Bir grup gerillayla mesaj

Gerilla / foto:AFP

Gerilla / foto:AFP

  • Kürt Halk Önderi'nin çağrısıyla kongresini toplayarak fesih ve silahlı mücadeleyi sonlandırma kararı alan Kürt tarafı, barış ve demokratik çözüm için bir adım daha atmaya hazırlanıyor. 
  • DEM Parti'nin, Rêber Apo'nun yeni bir çağrıda bulunacağı açıklamasının ardından, KCK Dış İlişkiler Sözcüsü Zagros Hiwa bir grup gerillanın silahlarına veda edeceğini söyledi. 
  • Türk hükümeti de bu yönlü beklentisini dile getiriyor. MİT Başkanı İbrahim Kalın, bu sürecin devlet ayağı için Federe Kürdistan'da çeşitli temaslarda bulundu. 
  • Federe Kürdistan Başkanlığı Sözcüsü, PKK'nin somut adımlara devam ettiğini, ancak bu sürecin tek taraflı olmayacağının altını çizerek, Türk devletinin de adımlar atacağını söyledi.
  • MİT Başkanı, Federe Kürdistan'dan döndükten sonra  Colemêrg bölgesini günübirlik ziyaret ederek, 'sürece karşı' diye adı gündeme gelen 2. Ordu Komutanı Levent Ergün ile görüştü.

DEM Parti Sözcüsü Ayşegül Doğan'ın önceki günkü açıklamaları, KCK Dış İlişkiler Sözcüsü Zagros Hiwa tarafından teyit edildi. Buna göre; bir grup gerilla, sivil toplum kuruluşlarının ve ilgili tarafların hazır bulunacağı bir törenle silahlarına veda edecek. Bundan sonra Türk iktidarının, Kürt Halk Önderi'nin fiziki özgürlüğünün sağlanması, demokratik siyaset ve hukuki zemin için yasal/anayasal düzenlemelerin yapılmasıyla ilgili atacağı adımlara göre hareket edilecek.

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın 27 Şubat'ta paylaşılan çağrısının ardından 1 Mart'ta ateşkes ilan eden, 5-7 Mayıs'ta PKK 12. Kongresi'nin toplayarak fesih ve Türkiye'ye karşı silahlı mücadeleye son verme kararı alan Kürt Özgürlük Hareketi, Türk hükümetinin 10. Yargı Paketi'ndeki tutumuna ve Meclis'te komisyon kurulmasının geciktirilmesine rağmen onurlu barış ve demokratik çözüme olan bağlılığının gereklerini yerine getirmeye devam ediyor. DEM Parti Sözcüsü Ayşegül Doğan, önceki gün yaptığı açıklamada, "Önümüzdeki hafta Kongre kararlarına uygun, yani silahsızlanmayla ilgili bir gelişme bekliyoruz. Sayın Öcalan’dan da birkaç gün içinde bu konuya dair bir açıklama gelmesini bekliyoruz” dedi.

 

 

KCK teyit etti

KCK Dış İlişkiler Sözcüsü Zagros Hiwa ise konuyla ilgili ABD merkezli AP'ye konuştu. Zagros Hiwa, bir grup gerillanın dağlardan ineceğini, barış ve demokratik siyasete olan iyi niyetlerini beyan etmek için silahlarına veda edeceğini söyledi. Törenin, önümüzdeki günlerde yapılması bekleniyor. Sözcü Zagros Hiwa, 20-30 gerillanın, sivil toplum kuruluşlarının ve ilgili tarafların da hazır bulunacağı törende silahlarını imha edeceğini belirtti. Hiwa, silahsızlanma yolunda daha fazla adım atabilmesi için Rêber Apo üzerindeki tecridin tamamen kaldırılması ve silahlı mücadele stratejisini terk eden gerillaların demokratik siyasete entegre olabilmesini sağlamak için anayasal, yasal ve siyasi adımların atılması gerektiğini vurguladı. AP'ye konuşan ve adının açıklanmasını istemeyen bir Kürt yetkili, Federe Kürdistan Yönetimi temsilcilerinin huzurunda “sembolik olarak bazı hafif silahların imha edilmesi” konusunda bir anlaşmaya varıldığını söyledi.

