Bir fotoğraf, bir tarih ve toplumsal gerçeklik

Forum Haberleri —

  • Resmi değil, resmin arka perdesidir bize hikâyeyi anımsatan.
    Bir karede birçok şeyi anlatan görüntüyü yakalayabiliriz. Belki de bu kare Kürdistan’ın işgal, sömürge, imha ve inkâr gerçekliğine dair bir kare olacaktır.

Serdar SEMSÛR 

Bir resim, ya da bir kare tek başına çok şey ifade edebilir. Bazen hüzün, bazen sevinç ve bazen de çok daha fazlası, belki de ikisi bir arada.

Bazı resimler vardır ki bizi güldürür, mutlu ederler. Bazı resimler ise bizi hüzünlendirirken, bir başka resim çıkar karşımıza; çok daha farklı bir algı ve duygu yaratır bizde. Belki de bu resim tek başına toplumsal ve tarihsel bir gerçekliği temsil eder bizler için.

Yaşanan bir olay, hissedilen duygular vardır, herkesi ilgilendiren o karede. Herkesin az çok bildiği şeyleri tek karede bütünleştirmiştir aslında. Bizlere görünen ve bizlerden gizlenen gerçekler vardır, olayların ve yaşananların ardında.

Bazı resimler kalıverir bütün tarihsel gerçekleriyle, kendisiyle yaşatır bütün tarihsel olayları ve gerçekleri. Bizim içimizde bir iz bırakır. Bir an olmaktan çıkar bir anı olur, bir tarih olur, bir belge, bir ispat olur ve belki de geriye kalan en canlı hafıza oluverir.

Yaşanan bir olay olmaktan çıkar ve yaşanmakta olan tarihin bir parçası olur bizler için. Bir kişinin bakışında bile tarihsel bir gerçekliği okuyabiliriz eğer doğru gözler ile bakmayı bilirsek, doğru kareyi yakalayabilirsek.

Her resmin bir hikayesi vardır, fakat bazı resimler hikayelerin resmi oluverir tek başına. Canlandırır bir karede tarihsel olayları ve aynı zamanda an’ın ta kendisini.

Resmi değil, resmin arka perdesidir bize hikâyeyi anımsatan.

Bir karede birçok şeyi anlatan görüntüyü yakalayabiliriz. Belki de bu kare Kürdistan’ın işgal, sömürge, imha ve inkâr gerçekliğine dair bir kare olacaktır.

Bazen patlayan bombanın ardından ortaya çıkan toz ve duman, bazen bir kadın, bazen ise bir gerilladır bu karenin odağını dolduran.

Halepçe, Dersim, Şengal, Maraş, Kobanê ve birçok örnek daha var aklımıza gelebilecek, gözlerimizin önünde dirilecek olan. Bunlara bir örnek ise, geçtiğimiz günlerde basının yakaladığı, belki de farkına varmadan da olsa, bizler için yayınladığı bir görüntüydü.

Karelerde görünenin arka planı çok daha derin olur bazen; önemli olan, bunun farkına varmaktır. Çünkü farkındalık bir uyanma halinin işaretidir ve gördüğümüz karenin değil, göremediğimiz karenin arka planıdır bizi etkileyen.

Gönülle bakmayı bize dayatan da böylesi hikayelerin var oluşudur.

Bu kare de tarihsel, güncel ve geleceğe dair söylene bilinecek çok şey var.

Güney Kürdistanlı yaşlı bir amcanın, kendi domates tarlasının ortasında gün ortasında bulduğu patlamamış F-16 kazanı. Karede ki yaşlı amcanın oturuş şekli kendi başına, bakışlarında ki derinlik ayrı bir şekilde bu amcanın hikâyesini anlatıveriyor.

Peki bu yaşlı amcamız ne düşünüyor? Ne hissediyor? Onun hikayesinde biz Kürdistan toplumunun içinde bulunduğu durumu, Kürdistan’ın tarihsel gerçekliğini doğru çözümleyebiliyor muyuz? Yoksa savaş ve toplumsal gerçekliğe uzak ve yabancı gözlerimiz mi var?

Bir kare, ama normal bir kare değildir karşımızdaki. Belki de şu an ki imha, inkâr, sömürge ve işgal gerçekliğini tek başına yansıtabilecek sayılı karelerden biridir bu resim. Bu resim bugünü tarihe en güçlü şekilde kayıt edebilecek belgelerden biridir.

Her kare kendi başına bir belge, bir tarihtir

Tarihin derinliklerine inmiş, yaşanan anın tarihi boyutunu gözlerinin önünden geçirip, halkının özgürlükleri uğruna kıyımlardan geçtiği demleri mi düşünüyor, diye bir his doğuruyor insanda.

Nede olsa olayın yaşandığı yer Asos Süleymaniye hattı. Uzun bir tarih boyunca belki de onlarca yıkım ve katliamlara şahitlik etmiş bir yer.

Bu domates tarlasında bulunan kazanın düşüp de patlamadığı o yerin uzun bir hikayesi vardır. Umut, yaşam, inanç, sevinç, varoluş ve hüzün; kan, savaş ve inkâr edilenlerin meskeni olarak da düşünebiliriz bu bölgeyi.

Kare bize bir bölge gösterdi, yüreğimizse bize yitik bir ülkeden özgürlüğe gidişi gösteriyor...

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.