Bakırhan diasporaya seslendi

Tuncer Bakırhan
- DEM Parti Eşbaşkanı Tuncer Bakırhan, Berlin’deki halk buluşmalarına katılarak, “Siz bu mücadelenin kenarında değil tam merkezinde yer alıyorsunuz” dedi.
HAKAN TÜRKMEN /BERLİN
Tuncer Bakırhan, bir dizi temasta bulunmak için Berlin’e geldi. Villa Müzikhol’deki halk buluşmasına yüzlerce kişi katıldı. Dünyadaki savaşlara ve Ortadoğu’daki güncel gelişmelere işaret eden Bakırhan, Kürdistan’daki savaşın faturasının sadece Kürtlere değil Türkiye toplumuna da kesildiğini belirtti. Bakırhan, “3 trilyon dolar, sadece Kürtler ana dilinde konuşmasın diye harcandı. Bu kaynaklar emekliye, yoksula, gençlere gitseydi bugün başka bir Türkiye konuşuyor olurduk” dedi.
Erdoğan’ın adaylığı için değil
Barış sürecine ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Bakırhan, “Süreç yalnızca resmi görüşmelerle sınırlı değildir. Devlet kapıyı çalmış olabilir ama masa, halkın örgütlülüğüyle kurulur. Bu masa, Erdoğan’ın adaylığı için kurulan bir platform değil; Kürt halkının, Alevilerin, kadınların, gençlerin eşit yurttaşlık taleplerinin bir araya geldiği bir masadır. 5 seçimdir Erdoğan'a oy vermeyen biziz. Onun önünü açanlar, mücadele etmeyenlerdir” diye konuştu.
Bu masa kandırmaca değil
Bu sürecin geçmiş dönemlerden ders çıkarılarak yürütüldüğünün altını çizen Bakırhan, “Bu masa bir kandırmaca değil. Bu masa, Şêx Seîdlerden, Seyit Rızalardan, Mazlumlardan gelen direnişin ürünüdür. Kimliksiz bırakılmaya çalışılan bir halk, bugün Berlin’den Rojava’ya kadar örgütlü bir şekilde varlığını sürdürüyor” dedi. Sürecin başarısında halk desteğinin önemine vurgu yapan Bakırhan, “Eğer halk destek verirse bu süreç yasal ve anayasal değişimlere zemin hazırlayabilir. Sadece hükümete değil, bize de bağlı” ifadelerini kullandı.
Ortadoğu’da bir aktörüz
Manipülasyonlara karşı da uyaran Bakırhan, şöyle konuştu: “Bizi kim kandırabilir? Diyarbakır’da değil, Berlin’de, Arjantin’de örgütlü bir halktan söz ediyoruz. ‘Jin Jiyan Azadî’ şimdi Hindistan’dan Şili’ye kadar ses veriyor. Bu halk artık kandırılamaz. Kürtleri kandırma süreci değildir. Taleplerimizi onurluca savunuruz. Ortadoğu’da siyaseti yönlendiren bir aktörüz.”
Boyun eğmeyen bizleriz
Kürt Halk Önderi Öcalan’ın kararlı duruşunun altını çizen Bakırhan, şöyle devam etti: “Sayın Öcalan, devlet yetkililerinin bulunduğu bir ortamda açıkça ifade ediyor: ‘Her şeyimden vazgeçerim ama Kürtlüğümden asla.’ O, Marx’ın yarım bıraktığı fikirleri Ortadoğu’nun gerçekliğine göre yeniden yorumlayan bir önderdir. Demokratik İslam’dan, eşit yurttaşlıktan söz eden bir isimdir. Onu kandıramazlar. Mücadele eden, devlete boyun eğmeyen bizleriz.”
Çözümün merkezindesiniz
Çözüm için yasal düzenlemelerin de önemine vurgu yapan Bakırhan, şunları söyledi: “Biz, sürgündekilerin, zindandakilerin, dili yasaklananların, kimliği tanınmayanların da dahil edileceği anayasal ve yasal düzenlemelerden yanayız. Bunun için mücadele ediyoruz. Elbette zindanlardaki siyasetçiler çıkmalıdır. Elbette süreçte tuzaklar da olacaktır. Sürgünde de olsanız mücadelemizden vazgeçmediniz. Siz bu mücadelenin kenarında değil tam merkezinde yer alıyorsunuz. Berlin’de, Köln’de, İsviçre’de yaşayanlar, ‘Biz ne yapabiliriz ki?’ demeyin. Bu toplantıların kendisi bile büyük anlam taşıyor. Bize güç veriyor.”
