Bin 412 hasta tutsak var

İHD hasta tutsak açıklama
- İHD’nin açıkladığı güncel rapora göre; Türk cezaevlerinde en az 335’i ağır, bin 412 hasta tutsak bulunuyor. İHD, hasta tutsakların tahliye edilmesi gerektiğini belirtti.
İHD Merkezi Hapishaneler Komisyonu, “Hasta Mahpuslar Raporu”nu açıkladı. İHD Amed Şubesi’ndeki toplantıda konuşan İHD Eşbaşkanı Hüseyin Küçükbalaban, hasta tutsaklara ilişkin Adalet Bakanlığının sağlıklı veri paylaşmaktan imtina ettiğini belirterek, "Veriler, sadece buz dağının görünen kısmı” dedi. Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın 27 Şubat’ta yaptığı “Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı”na dikkat çeken Küçükbalaban, "Devletin henüz bir yol haritası ortaya koymadığını görmekteyiz. Geçmişle yüzleşme, ‘umut hakkı’nın sağlanması konusunda adım atılması, iyi niyeti ortaya koyacak adımlar olacak. Atılacak adımların başında hasta tutsakların geldiğini söylemek istiyorum. Adalet Bakanlığı buradaki verilerimizi alarak derhal Meclis'e değişiklik paketi getirmelidir. Bunun içinde hasta tutsaklar ve ‘umut hakkı’ yer almalıdır” diye konuştu.
Ardından İHD Genel Merkez Yöneticisi Nuray Çevirmen ile İHD Merkezi Hapishaneler Komisyonu Üyesi Yusuf Erdoğan, raporu açıkladı. Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğünün açıklamış olduğu istatistiğe göre; 7 Nisan 2025 tarihi itibarıyla 395 açık ve kapalı cezaevinde 403 bin 60 tutuklu ve hükümlünün bulunduğunun hatırlatıldığı raporda, cinsiyete, infaz durumuna, hastalık çeşidine ve cezaevlerine göre kategorize edilen veriler yer aldı.
335 tutsak ağır hasta
Tespit edilen hasta tutsakların sağlık durumlarına dair bilgilerin hekimler tarafından değerlendirildiğinin belirtildiği raporda, Türk cezaevlerinde 161’i kadın, bin 251’i erkek olmak üzere en az bin 412 hasta tutsağın bulunduğu aktarıldı. Raporda, şunlar belirtildi: “Ağır olarak tarif edebileceğimiz 335 mahpus bulunmaktadır. Bunlardan 230’u tek başına yaşamını devam ettiremiyor. Desteğe ihtiyacı olan 105, sürekli kontrol edilmesi gereken 188, ameliyat olması gereken 38, tedavi edilmesi gereken 21, tanı konulması gereken 34, hastalığı takip edilmesi gereken 247, ortopedik engeli olan 8, görme engeli olan 23, işitme engeli olan iki hasta tutsak var."
Rapordaki tespitler
Raporun devamında şu tespitlere yer verildi:
* Hastane sevkleri, tek kişilik ebatlarda bölmelerde ve insanlık onuruna yakışmayan nakil araçlarıyla yapılmakta ve bu durum sağlık hakkı bakımından ciddi sıkıntılara neden olmaktadır.
* Kelepçeli muayene dayatması ve hasta-doktor mahremiyetini yok sayan muayene odasına jandarma ve gardiyanların girmesi de sağlık hakkı ihlali oluşturmaktadır.
* Jandarma tarafından yapılan insanlık onuruna aykırı bir şekilde ağız içi arama dayatması ve insan onurunu yok sayan uygulamalar nedeniyle de hasta mahpuslar hastanelere gidemiyorlar.
* Hasta mahpuslar zamanında revire çıkarılmıyor, revirlerden polikliniklere ve polikliniklerden 3. basamak sağlık hizmetlerine sevk işlemlerinde ise aylarca sırada bekletiliyorlar.
* Ağır olanlar dahil mahpuslar yatağa kelepçeleniyor. Diş çekimleri, kan alımı ve tüm muayenelerde kelepçeler çıkartılmıyor.
* Mahpusların bulundukları koğuş ve hücreler yeterince ısıtılmıyor, havalandırılmıyor.
* Temiz suya ve sıcak suya erişim imkanları kısıtlanıyor.
* İaşe bedelleri yetersiz, yemekler besleyici değil, miktarı az; yemekler plastik kaplarda veriliyor.
* Kimi hapishanelerde mahpuslar aşırı kalabalık koğuşlarda tutuluyor.
* Yüksek Güvenlikli Kapalı Hapishanelerde mahpuslar tek başlarına hücre tipi odalarda tutuluyor. Avluya açılan tek penceresinin parmaklarının üzeri de de tel kafeslerle kapatılmıştır.
İHD'nin önerileri
Raporun son kısmında ulusal ve ulusalararası sözleşmelere dikkat çekilerek, şu öneriler sıralandı:
* Hasta mahpusların acil ve kalıcı tedavileri yapılmalı, hapishane koşullarında tedavisi yapılamayan/yapılmayan hasta mahpusların da acilen infazları durdurulmalıdır.
* Ağır hasta mahpusların tümü tam teşekkülü herhangi bir hastane raporuna istinaden derhâl salıverilmeli, tedavileri ailelerinin yanında sürdürülmeli ve sağlık sigortası devlet tarafından karşılanmalıdır.
* Mahpusları ruh ve bedensel bütünlüklerine yönelik tehditler ortadan kaldırılmalı, insan onuruna yaraşır uygulamalar geliştirilmelidir.
* Yeterli ve sağlıklı beslenmek temel insan hakkıdır. Sağlık sorunları olan mahpusların buhakları iade edilmeli.
* Hastaların revire çıkarılmaları, hastaneye sevkleri hızlandırılmalıdır. Teşhis, tedavi ve kontrollerinin uzman hekimler tarafından yapılması sağlanmalıdır.
* Hastaların havasız, kışın soğuk, yazın sıcak ringler ile hastaneye sevk edilmesi, hastane önlerinde ringler içerisinde saatlerce bekletilmesi uygulamalarına son verilmelidir.
* Kelepçeli muayene ve tedavi yöntemi uygulamasından vazgeçilmelidir.
* Her hasta mahpusun tıbbi etik gereği, her hastaya uygulanması gerektiği gibi, mahremiyetine saygı gösterilen bir ortamda, insan onuruna yakışır bir şekilde sağlık hizmeti alma hakkı vardır.
* Adli Tıp Kurumu sağlık sebebiyle infazın ertelenmesi raporlarında son ve tek merci olmaktan çıkarılmalı ve tam teşekküllü hastaneler ve üniversite hastanelerinin raporları da kabul edilmelidir.
* Sağlık sebebiyle infazın ertelenmesi kararlarında cumhuriyet savcılarının takdir yetkisi kaldırılmalı, hastanelerin verdiği raporlar esas alınarak cezaların infazları ertelenmeli.
* AİHM’in Gurban/Türkiye grup kararları uyarınca müddetnamelerinde yaşları ve sağlık durumları dikkate alınarak tahliye olabilecekleri uygun bir tarih yer almalıdır.
* Cumhurbaşkanının sağlık sebebi ile mahpusları af yetkisini düzenleyen genelgesi değiştirilmeli, Cumhurbaşkanı ağır hasta mahpuslar ile ilgili yetkisini ayrım gözetmeksizin kullanmalıdır.
* Türkiye’nin mevcut infaz rejimi BM Mandela Kurallarına uyumlu hale getirilecek şekilde değiştirilmeli, TMK bakımından infazda ayrımcılığa son verilmelidir. AMED