Baskıya son verin, arabulucu olun

• Hamburg’da Alman Ceza Kanunu’nun 129b maddesinden yargılanan Nihat Asut, “Almanya, Kürtlere yönelik baskı politikalarını sonlandırmalı; Türkiye devleti ile Kürtler arasında arabulucu olmalı. Son nefesime kadar Kürt mücadelesi içerisinde olacağım” dedi.

M. ZAHİT EKİNCİ/HAMBURG

“Kürdistan İşçi Partisi (PKK) adına Kiel ve Lübeck’te faaliyet yürüttüğü” iddiasıyla 12 Mart 2025’te tutuklanan Nihat Asut ve tutuksuz yargılanan bir Kürt aktivist hakkındaki davaya Hamburg Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam edildi. Hamburg Cezaevi’nde tutulan Asut, 8 Ekim’de görülen duruşmasında yaptığı yazılı savunmada Kürt halkının kriminalize edilmesine tepki göstererek, Rêber Apo tarafından başlatılan sürecin desteklenmesinin önemine vurgu yaptı.

Yasal faaliyetler suç sayıldı

Asut, mahkemeye sunduğu dilekçede hem kendisinin hem de ailesinin birçok Kürt ailesi gibi Türk devletinin inkar ve imha politikalarının mağduru olduğunu vurguladı ve şu ifadelere yer verdi: “Kürt halkının baskıya uğraması ve varlığının inkar edilmesi beni bu mücadelenin parçası yaptı. Gerek Kürdistan'da, gerekse sürgünde bulunduğum Avrupa'da Kürt halkının özgürlüğü için kesintisiz mücadele ettim. Mücadele ederken herhangi bir şiddet eyleminde veya illegal faaliyetlerde bulunmadım. Kürt halkının varlığının kabulü için yürütülen yürüyüş, miting gibi organizasyonların bizzat içinde yer aldım. Başsavcılığın iddianamesinde yer alan ‘örgütün çıkarları lehine etkinliklerin organize edilmesinde yer almak’ suçlaması da benim bu yasal faaliyetlerimi yansıtmaktadır.”

‘Barış süreci desteklenmelidir’

Asut, Rêber Apo tarafından 27 Şubat'ta yapılan Demokratik Toplum Çağrısı ile yeni bir sürecin başladığını belirterek, bu sürecin desteklenmesi gerektiğini söyledi. Avrupa devletlerinin da bu sürece kayıtsız kalmamaları gerektiğini ifade eden Asut, şöyle devam etti: “Kürt tarafı baştan beri süreci çekincesiz sahiplenmiştir. Öcalan, silahlı mücadelenin sona erdiğini; bundan sonra mücadelenin barışçıl ve demokratik yollarla yürütüleceğini ifade etmiştir. Bu süreci tüm kalbimle destekliyorum. Ben de silahlı mücadelenin sona ermesini ve Türkiye'de yaşayan tüm insanlar için kalıcı bir barışın sağlanmasını istiyorum. Ancak Kürt tarafının tek taraflı çabalarının çatışmaları önlemeye ve kalıcı barış ortamı sağlamaya tek başına yetmediği açıktır. Bu nedenle hem beni yargılayan Almanya hem de diğer Avrupa ülkeleri başlayan barış sürecine katkı sunmalıdır. Federal Almanya, Kürtlere yönelik baskı ve takibat politikalarını sonlandırmalı; bunun yerine Türkiye devleti ile Kürt kurumları arasında arabuluculuk rolü üstlenmelidir.”

Son nefesime kadar

Kendi mücadelesindeki kararlılık ve ısrarını da vurgulayan Asut, “Son nefesime kadar Kürt mücadelesi içerisinde olacağım. Kürt halkı özgürleşene kadar demokratik araçlarla mücadele etmeye devam edeceğim; başka türlü davranmak kendimden vazgeçmek anlamına gelir” dedi.

10 Eylül’de davası başlayan Asut’un duruşmaları 14 ve 15 Ekim; 5, 6, 17, 19, 27 ve 28 Kasım ile 2 ve 3 Aralık tarihlerinde devam edecek.