Hep PKK'den beklenmez

Federe Kürdistan Başkanlığı Sözcüsü Dilşad Şehab ise Rûdaw'a şunları söyledi: "Umut verici gelişmeler yaşanıyor ve yakın gelecekte PKK tarafından somut adımlar atılacağına dair güçlü beklentiler bulunmaktadır. Ancak bu sürecin tek taraflı olmayacağının altını çizmek gerekir. Bu tek taraflı değildir. Hepimizin PKK'nin şöyle yapması, böyle yapması gerektiğini beklemesi doğru değildir. Kesinlikle karşılığında Türkiye devletinin de bu sürece yönelik hazırlıkları ve planları olduğuna, silahların susmasının ardından Meclis'in devreye gireceğine ve diğer adımların geleceğine yürekten inanıyorum. Bu süreç büyük bir umut yaratmıştır ve bizler de geleceğe iyimserlikle bakmaktayız."

Federe Kürdistan Başkanı Nêçîrvan Barzanî'nin temas ve diyalogları ile barış çabasına işaret eden Dilşad Şehab, "Çünkü ne silah yoluyla kalıcı bir sonuç alınabilir ne de bir halkın varlığı inkâr edilebilir. Sayın Başkan'ın bir konuşmasında da belirttiği gibi, köklü bir tarihe ve toprağa sahip bir halkın varlığını inkâr etmek meselesini gündeme getirmek, herhangi bir ülkenin iç işlerine müdahale olarak algılanmamalıdır. Her ülkenin kendi iç dinamikleri çerçevesinde durumunu değerlendirmek gerekmektedir. Sayın Başkan, bölgede yaşayan tüm etnik ve dini grupların haklarının gözetilmesi gerektiğini her fırsatta vurgulamıştır. Bu yaklaşım, Sayın Başkan'ın Suriye konusundaki tutumunda da kendini göstermiş, Sayın Ahmed Şera ile yaptığı görüşmelerde de aynı mesajlar verilmiştir. Çünkü bizlerin inancı odur ki, bu bölgede kalıcı istikrar, ancak tüm halkların barış içinde, kardeşçe yaşaması, birbirlerinin haklarını tanıması ve varlıklarını doğal bir gerçeklik olarak kabul etmesiyle mümkün olacaktır" şeklinde konuştu. 

 

 

MİT Başkanı da ziyaret etti

MİT Başkanı İbrahim Kalın, hafta başında Hewlêr'i ziyaret ederek, Federe Kürdistan Başkanı Nêçîrvan Barzanî, KDP Başkanı Mesûd Barzanî, Başbakan Mesrur Barzanî, Başbakan Yardımcısı Kûbat Talabani, İçişleri Bakanı Reber Ahmed ve Güvenlik Konseyi yetkilileri ile bir araya geldi. Sözcü Dilşad Şehab, ziyaretle ilgili şunları paylaştı: "Son hazırlık aşamaları ve Federe Kürdistan'ın rolünün netleştirilmesi sürecinde, Sayın İbrahim Kalın'ın gerçekleştirdiği ziyaret son derece önemli bir gelişme olmuştur. Bu ziyaretin ve yapılan görüşmelerin temel amacı, Federe Kürdistan'ın barış sürecindeki kritik rolü ve konumuydu. Federe Kürdistan Başkanı ile yapılan görüşmelerde, sürecin mevcut durumu, gelecek perspektifi ve verilecek sorumluluklar en önemli gündem maddelerini oluşturmuştur."

Taraflara teşekkür etti

Bu sürece büyük bir iyimserlikle yaklaştıklarını tekrarlayan Şehab, "Federe Kürdistan Başkanlığı adına, Sayın Cumhurbaşkanı'na göstermiş olduğu güven ve Kürdistan Bölgesi'nin bu önemli süreçte üstlendiği rol için müteşekkir olduğumuzu ifade etmek isterim. Aynı şekilde, Sayın Öcalan'a, İmralı heyetine ve PKK liderliğine de Kürdistan Bölgesi'nin bu yapıcı rolüne gösterdikleri olumlu yaklaşım için teşekkürlerimizi sunarız. Nihayetinde herkesin ortak amacı barıştır. Bu sürecin olumlu sonuçlar doğuracağına ve bölge halklarının tamamının bu barış ortamından faydalanacağına yürekten inanıyoruz" dedi. 