Aleviler ile buluşma
Berlin temasları kapsamında Berlin Alevi Toplumu (BAT) Cemevi’ni de ziyaret eden Bakırhan, burada Alevi toplumunun temsilcileriyle bir araya geldi. BAT Cemevi Başkanı Dr. Yüksel Özdemir, Almanya’da Alevilerin elde ettiği kazanımları aktararak, “2002'den bu yana cemevlerimiz ibadethane olarak tanınıyor. Almanya’da 20’ye yakın okulda Alevilik dersi veriliyor. Üniversitede kürsülerimiz var. Türkiye’deki durum ise tam tersi” dedi.
İnkarcı zihniyet değişmeli
Bakırhan, Alevilerin yüz yıllardır süren direnişine dikkat çekerek, “Bu mücadele bizim de mücadelemizdir. Türkiye'deki inkarcı zihniyetin değişmesi gerekiyor. Alevi öğretisi, eşit yurttaşlık ve demokratik bir sistem için bize ışık tutuyor” dedi.
Tuncer Bakırhan, Türkiye'nin demokratikleşmesi için üç temel talebi şöyle sıraladı: “Ana dilde eğitim hakkı. Yerel demokrasi. İnanç özgürlüğü ve tüm inançlara eşit mesafe.”
Yeni bir anayasaya ihtiyaç olduğunu kaydeden Bakırhan sorulara da yanıt vererek, şöyle devam etti: “ Elinde silahı bırakmış insanlar dışarıda olacak da Selahattin Demirtaş içeride mi kalacak? Bu kabul edilemez. Hukuk ve ceza sistemi yeniden düzenlenmeli, düşünce suçları ortadan kaldırılmalı. Ayrıca siyasi tutuklulara yönelik infaz düzenlemesi yapılmalı. Kayyumla görevden alınan belediye başkanları geri dönmeli. Halk kimi seçtiyse, o yönetmeli.”
Demokratikleşme için birlik
Konuşmasını birlik mesajıyla tamamlayan Bakırhan, “Bu süreç sadece Kürtlerin değil, Alevilerin, kadınların, gençlerin ve tüm mazlum halkların mücadelesidir. Ortadoğu’da DAİŞ barbarlığına karşı direnenlerin çoğu Alevidir. Demokratikleşme için birlikte yürüyeceğiz. Devlet doğru adım atarsa, biz de atarız. Ama Aleviler ve Kürtler yine yok sayılırsa, mücadelemiz kaldığı yerden devam eder” diye tamamladı.
* * *
Uzun bir maraton başladı
Tuncer Bakırhan gazeteci Deniz Babir’e yaptığı açıklamada sürecin başarısının halkın sahiplenmesine bağlı olduğunu vurguladı. Üç günlük ziyaret için Berlin’de olduğunu belirten Bakırhan, “Halkımızla demokratik kitle örgütleri ve siyasi partilerle, dernek ve vakıflarla görüşme için geldik. Dünyanın dört bir yanında bu süreci anlatacağız. Berlin’den Amed’e, Londra’dan Batman’a kadar her yerde halkımızla buluşacağız. Bu mücadele hepimizin” dedi. Sürecin başarıyla tamamlanması için Türkiye ve Kürdistan’da 2 bin toplantı planladıklarını hatırlatan Bakırhan, “Bir heyetimiz Amerika’da. Ben buradan İngiltere’ye gideceğim. Başka heyetlerimiz de gelecek. Toplumumuz nerede yaşıyorsa küçük büyük demeden hepsine ulaşıp bu süreci anlatacağız. Hepimiz için uzun bir maraton başladı. Kazanacağımıza inanıyoruz. Diaspora ve bölge demeden her birimiz bu sürecin bir paydaşı olmalıyız. bu sürecin başarasını türkiyeye oradaki ittifaklarımıza bırakmamız gerekiyor. Buradaki her buluşmamız ülkeyi çok pozitif etkiliyor, kitlesel buluşmalar umut yaratıyor.”