayısı 376 bin 787 kişiye çıktı. Bu milyonerlerin 34 bin 425'i ise döviz milyoneri oldu. Bu sayı Türkiye'de salgının başladığı tarih olan Mart 2020’de ise 246 bin 120 kişiydi. Yine Mart 2020’de 246 bin 120 milyonerin, 25 bin 876'sı döviz milyoneriydi.

Mart 2020’den Eylül 2021’e kadar geçen zamanda toplam milyoner sayısı yüzde 53 artarken, döviz milyoneri sayısı ise yüzde 33 oranında arttı. Eylül 2021 itibarıyla milyonerlerin ( döviz milyonerleri dâhil) toplam mevduat değeri 2 trilyon 392 milyar TL oldu. Bu tutar, salgının başladığı Mart 2020’de ise 1 trilyon 547 milyar TL idi. Salgından bugüne milyonerlerin mevduat değerlerinde yaşanan artış ise yüzde 54 oranında.

Bu rakamlara işaret eden Ağbaba, ekonomik krizin emekçiyi, emekliyi, yoksulu ve işsizi vururken, ülkedeki bir avuç azınlığın servetine servet katmaya devam ettiğini belirterek, “Asgari ücretlinin, emeklinin, kamu çalışanlarının açlık ve yoksulluk sınırı altında geçimini kıt kanat sürdürmeye devam ederken, milyoner sayısı salgından bugüne yüzde 53 oranında artması, Türkiye'de gelir adaletsizliğinin geldiği son noktadır” dedi.

“Kur artışına bağlı olarak milyonlarca aile açlığa ve yoksulluğa mahkum olurken, servetine servet katan bu milyonerlerin nasıl arttığını merak ediyoruz” diyen Ağbaba, şöyle devam etti: “Milyonlarca çalışanın yoksullaştığı, açlık sınırı altında yaşamaya mecbur kılındığı bu ortamda, bu milyonerleri kim olduğunu açıkça merak ediyoruz. Türkiye'de 10 milyona yakın asgari ücretli açlık sınırı altında yaşarken, 8 milyon emekli asgari ücretin dahi altında emekli aylığı alırken, sadece dövizden milyoner olanların sayısı yüzde 33 oranında arttı.”

 

Benzin, motorin ve LPG'ye zam

Dolardaki yükselişin ardından benzine 52 kuruş, motorine 50 kuruş zam kararı alındı. Zamların 20 Kasım Cumartesi gününden itibaren geçerli olacağı öğrenildi. LPG'de ise 52 kuruş zam beklentisi olduğu ancak zammın Pazartesi gününe kalabileceği belirtildi.

 

11 bin 466 şirket kapandı

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) verilerine göre, yılın ilk 10 ayında kapanan şirket sayısı 11 bin 466'i buldu.

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Ekim ayına ilişkin kurulan ve kapanan şirket istatistiklerini açıkladı. Buna göre; Ekim 2021’de bin 599 şirket kapanırken, yılın ilk 10 ayında kapanan şirket sayısı 11 bin 466 oldu. Kapanan şirket sayısı 2020’nin aynı ayına göre yüzde 19 artarken, kapanan kooperatif sayısı ise yüzde 43 yükseldi.

 

Devlet bankaları faizi düşürdü

Merkez Bankası’nın (TCMB) önceki günkü faiz indirimi kararı sonrasında dün kamu bankaları harekete geçti. Kamu bankaları, kredi faiz oranlarında ürün ve vade yapısına göre 100 baz puana kadar değişen oranlarda indirime gitti.

Konut kredilerinde de indirime giden kamu bankaları, sıfır konutlar için kredi faiz oranlarını, dünden geçerli olmak üzere 1 milyon TL altı tutarlarda yüzde 1,20’ye; 1 milyon TL üzerindeki tutarlarda ise yüzde 1,29’a düşürdü.

Kamu bankaları 25 Ekim’de de kurumsal ve konut kredi oranlarında indirime gitmişti.

TCMB, son üç ayda politika faizini toplamda 400 baz puan indirerek yüzde 19’dan yüzde 15’e çekti. Bu dört ayda dolar/TL 8,27’den 11,31’e kadar çok sert yükseliş kaydetti.

Bankalar arasındaki faiz oranı değişimleri nedeniyle geri ödenecek tutarlar da farklılık gösteriyor.

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.