Kalın, Ergün ile görüştü

MİT Başkanı İbrahim Kalın, Hewlêr'den döndükten sonra Colemêrg, Gever ve Çelê'ye gitti. Kalın, Hakkari Valisi Ali Çelik, İkinci Ordu Komutanı Orgeneral Levent Ergün, diğer askeri ve mülki idare yetkilileri ile bir araya geldi. Ergenekon davaları kapsamında açılan Balyoz davasının sanıklarından olan Levent Ergün'ün ismi, son günlerde tekrar gündeme gelmişti. Onur Babacan isimli Kemalist influencer, yaptığı paylaşımda Levent Ergün gibi isimlerin süreci karşı olduklarını belirterek, onlar sayesinde Türk ordusunun ayakta durduğunu söylemişti. Kürt tarafı da 'norm dışı devlet' tarifiyle devlet içi barış ve çözüm karşıtlarına işaret etmişti. 

 

 

Kimdir Levent Ergün?

Levent Ergün, 1995'te Bosna-Hersek'e giden taburda takım komutanı olarak yer aldı. 1999'da Kara Harp Akademisi'nden kurmay subay olarak mezun olduktan sonra 66. Zırhlı Tugay'da lojistik kurmay yarbaşkanlığı yaptı. 2000'de Kara Harp Akademisi'ne öğretmen olarak atandı. Bu görevi sırasında 2001-2003 yılları arası ABD'de yüksek lisans yaptı. 2003-2010 yılları arasında Kara Kuvvetleri Komutanlığı Personel Plan ve Yönetim Daire Başkanlığında plan subaylığı, 4. Komando Tugayı'nda tabur komutanlığı, Brüksel'de bulunan NATO karargâhındaki Türk Askerî Temsil Heyetinde strateji, savunma ve ordu plan subaylığı yaptı. 2004-2005 arası Afganistan'da Uluslararası Güvenlik Destek Gücüne (ISAF) bağlı İstihbarat ve İstihbarata Karşı Koyma Daire Başkanlığında görevlendirildi. 2007'de piyade kurmay albay rütbesine terfi etti. 2010'da 39. Mekanize Piyade Tümeni'ne bağlı 49. Piyade Alayı komutanlığına atandı. 2012'de 3. Kolordu Eğitim, Değerlendirme ve Bölge Koordinasyon Sağlama kurmay yarbaşkanlığına, daha sonra operasyon daire başkan yardımcılığına atandı.

Bir dönem Balyoz davasında da yargılanan Ergün, 23 Kasım 2011'de kabul edilen 3. iddianameden açılan davada, 2012'de 13 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Hasdal Cezaevi'nde bir yıl kalan Ergün, Türk devletinin yeni savaş konsepti doğrultusunda Ergenekoncuları da iktidara ortak etmesi sonucu önce tahliye, sonra beraat ettirildi. 2015'te tuğgeneral rütbesine terfi etti ve 4. Komando Tugayı Komutanlığı yaptı. Bu görevi sırasında Nisêbîn'deki kent saldırısına katıldı. 2016'da Genelkurmay Harekât Plan Daire Başkanlığı'na atandı. Bu görevdeyken Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden ile yaptığı görüşmeye Genelkurmay Başkanlığı temsilcisi olarak katıldı.

Tümgeneral rütbesine 2018'de terfi etti ve Genelkurmay Harekât Başkanlığı'na atandı. 2020'de 6. Mekanize Piyade Tümeni ve Müşterek Özel Görev Kuvveti Komutanlığı'na getirildi. 2021'de korgeneral rütbesine terfi etti ve 3. Kolordu Komutanlığı'na atandı. 2023'te Türk Kara Kuvvetleri Kurmay Başkanlığına atandı. Son YAŞ kararıyla orgeneralliğe terfi ettirildikten sonra Meletî'deki 2. Ordu Komutanlığına atandı. HABER MERKEZİ

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2025 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.