Benimle gurur duyun!

• Pîr Çeko’nun annesi Kîne Ana oğlunun ferman sürecinde kendisine şunları söylediğini aktardı: “Ölüm zaten var. Ben ölsem de sesim dünyada yankılansın. Şehit düştüğümde benimle gurur duyun!”

 

Öncülük özelliğiyle dikkat çeken, inançlı ve yurtsever bir genç olan Pîr Çeko (Seed Ali Bedel)), inancı ve kültürüne olan sevgisiyle Şengal’de herkesin yüreğinde yer ediniyordu. Onu bir kez görenler bile kararlı, kendinden emin ve güçlü duruşundan etkileniyordu. Cesareti, Şengal sokaklarında hala bir efsane gibi dolaşıyor. YBŞ komutanları olan Şehit Pîr Çeko ve Agir Cefrî, 27 Şubat 2023’de Türk devletinin hava saldırısı sonucu şehadete ulaştı. Şehit Pîr Çeko Şengal’de cesaretin ve yürekliliğin örneği olarak anılıyor. Genç yaşına rağmen etkili bir komutan ve devrimci olmayı başaran Şehit Pîr Çeko’nun fotoğrafları her Êzîdî’nin evinin baş köşesinde yer alıyor. Şehadetinden etkilenen çok sayıda genç, YBŞ saflarına katılıyor.

 

 

Şengal’e geri döndü

Pîr Çeko’nun annesi Kinê Ana, 3 Ağustos 2014 fermanının 11. yıl dönümü dolayısıyla Rojnews’e konuştu. Ferman zamanı oğlu Pîr Çeko’nun yaşça küçük olduğunu ifade eden Kinê Ana o dönemi şu sözlerle anlatıyor: “DAİŞ çeteleri geldiğinde Şengal’den Güney Kürdistan’daki kamplara geçtik. Pîr Çeko’nun abisi KDP peşmergesiydi. O dönem Almanya yolları açıldı ve abisi Avrupa’ya geçeceğini söyledi. Pîr Çeko yaşça küçük olmasına rağmen abisinin yerine geçmek istedi. O dönem eğitimine devam etmesini istedik ama devam etmedi. Şengal’e gidip savaşa girmek için çok ısrar etti. Silah kaldıramazsın desek de bizi dinlemedi. Şengal’e geçtikten sonra birkaç arkadaşıyla birlikte peşmerge saflarında devam ettiler.

Onursuzluğa tahammül edemiyorum

Birkaç ay sonra babasını arayarak ‘Onursuzluğa daha fazla tahammül edemiyorum, arkadaşların (gerillaları kastediyor) yanına gideceğim. Buradaki peşmergelerin onursuzluk dışında hiçbir şeyle ilgisi yok. Ama arkadaşlar diğer ülkelerden gelip bizim için canlarını feda ediyor. Peşmergelere bakıyorum ne savaşıyorlar ne de başka bir şeyden haberleri var’ dedi. Babasıyla birlikte savaşın ağır olduğunu ve küçük olduğu için yapamayacağını söyledik. Ama bizi dinlemedi. Bir hafta sonra babası onu aradığında telefonunun kapalı olduğunu gördük. O zaman babası gerillaların yanına gittiğini anladı. Arkadaşları da bize aynı şeyi söyledi.

 

 

Biz de senin arkandayız

Oğlum bir kez kampa geldi ama kalmak için gelmediğini söyledi. Babası o zaman ona neden peşmergelerden ayrıldığını sordu o da ihanetten başka bir şey yapmadıklarını söyledi. Bize dönüp, ‘Ölüm zaten var. Ben ölsem de sesim dünyada yankılansın. Artık peşmergelerin yanına dönmeyeceğim. Şehit düştüğümde benimle gurur duyun’ dedi. Babası ‘Yolun açık olsun. Böyle bir karar verdiysen biz de arkandayız’ dedi. Kamptan ayrıldıktan sonra biz de Şengal’e döndük. Duhola’ya geldiğimizde sadece birkaç ev vardı, özellikle oğlumuz için dönmüştük. Arkasından geldiğimizi görünce çok mutlu oldu.

Reqa hamlesine katıldı

Arkadaşların (gerillalar) yanındayken çok coşkulu ve moralliydi. Bir dahaki gelişinde Reqa’yı özgürleştirme hamlesine katılacağını söyledi. İstemediğimiz halde bizi dinlemeyip gitti. İnsanlar konuşmasın ve moralimizin olmadığını düşünmesin diye mutlu görünmeye çalıştık. Babası ‘İstediği buysa müdahale etmeyelim’ dedi. Bazıları ‘Oğlunuz şehit düştü bu yüzden ondan haber yok’ diyordu. Bazı kişiler, ‘Sizden kimse DAİŞ’in elinde değil, neden oğlunuzu Req’ya gönderdiniz’ diyordu. Tüm bunları duymazdan geliyordum ama yüreğim yanıyordu. Arkadaşları gelip ‘Size selamları var, yakında dönecek’ dedi. Özgürleştirme hamlesine katılan tüm gençlerimiz sağlam döndü.

 

Êzîdî kadınları kurtardı

Birçok zorlukla karşılaşmışlardı. Günlerce DAİŞ çetelerinin arasında kalıyorlar, Şehit Zerdeşt onlara takviye gönderiyor. Reqa operasyonu sırasında Êzîdî kadınları kurtarıyor ve bundan da büyük mutluluk duyuyor. Bazen bizi ziyarete geldiğinde de öyle boş durmazdı. Sürekli telefonla işlerini hallederdi, hiç durmazdı. Allah düşmanların, casusların ve hainlerin evlerini başına yıksın. O sadece Êzîdî esirler ve yoksullar için çalışıyordu.” ŞENGAL